Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.29
İs Serisi 1- Tünel
Kitaba ilk başladığımda bitirip biteremeyeceğimi sorguladıgım bir kitaptı. İlk 40 sayfası biraz sıkıcıydı kendine bağlayamadı. Ben set halinde 3 kitabı da almıştım bu yüzden boşa mı para verdim diye endişelendim doğrusu. Ama devam ettikçe bir hevesle okudum bitti. Klişe algısı yaratmayan bir kitap. Binnur Şafak Nigiz'in kalemi oldukça güzel. Eğer fazla betimleme sevmiyorsanız ve sizi sıkıyorsa almanızı çok tavsiye etmem çünkü fazlaca betimleme mevcut ve dili biraz dolambaçlı. Ama kitabın konusu güzel. Karakterleri oldukça sevdim. Yalnızca Korhan bende hala gizemli bir kişilik bir kitap bitmiş de olsa. Ben kitabı sevdim. Eğer daha önce de yazardan kitap okuduysanız kitaplığınıza eklemenizi şiddetle öneririm.
IÇERİK YORUMUM(SPOİLER İÇERİR)
Korhan'ın bilinmez halleri ve istediğimde ortaya çıkması garipti. İs kitabın her kısmında aksi bir karakter olmasına rağmen Korhan'ı kabullendi. Sanki neyde farklı düşünüyorsa tam tersini Korhan için yaptı. Korhan' ın kitapta kişiliğini be kendini tam çözemediğim için bazı olaylar ve duyguları havada kaldı benim için. Biraz da Nehir'den spoiler yemiş biri olarak olayların sarpa saracağı ve tahmin edilemez olduğunu anladım.
Azıcık da olsa spoiler içerir.
Yine geç kaldığım yazarlar arasından birini daha elemiş oldum. İlk Kazuo İshiguro okuyuşumdu. Bu kadar övülen ve Nobel Edebiyat ödülü yazarı okumak tabi beklentiyi artırdı. Ve tabiki beklentimi karşıladı...
Biraz bölüm pörçük inceleme olacak çünkü küçük notlarımı karıştırdım. Kısa kısa değineceğim.
İlk olarak
Aslında kitap konu olarak güzeldi, hatta ilk 100 sayfa aktı gitti hemen okudum ve kalanı içinde heyecanlandım ama pek beklentilerimi karşılamadı. Daha doğrusu kitap kendi yarattığı beklentileri karşılamadı. Yorumum SPOILER içerir baştan belirtmek isterim.
Öncelikle okurken konu beni çok etkiledi, üni zamanı abdye gidip kaldığım dönemlerde oregon eyaletinde sisters isminde küçük bi kasabada yaşamıştım o yüzden o atmosfer kitabı okurken sürekli gözümde canlandı ormanlar dağlar ve artı olarak özerk yaşamak isteyen kendi komünlerini oluşturmuş topluluklar... şaka gibi ama o kadar çok ki onlardan. Resmen sanki bende o kasabadaymışım gibi olay örgüsünü hissettim yürüdükleri sokaklara, arazilere ve yemek yedikleri yerlere kadar :') Belki de bu yüzden bitirdim kitabı çünkü konu güzel olsada sevemedim işleniş şeklini djfkfk
Hayes'ın Everlyden başta bu kadar nefret etmesi (ki çok gereksizdi.) üzerine durulup iki bölüm geçince pat diye duygularının değişip hemen Everlyden 'aşık olmaya başladığım kadın' diye bahsetmesi + asla flörtöz olmayan ciddi ve ağır biri olarak yansıtılan (bana göre) bir karakteri yazarken kıkır kıkır güldü, kıkırkadı vs gibi tavsirlerle gözümde Hayesın o sert koruyucu görünüşünün çatlaması + slowburn yazılmış ok anladık ama yani slowburn denince insan bi aşık olma süreci okumak istiyo şahsen benim için çok sönük iki karakterinde duyguları/tutkuları asla geçmedi bana derken puan 6ya kadar düştü mlsf. İkinci kitabın bölümlerini okumadım bile
şeker portakalı (hikaye içeriği) yorumum spoiler içerir!
