kurallar
Kuralların bıçak gibi kestiği; tartışmaya yoruma kapalı; sadece uyulması için İlahi bir emir idraki ile bağlı olunması gereken törelerin, taş duvarlara yazılmış silinmez yazgısının adıydı , serince köyü.
Bertrand Russell’in felsefesi Heidegger’inki kadar yoruma yol açmadı. Niye? Çünkü Russell son derece açık ve anlaşılırdır, Heidegger ise kapalıdır. Russell aptalca bir şey söylediğinde, bunu açık seçik bir şekilde söyler, Heidegger ise, herkesçe bilinen bir hakikati dile getirdiğinde bile, bunu fark etmekte zorlanırız. Demek ki tarihe geçmek, süredurmak için, kapalı, anlaşılmaz olmak gerek.
Sayfa 145 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
SANSÜRLENEN AD Tek Bir Yahudiyi sahneye taşımadan, hatta "Yahu­di" sözcüğünü hiç kullanmadan, Yahudi düşüncesi ve yazınının en önemli konularının -Sürgün, Hata, Kefa­ret ya da daha çağdaş sözcükler kullanırsak, KÖKLERDEN KOPUŞA ve ZULME BAĞLI SUÇLULUK DUYGUSU- çevresinde geziniyor gibi görünmesi, KAFKA'NIN YAPITININ EN DİKKAT ÇEKİCİ
Estetik nesnenin "tüketimi" sırasında olup bitenleri aydınlatabilmek için, estetikçiler kimi zaman sanat yapıtının "tamamlanmışlığı" ile "açılışından" söz ederler. Sanat yapıtı bir bakıma nesnedir de: Nitekim, yaratıcının düşünmüş olduğu ilk biçimi, tüketicinin zekâsı ve duyarlığı üzerinde yaptığı etkilerin biraradalığıyla (confıguration) yeniden bulunabilir: Çünkü, yaratıcı, kendi dilediği yolda tadılıp anlaşılabilmesi için, tamamlanmış bir biçim ortaya koyar. Ama öte yandan, her tüketici de uyarıcıların oluşturduğu burca karşı bir tepki göstererek, bunlar arasındaki bağıntıları görmeye çalışarak, kişisel bir duyarlık, diyeceğim belirli bir kültür, beğeniler, eğilimler, kendine özgü bir bakış açısından sanattan haz almayı yönlendiren önyargılar ortaya koyar. Aslında bir biçim, birçok bakış açısına göre düşünülüp anlaşılabildiği; kendisi olmaktan asla geri kalmaksızın, büyük bir görünüm ve çeşitli titreşimler (resonnances) ortaya koyabildiği ölçüde geçerlidir estetik bağlamda. (Örneğin, buna karşılık bir yol trafik levhası ancak tek bir görünüm altında düşünülebilir; onu fantezist bir yoruma bağlamak, tanımına değin içini boşaltmak demektir.) İşte bu anlamda her sanat yapıtı, sağın bir tarzda ölçülü tartılı (calibre) bir örgenlik yetkinliği içinde tamamlanmış ve "kapalı" bir biçim olsa bile, en azından, o biricik tekilliği asla bozulmaksızın değişik yollarla yorumlanabilmesiyle, yine "açık" bir yapıttır.
(S)İNDİRİLMİŞ DİN Dine ilişkin tartışmaların son zamanlardaki hit söylemi: “İndirilmiş din”, “uydurulmuş din”. Bu ayrım bugün mü çıkmış? Elbette hayır. İslam’ın ilk döneminden beri âlimler, dine herhangi bir ekleme ve çıkarma yapılmasını engellemek, bid’at ve hurafeler konusunda insanların dikkatini çekmek için çeşitli uyarılarda
46 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.