Kitap içerikleri üreteceğim Youtube kanalıma abone olursanız çok sevinirim 🙆🏻♀️ Kitapla kalın 📚🤘🏻
▶️ Nazolog'dan Şeyler ◀️
youtube.com/channel/UC1Y8Cu...
Merhaba;
Doğu'nun Limanları benim yazarla tanışma kitabımdı. Ve çok keyifli bir tanışma olduğunu söyleyebilirim. Bir kere yazarın dili çok yalın, çok sade ve kurgusu çok başarılıydı. Bu nedenle benim için keyifli bir okuma oldu.
Roman aslında anlatı tarzında ilerliyor. Fakat anlatıcı ve dinleyen karakter sıklıkla kendini hatırlatıyor, yani konunun ve olayların içinde kaybolup gitmiyorsunuz.
Olay Istanbul' da başlıyor ve Beyrut da devam ediyor. Daha sonra Paris sokaklarında gezinirken yeniden Beyrut'a geliyorsunuz. Aslında bir ailenin iki kuşak yaşantısına tanıklık ediyorsunuz. Yalnız bu sade bir aile değil, içerisinde farklı kültür ve ırkı barındıran bir aile. Ve icerisindeki farklılıklar sayesinde de dönemin zor şartlarına tanıklık ediyorsunuz.
Son olarak biraz duygu yoğunluğu yaşatan kitaplardan biri olduğunu söyleyebilirim. Özellikle sonunda gözlerinizin dolma olasılığı var.
Şimdiden herkese keyifli okumalar diler,
youtube kanalıma abone olursanız çok sevinirim;
youtube.com/channel/UCfOYAd...
Okuyun!!
Merhaba;
Bu güne kadar okuduğum kitaplar arasında abartısız belki de en yararlı, en keyifli ve satırlarını cizmeye doyamadığım, sayfalarını çevirmeye kıyamadığım, bilgi anlamında beni doyuran bir kitap oldu.
Lisede iken başlayıp yarım bırakmıstım, keşke o zamanki algım yeterli olsaymış da devam etseymişim ama çok da pişman degilim. Çünkü anlamayarak okuyup kitaba haksızlık etmektense doğru zamanı beklemek daha iyi.
Okuma grubumla birlikte Ocak ayının başında başlayıp hergun bir bölüm okuyarak ilerledik, sadece çok kısa bölümlerde bunu ikiye çıkardık ve ay sonuna geldiğimizde kitabı bitirmiş olduk. Başka türlü okusak bu kadar keyif alamaz ve kitabı yeterince özümseyemezdik.
Bir çoğunuzun bildiği gibi kitap Sofi'nin posta kutusunda mektup bulması ile baslar ve bu mektuplar aracılığı ile felsefe dersleri alması ile devam eder. Fakat ilerledikçe kitabın kurgusunda degişiklikler oluyor ve çok keyifli bir şekilde hep bir sonraki bölümü merak ederek devam ediyorsunuz.
Felsefeyi merak edenlerin, bilgile aç ve öğrendikce mutlu olanların çok seveceği ve aynı zamanda herkesin anlayacağı sadelikte harika bir kitap.
Kesinlikle kitaplığıma koymak istemiyorum, hep elimin altında olsun ara ara icinden rast gele bir bölümü okuyayım istiyorum.
Ve henüz kitap bitmeden yazarın iki kitabını daha aldım, onları da yakın zamanda ojumak istiyorum.
Herkese keyifli okumalar dilerim.
Youtube kanalıma abone olursanız sevinirim;
youtube.com/channel/UCfOYAd...
Merhaba;
Hazlar ve Gunler Marcel Proust'un meşhur Kayıp Zamanin İzinde serisine baslamadan önce, yazarla tanışmak için, kalemini öğrenmekniçin başladığım bir kitaptı.
Yazarın 20 li yaşlarda yazdığı anlatı tarzındaki ilk kitabıdır bu.
