İster Hristiyanlığın yaptığı gibi olsun,isterse Kant’ın yaptığı gibi olsun,dünyayı bir “gerçek” bir de “görünen” dünya olarak ikiye bölmek bir yozlaşma önerisidir.Çökmekte/çözülmekte olan bir hayatın işaretidir.
Sayfa 31Kitabı okudu
Bu (demokrasiye yapılan saldırının başlaması), en başta pek çok vatandaş için fark edilemez olabilir. Sonuçta seçimler yapılmaya devam etmektedir. Muhalefet siyasetçileri halen kongrede oturmaktadır. Bağımsız gazeteler hâlâ satılmaktadır. Demokrasinin erozyonu genelde parça parça ve bebek adımları ile ilerler. Her adım tek başına ufak görünüyor olabilir ve hiç biri tek olarak ele alındıklarında
demokrasiyi tehdit ediyormuş gibi görünmez. Gerçekten de demokrasiyi yıkmak isteyen hükümet genellikle yasal sınırlarda kalır: Hareketleri parlamento tarafından onaylanmış ya da anayasa mahkemesi tarafından anayasaya uygun bulunmuştur. Pek çoğu yozlaşma ile savaşmak, seçim süreçlerini “temizlemek” demokrasinin kalitesini artırmak ve ulusal güvenliği daha sağlam hale getirmek gibi halka açık, övgüye değer ve yasal kılıflara bürünür.
Sayfa 99Kitabı okudu
"Ne var ki özgürlük son söz değildir. Özgürlük sadece öykünün bir bölümü ve gerçeğin yarısıdır. Özgürlük, olumlu yanı sorumluluk olan olgunun tamamen negatif yanından başka bir şey değildir. Aslına bakılacak olursa, sorumluluk terimiyle yaşanmadığı sürece, özgürlük yozlaşma tehlikesi ile karşı karşıyadır. İşte bu yüzen Doğu yakasındaki özgürlük anıtı'na, Batı yakasında sorumluluk anıtı'nın eklenmesini öneriyorum."
"Son birkaç günde gökdelen yaşanmaz hale gelmişti...her şeydeki yozlaşma sürüyordu, ağır ağır düşen psikolojik bir çığ onları aşağı sürüklüyordu. "