Bazı bölümlerde üzüntüden o gün kitabı bıraktım ertesi gün devam ettim (özellikle istemeden babasının kalbini kırdığı ilk bölümlerde) devam ettikçe güzel olay
lar yüzümü çok güldürdü örneğin sinemanın köşesine tuvaletini yapması ve diğer çocuklara öncü olmuş olması komik geldi tabi yine suç zeze ye yıkıldı (ah zeze üzümlü keküm bir günde de 3 öğün dayak yenmezki be paşam )
Spoiler içerir
Halit Ziya'nın okuduğum 3.kitabı ve beni en çok etkileyen kitabı. Halit Ziya 'nın karakterlerine baktıgım zaman (okudugum ve anladıgım kadarıyla) genelde erkekler kendini bilmez oluyor. Hatta ve hatta kendini en iyi bilen aşkı memnudaki behlüldür belkide. Ömer behiç olsun sefilede ki baş karakter olan erkek olsun. Hepsi kendini
Düğümler ve Haçlar
Kitap İnceleme
Kitabın konusu: Edinburgh'da kız çocuklarını öldüren bir seri katil vardır. Dedektif John Rebus, bir yandan kendi geçmişinden kaçarken bir yandan da isimsiz mektuplarla uğraşır. Bir yerden sonra John geçmişle yüzleşmeli ve katile ulaşmalıdır.
Bu kitaba uygun yaş önerim: +18
Basit bir kurgu ve anlaşılır bir dil olsa da yer
Düğümler ve Haçlar - Bir Dedektif John Rebus Polisiyesi-1Ian Rankin · Alfa Yayınevi · 2018107 okunma
Acıların Hükümdarı yorumum (spoiler içerir)
!Spoiler!
Kitap konu olarak gerçekten güzeldi. Yazar 1. Kitaba göre kesinlikle kendini geliştirmişti. Kitap aşırı akıcı bir şekilde ilerliyordu ve olay örgüsü birbirine çok iyi bağlanmıştı. Fakat sürekli bir ihanet olması beni delirtti. Bir süre sonra kimseye güvenmemeye başladım. Fenris karakterinin sevgisi iyi yedirilmemişti, birden oldu bittiye getirdi o yüzden ihanet etmesi beklenmese de bir şey yapacağı belliydi. Karakterin yaşadığı ihanetler burada kalsaydı bence çok iyi olabilirdi. En fazla Kalisa'nın ihanetini de okurduk fakat bence Nathan'ın ihaneti çok beklenmedikti. Sürekli Euria'nın peşinden koşup Ay Işığım demesi çok güzeldi ve asla ihanet etmesi beklenmiyordu. Nathan'ın, Euria 'nın güvendiği son insan olarak kalmasını tercih ederdim. Ayrıca Kalisa'nın yaptıkları bence ihanet değildi. Çünkü Dane'i kurtarmak için yaptı ve öldürülmesine rağmen Fenris'in yerini söylemişti ve Fenris Kalisa'nın sayesinde yenildi. Aynı zamanda da 1. kitaptaki karakterlerin daha çok geçmesi güzel olabilirdi. Özellikle İrithel ve Drystan sahneleri daha fazla olabilirdi. Aradaki 5 yıllık zamanda yaşadıkları anlatılmış ve balo sahnesinde küçük bir konuşma geçmişti o kadar. Ethel kesinlikle kitaba biraz daha erken dahil olmalıydı. Ama ilk başta söylediğim gibi kitap gerçekten güzel ve akıcıydı, bence fantastiğe başlangıç için uygun bir seri olabilir.
Spoiler içerir
Bazı kitaplar vardır ya bitirdikten sonra ‘Ne okudum ben şimdi?’ dersiniz, işte tam öyle bir kitap bence. İlk 5-6 sayfa boyunca ne olduğunu asla çözemedim. Hele ilk 2 sayfada ne okuduğumu bile anlamadım ama ilerledikçe anlıyorsunuz ki Zebercet’im zihni ve 3. kişi anlatımı aynı anda kullanılıyor. Okunmasını en çok zorlaştıran şey de bu bence. Ama
"Eğer sana çizgili bir kağıt verirlerse sen öteki türlü yaz."
"Bu inceleme spoiler içerir."
Yılını hatırlamamakla birlikte en az 10 yıl kadar önce İzmir’de DESEM sinemasında 1966 yapımı Fahrenheit451’i izlememle birlikte başlar Ray Bradbury ile tanışıklığım. O zamandan aklımda kalanlar, filmden ne kadar etkilendiğim, 1966 yılında böyle bir bilimkurguyu o günün teknolojisi ile ne güzel çektikleri,
Şimdi aslında söylenecek çok şey var fakat!uzatmadan kısa bir şekilde anlatmaya çalışıcam anlatabilirsem. Bu kitabı daha öncesinden duymuştum evet dizisi falanda yapıldı ama ne kitapta ne dizide ne anlattığını ,kısacası konusu ne olduğunu bilmiyordum. Kitabı okuma nedenim de Eyüp Sultan Belediyesinin yapmış olduğu yarışmadan dolayı. Kitaplar
