Ulvi ve metafizik yüklü binaların yerini ruhsuz yüksek binalar almaya başladı. Vahşilik ve hayvaniliğin binaları yeni bir uygarlığın zihni dünyasını temsil ediyordu. Binalar gökleri deliyor, mimarileri ikonografilerinden ayrılıyor, yorumsuz ve imgesiz birer nesneye dönüşüyorlardı. Yeryüzünde kendilerine yer açan binalar ortadan kaybolmuş, yer kaplayan binalar her tarafı işgal etmişti. Bizimse göklerin ulvileştirdiği binalarımız vardı. Orta Çağımızın muazzam şehirleri Bağdat ve Kurtuba arasında inanılmaz bir rabıta vardı: Metafiziksel ve hayati rabıta. New York henüz ortada yokken, Bağdat, Şam, İstanbul, Kurtuba kendi yanıtımızın şahika eserlerine ev sahipliği yapıyordu. “Orta Çağ'da teknoloji akışının yönü bugünkü gibi Avrupa'dan İslâm âlemine doğru değil, büyük oranda İslâm âleminden Avrupa'ya doğruydu. Ancak milattan sonra aşağı yukarı 1500 yılından başlayarak bu akışın yönü yüz seksen derece değişti." 37
Hoşçakal!
Şair: Yusuf Hayaloğlu Vakit tamam!.. seni terk ediyorum. O bütün alışkanlıklardan Ve bütün sıradanlıklardan öteye, Yorumsuz bir hayatı seçiyorum. Doyamadım inan, Kanamadım sevgiye...
Reklam
Yorumsuz...
Yazacak pek bir şeyim yok aslında Hiç kimseye bahsetmedim olanları İçimde kalanları bırak böyle kalsın Sonunda o gün gelir biter hasret Ve tabii kavuşuruz yalanları Anlamıyorum insanları Her birinde ayrı maske Aslında aynı derde içiyoruz da bahseden yok Doldum iyice! Ben nasıl anlatayım olanları Kimselere konuşmadan Biter miydi bu dert sence Bu böyle olmayacak gözüm İçim birikmişken bahsetmemek Bu bildin zulüm Oysa ne güzel sona ermişti sizin pembe dizi Unutmuştuk olanları Neden çıkıp geldi ki şimdi? Vazgeç Lan oğlum unut artık olanları Her gün aynı derde içiyorsun da Burda gülen var mı? Herkesin solunda yarası Önünde rakısı duruyor Bi senmi aşık oldun Bahtımın karası!
akşam geceye döndü gece sabahla biter hüzün acıya döndü acı umudu gizler birikir ve çoğalır aşınan bentlerde su öldürür ve yaşatır taşmak tutkusu sürer sevgi karasevdaya dönerse sakınmalı can içre kalırsa ya yorumsuz katlanmalı
Sayfa 22 - DÖNÜŞÜMLER - Selim İleri'ye, 1979Kitabı okudu
Yorumsuz...
- Biz bu meseleyi hallettik. Müessesemize tam referansı olmayan, iyi tanımadığımız kimse giremez. Bunun için de prensipimiz gayet sağlam. Memurlarımızın yarısı, kendi akraba ve yakınlarımız olacak. Yarısı da dışardan güvendiğimiz yüksek insanların tavsiyelileri. Böylelikle her nevi dedikoduyu önlemiş olacağız… Herkes kefaleti umumiye altında çalışacak.
Sayfa 244Kitabı okudu
Kadın Gördüğü Kabusların etkisiyle Aşkın Nazarında kendini değersiz Tümden beri bir yanılgı saydı Oysa kadın kuyudan su yüzüne çıkan Yorumsuz bir gerçekle mayası tutan aşkın Kadını sınayarak yüzleşmesinin ilk işaretiydi...
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.