826 syf.
2/10 puan verdi
·
Read in 35 days
Normalde uzun süredir inceleme yapmıyorum. Uzun süreden sonra yapmak istedim. Daha önce diyanetin mealini okumaya çalışmış fakat türlü vesveselere sebep olduğu için yarım bırakmıştım. Bu çevirinin ise diyanetten hiçbir farkı yok. İlk defa bir meal bitirdim o da içime daha çok huzursuzluk ve aynı zamanda şüphe, soru işareti bıraktı. Ve bilgiler de yani dipnotlar da yetersizdi. Meal okuyacaksanız şayet asla bu mealden başlamanızı önermem. Yoruma açık o kadar açıklamada bulunulmuş (ki Kur'an yoruma açık bir kitap değildir.) tam bir dipsiz kuyu. Aynı dipnotlar defalarca tekrar edilmiş. Ve yalan yanlış kesin hükümlerde bulunmuş. Dini bu şekilde istismar eden, insanlara yanlış bilgi empoze eden insanlar umarım bunun sorumluluğunu bir gün anlarlar. Nasıl bir dine inanıyorum,inandığım din bana neler söylüyor, ne yapmalıyım, nasıl bir yol izlemeliyim diye içimdeki boşluğu kapatmaya ve öğrenmeye çalışmıştım ancak tekrar başka bir mealde buluşmam gerekiyor... Dediğim gibi benim gibi ilk defa okuyacaksanız önermiyorum.
Kerim Kur'an
Kerim Kur'anErhan Aktaş · Dumat Ofset · 201650 okunma
Reklam
İnsan politik bir hayvandır.
"İnsan politik bir hayvandır" Antik Yunan düşünürü Aristotales bu sözüyle insanı politik bir hayvan "zôion politikón" "political animal" olarak tanımlamıştır. Acaba gerçekten politik miyiz? Ya da hayvan mıyız? Ya da milat öncesi Antik Yunan polis şehir devletlerinde yaşayan insanlar (hayvanlar) mı politik? Veyahut
176 syf.
·
Not rated
·
Read in 20 days
EDEBİYAT NE İŞE YARAR? (RITA FELSKI)
(Felski, Rita; Edebiyat Ne İşe Yarar?; Çeviren: Emine Ayhan, Metis Yayınları, İlk Basım: Kasım 2010, s. 172.) Kitap "Giriş, 1 Tanıma, 2 Büyülenme, 3 Bilgi, 4 Şok, Sonuç" bölümlerinden oluşuyor. Giriş Felski, yapıtının yakıp yıkmayı amaçlayan türden olmasa da bir manifesto ve "kara çalma değil, müdafaa etme derdinde olan bir
Edebiyat Ne İşe Yarar?
Edebiyat Ne İşe Yarar?Rita Felski · Metis Yayıncılık · 2019110 okunma
331 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
. . . . KÖRLÜK, J.Saramago . . . .
BİR SOSYO-DİSTOPİK BAŞYAPIT KÖRLÜK Spoiler içerebilir Korona salgını başlayınca bir anda değeri anlaşılan ve popülerleşen bir kitap oldu Türkiye’de. Elbette, bu kitabı daha önceden okuyan geniş bir entelektüel bir kitle olsa da genel durum böyle tasavvur etti. Kırmızı Kedi Kitabevi, sunumu ve pazarlamasını da gayet güzel yapınca
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022104.2k okunma
124 syf.
8/10 puan verdi
Felsefi bir oyun olan "Godot'yu beklerken" oyunu, 2 arkadaşın Godot adlı birini beklerken aralarındaki iletişimi, o esnada yaşanan olayları, felsefî ve kapalı bir dil ile anlatıyor. Bir türlü gelmeyen Godot, söğüt ağacı, Pozzo ve kölesi Lucky, kişilerin birbirlerini ve olayları sık sık unutması, eyleme dönüşmeyen düşünceler, dezorganize intihar söylemleri vs. gibi pek çok anlamsız gelen durumlar aslında varoluşun yoruma açık pek çok sıkıntılarını sembolik olarak dile getiriyor. Örneğin, hepimizin yaşantımızda beklediğimiz şeyler vardır. Okulu bitirmek, üniversite sınavını beklemek, sonuçları beklemek, iyi gelir getiren bir işe sahip olmak, hayat arkadaşını bulmak, bebek beklemek, tatilin gelmesini beklemek, emekliliği ve sakin bir yaşamı beklemek gibi yaşantımız sürekli beklemekle geçiyor. Beklemenin sonucu bazen iyi bazen kötü oluyor. Beklerken yaşanan sıkıntılar, umutlar, bunalımlar, insanın çaresizliği, kapana kısılmışlık hissi....Oyun bana bunları hatırlattı. Sonuç olarak hepimiz Godot'yu bekliyoruz ama bu Godot, nasıl biri iyi mi kötü mü, gelince ne olacak, işler düzelecek mi daha mı kötüye gidecek, kısacası kaderimizde ne var bilmiyoruz ve tüm yaşantımız boyunca beynimizin derinliklerinde kalan bir soru işareti olarak duruyor bu....
Godot'yu Beklerken
Godot'yu BeklerkenSamuel Beckett · Kabalcı Yayınları · 20218k okunma
Reklam
Eleştirel ve Alternatif Eğitim: Sınavlar, Çokkültürlülük ve Diğer Sorunlar
1. Giriş Türkiye’nin eğitim sisteminde, sorunlar açısından yok yok. Böyle olunca, toplumun tepkisizliğine şaşmamak gerekiyor. ‘Okulsuz toplum’ tartışmaları açısından bakarsak (bkz. Baker, 2006; İllich, 2006), kapitalist okullar, toplumsal benzeştirme (asimilasyon) rolünü başarıyla gerçekleştirmektedirler. Okullar, geçmişte, toplumsal mücadelenin
71 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.