Babadan oğula geçen bir sistem haline getirdik dini çünkü. Kimse kendi seçimiyle müslüman değil.
Oysa ki insanın kendi dinine “hak” diyebilmesi için bir seçim yapması gerekiyor; üstelik Kur'an tüm insanlığa “atalarınızın dininden dönün” çağrısını yapar. Ve unutmamak gerekiyor ki bu gün Müslüman dünyası kendi seçimlerine bir düşmanlık içinde yaşamaktadır: Kur'an'ı sevap makinesi olarak değil, bir eyleme geçirme rehberi olarak okuduğunuz zaman mealci denilip dışlanıyorsunuz.
Emre Dorman , İslam Ne Değildir adlı eserinde bir çalışma, araştırmaya yer vermiş. Müslüman olan ve olmayan 200 ülke ( sayıyı yanlış hatırlıyor olabilirim ) arasında ülkelerin İslami değerlere uygunluğu ( ülkedeki adalet sistemi, faiz vb. ) ölçülmüş. İlk 50 'de sadece iki müslüman ülke var. Kısacası müslüman olmayan ülkeler bizden daha müslüman yaşıyorlar.
Saygıdeğer düşünür Mücahit Bilici demiş ki; “Başkası insanın hilafetine “demokrasi” demiş, sen ise Müslümanın sefaletine “İslam” namını takmışsın. Hâlbuki “tebeddül-ü esmâ ile hakaik tebeddül etmez.” Yani isimlerin değişmesiyle gerçekler değişmez.” ne kadar doğru, değil mi hocam?
You need to log in to be able to comment.