PCR testinin mucidi Kary Bank Mullis. Amerikalı bir kimyager. Ve uzun hali Polymerase Chain Reaction olan PCR testi buluşuyla 1993 yılında Nobel Kimya Ödülü’ne layık görülmüş. Adli tıpta veya soyağacı oluşturma gibi konularda, babalık davalarında çok elverişli bir kullanımı olan bu testin hastalık teşhisinde kullanılmaması gerektiğini bizzat Mullis’in kendisi birçok kez söylemiş. Mullis’in bu sözünü özellikle HIV virüsü için söylediği de iddia edilmekte ama sorun virüste değil PCR testinin kullanımında zaten. Testin döngü sayısını 45 aldığınızda başka bir sonucun, 60 aldığınızda başka bir sonucun ortaya çıkmasında. Mucidi bile PCR testinin hastalık teşhisinde uygun olmadığını söylerken malum dönemde dünya sağlığını yönlendiren sistem PCR’ı tüm dünyaya nasıl kabul ettirdi yorumu size bırakıyorum…….!!!!!!!
Hayvan Deneyleri 4
Örneğin; 5199 sayılı kanunun 9.maddesinde deney hayvanlarının kullanımı ile ilgili şu ifadeler yer almaktadır. "Hayvanlar, bilimsel olmayan teşhis, tedavi ve deneylerde kullanılamazlar. Tıbbi ve bilimsel deneylerin uygulanması, deneylerin hayvanları koruyacak şekilde yapılması, deneylerde kullanılacak hayvanların uygun biçimde bakılması ve barındırılması esastır." Bilimsel olmayan kullanım nedir? Hayvanları koruyacak şekilde deneyler nasıl yapılır.Yorumu size bırakıyorum.
Sayfa 225Kitabı okudu
Reklam
Yorumu Size Bırakıyorum Sayın Okurlar
" otuz yaşında bir adamla evlenip ona bakmaktansa, elli yaşında bir adamla evlenip onun bana bakmasını tercih ederim. "
Sayfa 26 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Yazarken ayrı sinirlendim. Yorumu size bırakıyorum…
Güzel bir kadının bulunduğu yerde düşmanlık vardır. Güzel bir kadın casus savaş nedenidir. Güzel bir kadın açıkça işlenen bir suçtur. Tarihteki tüm işgallere kadınların iç etekleri yol açmıştır. Kadın erkeğin hakkıdır.
Sayfa 167Kitabı okudu
Bundan yıllar önce Türk Dili dergisine verdiğim bir şiir uzun süre yayınlanmamış ve benden Türkçe olmadıkları gerekçesiyle şiirdeki “intihar” ve “ihtiyar” sözcüklerini değiştirmem istenmişti. Oysa bu sözcüklerin ses yapısı bakımından şiirin akışı içinde önemli yerleri vardı. Dilcilere göre her iki sözcüğün de Türkçeleri vardı. İntihar yerine özkıyım, ihtiyar yerine yaşlı ya da kocamış sözcükleri pekâlâ kullanılabilirdi. Ama bu sözcükler anlam boşluğunu doldursalar bile şiirde ses bakımından büyük bir göçüğe neden oluyorlardı. Şimdi “Ölümden Konuşacaktık” adlı şiirimin ilgili bölümünü alarak yorumu size bırakıyorum. Evet sırasıdır, ölümden konuşacaktık İntiharın ebruli ipliğiyle Bir düğün gecesinde senin Yakası işlemeli giysinden Kapı kapı dolaşıp etamin ve goblen Örtüler satan bohçacı ölümden Boynuna taktığı eğri taneli İki sıra inciden konuşacaktık Seni ürküten tren sesinden Ayı gölgeleyen tekinsiz gecede Karşımıza apansız çıkıveren O ihtiyar dilenciden.
Sayfa 48
Yorumu size bırakıyorum
Doğanın ikiyüzlülüğü yoktur; oğlancılık için iştah yaratıp sonrada yasaklamaz. Bu mantıksız yasaklama, seksi, kendi embesil türlerinin devamını sağlamak adına bir araçtan öte göremeyen embesillerin işidir.
Reklam
Evet, ilim ehil olanlara öğretilir ve öğretilmelidir. Hırsızlık, yankesicilik, soygunculuk, kapkaççılık yapan sabıkalı bir kimseye çilingirlik ilmini ve sanatını öğretirsek ne olur? Yorumu size bırakıyorum.
