Oruç Aruboa'yı okumaya başladığım bu dönemde bu inceleme bir yandan çok iyi geldi bir yandan da aşırı almaya istek oluşturdu. İyi mi kötü mü bilemedim.:)
Yazılan defterleri/yazıları ben geri dönüp okuyamıyorum. Bu bana acıdan başka bir şey vermiyor ne yazıkki. Bundan dolayı da genelde belli bir zaman sonra yazdıklarımı okur ve yakarım. Bir nevi meditasyona dönüşen bir şey. Önyargı konusunda ise etraftan gelen şeylerden oluyor genelde önyargı. Geldiğinin farkında olmuyoruz ama bir şekilde bilinçaltına yerleşiyor. Kasten yapılmıyor bazen. Mesela ben Orhan Kemal'i hiç tanımıyordum ama okuyasım gelmiyordu. Sanki öyle başarılı değilmiş gibi geliyordu. Nerden/niye böyle düşündüğüme dair bir fikrim yok. Oysa bir okudum ki aman o nasıl bir kalem dedim. Yapılacak en iyi şey üzerine gitmek sanırım. İnceleme için teşekkürler.:)