Emeğine sağlık Ömer, gayet güzel bir inceleme olmuş. Ben hatırlıyorum da kutsal kitapları sıradan okurken Tevratta şok geçirmiştim: kan, vahşet, tecavüz vesaire bir sürü şey vardı. Zebur'un ise bize anlatıldığı gibi bir kutsal kitap olmadığı, Tevrat içinde bir bölüm olduğunu hatırlıyorum ki dua kitabı huviyetindeydi. Zaten Hristiyanlar pazarları mezmurlardan pasajlar okuyorlar diye biliyorum. İncil'e gelince Pavlus'a kadar pek olumsuz bir şey gözüme carpmamakla birlikte farklı birkaç kişinin İsa'nın sözüm ona gösterdiği mucizeleri kaleme almaları olarak gelmiş ve beni hiç etkilememisti. Kuran'ın aksine içinde hiçbir toplumsal, siyasal yasa veya düzenleme gibi şeyler yoktu. Bundan dolayı nasıl olmuş da tarih boyu insanlar bu kitaptan bir kurumsal din/sosyolojik kurum yaratabilmisler, garipsemistim. Aklıma bu noktada Şeyh uçmaz murit ucurur sözü gelmişti. İnsan bir şeyin kutsal, tanrısal olduğuna inansin kitap fark etmez, ondan bir kurum meydana getirebilirler diye düşünüyorum.
Teşekkür ederim Kaan :) Tevrat en uç noktası zaten, ondaki Tanrı hepsinden farklı ve insan gibi davranan birisi. Kavgacı, hırslı, intikamcı kötü birisi... kutsal kitaplar insanı şaşırtıyor ama dediğin gibi. Eğer birisinden duyup inanıyorsan öyle kalıyor. 4 tane Incil var demek gibi... olayın iç yüzü ise farklı oluyor ve dinlerin birbirlerini nasıl yalanladiklari ortaya çıkıyor. Şimdi mesela kalkıp Yahudilere sorsak onlar da Hıristiyanlar için bizim kitabımızda yazmıyor der ahaha
Yasa vb. Konularda ise gerçekten Kuran'a göre daha hoş karşılanacak seviyede. Kadınlara düşmanlık çok fazla yok birkaç yerde ataerkil sistem kendisini gösteriyor sadece. Yasa konusunda ise öldürme, zina yapma, hırsızlık yapma ve eşcinsel olma gibi şeyler var. Olay çok basit aslında ya, bi filozofun öğretisi gibi ele alsan çok iyi ama işte din olunca sıkıntı oluyor. Kalkıp başkalarını öldürmeye başlıyorsun.
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.