Yorumu size bırakıyorum:)
Bilmez ki her kadın, kalbinde keșfedilen her gizli odanın hemen arkasına yeni bir gizli oda açar. Açar çünkü tehlike ânında sığınabileceği yer burasıdır. Binlerce yıllık kadınlık deneyimi bize bunu öğretmiștir. Bir kadına sonsuz așk beslemek isteyen erkek, bıkmadan usanmadan bu odaları keșfetmeye, anahtarını bulup içeri girmeye uğrașır. Bıktığı an Așk ölür. Bazılarıysa bir türlü giremediği bu odaların kapılarını yumrukla, bıçakla, mermiyle açmaya çalıșır. Iște o zaman sadece Așk değil, kalp de ölür. Her gün yeryüzünde binlerce kadının kalbi böyle öldürülüyor.
Yorumu size bırakıyorum
Lut Soar'da kalmaktan korkuyordu. Bu yüzden iki kızıyla kentten ayrılarak dağa yerleşti, onlarla birlikte bir mağarada yaşamaya başladı. Büyük kızı küçüğüne, “Babamız yaşlı” dedi, “Dünya geleneklerine uygun biçimde burada bizimle yatabilecek bir erkek yok. Gel, babamıza şarap içirelim, soyumuzu yaşatmak için onunla yatalım.” O gece babalarına şarap içirdiler. Büyük kız gidip babasıyla yattı. Ancak Lut yatıp kalktığının farkında değildi. Ertesi gün büyük kız küçüğüne, “Dün gece babamla yattım” dedi, “Bu gece de ona şarap içirelim. Soyumuzu yaşatmak için sen de onunla yat.” O gece de babalarına şarap içirdiler ve küçük kız babasıyla yattı. Ama Lut yatıp kalktığının farkında değildi. Böylece Lut'un iki kızı da öz babalarından hamile kaldılar.
YARATILIŞ 19:30‭-‬36 TCL02
Yorumu size bırakıyorum
Zamanaşımı süresi dolarsa, hatta kişi “ben her türlü pisliği yaptım” demiş olsa, kamera kayıtları ortaya konulsa bile bu kişiye ceza veremezsiniz.
Sayfa 335Kitabı okudu
Reklam
BUYURUN BIR MILLETIN CENAZE NAMAZINA!
Püskürtülen 15 Temmuz Darbesi başarısız mı oldu, yoksa 15 Temmuz'da darbecilere geçit vermeyen imanlı ve inançlı gençliğin arkasının gelmemesi için, yani sokakta değil evlerde, ailelerde yapılacak darbenin hamlesini mi yaptı? Yorumu size bırakıyorum. Meselenin ne kadar vahim bir sonuç doğuracağını ifade edecek etkili bir yorum yapabilmeniz için ise bir sosyal bilimcinin şu yorumunu fikir vermesi için sizinle paylaşıyorum: "Hocam, 15 Temmuz'dan sonra çok şükür vatan sağ kaldı ama bir yorumcu göre fiilen darbe gerceklesmediyse bile sonuçları itibariyle başarılı oldu. Çünkü bu girişimden üç önemli kavram ciddi zarar gördü. 1.ISLÂM 2.HOCA 3.CEMAAT. 2014'ten beri ciddi anlamda bu kavramlardan bir kaçış, manevi anlamda bir savrulus var. ... Anadolu ifadesiyle böyle gidersek; buyurun bir milletin cenaze namazına!
Yorumu size bırakıyorum
“Bana Kur’an ve bir o kadarı daha verildi. Yakında karnı tok, koltuğuna yaslanmış birisi, ‘Size Kur’an yeter; onda neyi helal bulursanız onu helal kabul ediniz. Onda neyi haram bulursanız, onu da haram biliniz’ diyecek. Şunu iyi bilin ki, Allah’ın Resulü’nün haram kıldığı da Allah’ın haram kıldığı gibidir.”(Ebu Davud, Sünnet, 6, (4604); Tirmizi, İlm 60, (2666); İbn Mace, Mukaddime 2, (12).) “Allah’ın Kitabı’nda helal kıldığı helal, haram kıldığı haramdır. Hakkında sustuğu ise serbesttir. Allah’ın serbest bıraktıklarını kabul edin ve bilin ki Allah hiçbir şeyi unutucu değildir.”(14 Ebu Davud Etime 39; Tırmizi Libas 6.)
Yorumu size bırakıyorum....
(Bir zamanlar) vücudum ok , gönlüm yay gibiydi ; şimdi vücudum yay oldu ;gönlümü ok yapmalıyım.
21 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.