İnanılmaz keyifli bir tanışma olduğunu soyleyebilirim. Yazarın kalemindeki şiirsellik ve tasvirledindeki incelik cok büyuk bir keyif alarak okumanızı sağlıyor.
Okirken yazarin gozlem yeteneğine ve ince zekasına hayran olacaksınız.
170 sayfalık bir kitap aslında ama tam 4 gun sürdü okumam, çünkü bir çok paragrafı tekrar tekrar okudum. Asla o paragrafı anlamadığım için değil, ilk okumada yaşadığım şaşkınlığı üzerimden atıp, cümlelerin verdiği keyfi bir kez daha yaşamak için.
Zaten artık sonrala yaklaşırken kitabın bitecek olmasınin verdiği hüzün de çökmüştü üzerime. Bu nedenle yavaş yavaş bitmesini geciktirerek okudum. Ve sonunda bitti.
Kayıp Zamanın izinde serisi için ise çok heyecanlıyım. Hazla ve Günler böyle ise diğer kitaplar kimbilir nasıl.
Sonuç olarak herkese tavsiye ettigim bir kitap oldu bu da.
Şimdiden herkese keyifli okumalar dilerim.
Youtube kanalıma goz atıp abone olursanız çok sevinirim;
youtube.com/channel/UCfOYAd...
Merhaba;
Az sayfa ile çok şey anlatan bir Zweig kitabı daha.
Oldukça ince bir kaç saat de bitirebileceğiniz bir kitap. Ilk sayfalarda biraz sıkıcı bulup hep böylemi devam edecek dedim. Fakat ilerledikçe ne kadar bol süprizli bir kitap olduğunu gördüm.
Kitap da şehirden uzak bir kasaba da doğup büyümüş, yaşadığı çevreden pek hoşnut olmayan, daima büyük şehre gitmenin hayalini kuran ve sonunda Tıp fakültesinde okumak için Vinana'ya giden bir gencin hikayesini okuyacaksınız.
Onun büyük şehre ve yalnızlığa alışma sürecini okurken, aynı zamanda ergenlik sancılarını ve kensini bulma, var olma sıkıntılarına da tanıklık edeceksiniz.
İncelemenin başında da belirttiğim gibi bol süprizli ve yazarın diğer eserlerinde olduğu gibi insan psikolojisini mükemmel bir şekilde aktaran bir kitap.
Şimdiden herkese keyifli okumalar dilerim.
Youtube kanalıma abone olursanız çok sevinirim;
youtube.com/channel/UCfOYAd...
(ilk YouTube videom)
Herkese merhaba arkadaşlar. Ben, Ebrar Birinci.
Bu kitap Tuna Yukay'dan okuduğum 2. kitap oldu. 6 hikayeden oluşuyor ve yine diğer kitabında olduğu gibi, yurdum insanına, tabiri caizse 'cuk' diye oturan karakterleri barındırıyor. Hikâyeler genel anlamda yalnızlık ve işsizlik üzerine kurulu olmasıyla beraber, hepsinden ayrı tatlar alarak okudum. Çünkü hikayelerin temeli aynıydı ama insanları farklıydı, yaşamlar farklıydı, yalnızlıkları farklı yalnızlıklardı bu insanların. Bazılarının yalnızlıkları sizi güldürürken (Fikriye) bazılarınınki keyfinizi kaçırıyordu (son mesih). Fikriye komikti ama değildi de. Son mesih komik değildi ama öyleydi de. Bu konuda içerik-anlatım ikilisinin dengesini yakalamış Tuna Yukay.
Fazla uzatmadan, ince ve keyifli 1 kitaptı. Şişmiş kafanızı, bitmeyen dertlerinizi, boğucu kalabalığı 1 süreliğine unutmak, kafanızı dağıtmak istiyorsanız okuyabilirsiniz. Tabii, keyfinizi daha da kaçıracak işler de dönecek kitabın içinde. Eh, her güzelin 1 kusuru vardır diyelim.
Keyifli okumalar ve esenlikler dilerim. Videomu beğenip kanalıma abone olursanız sevinirim.
