İlk defa bu sitede çok uzun olan bir yazıyı bu kadar merakla ve içim giderek okudum. Aslında bu konu benim hassas noktam, 7 ay evvel bu nedenle kuzenimi kaybettim. Zamanında üzerinde çok durduğum bir konuydu. Ama gidişat bana şunu gösterdi, böyle durumlarda ancak içimizin acımasından öteye gidemiyoruz. Hayat öyle kurgulanmış, sistem öyle oturmuş ki sizin o bahsettiğiniz boş sandalyeleri bile fark edemeyecek bir boyutta yaşıyoruz. İçler acısı durumumuz... İnsanlığımızı, vicdanımızı, farkındalığımızı öldüren bu koşturmacalardan nasıl kurtulabiliriz bilmiyorum. Ama bir yerden başlamak lazım. O bam telini koparmak....