Allah kimsenin kapısını kapatmasın diye düşünülür "Kapıyı ört veya sırla" denilirmiş.
Kapının kapanmadan yavaşça örtülmesi de edebdenmiş. "Lambayı söndür" demezlermiş.
Allah kimsenin ışığını söndürmesin diye düşünür "lambayı dinlendir" derlermiş. Lamba yakılmaz uyandırılırmış.
Uyuyan birisi uyandırılmak için sarsılmaz veya adı ile çağrılmazmış.
"Agâh ol erenler" denirmiş. Nezaket, incelik ve edeb her işin başı kabul edilirmiş.
İnsanların sözü kesilmez, işaret veya işmar edilmez, fısıltılar, gizli konuşmalar hoş karşılanmazmış.
Gezerken bile yere yumuşak basılır, ses çıkarmamaya çalışılırmış. Kapıdan çıkarken geri geri çıkmak edebdenmiş.
Kapı eşiğinde ayakkabılar dışarıya doğru değil içeriye doğru çevrilirmiş. "Git bir daha gelme" der gibi değil de "Gitsen de ayağının yönü buraya dönük olsun" der gibi dizilirmiş ayakkabılar.
(Belki eski ama eskimeyen bu incelikler, zarif ve güzel yürekli büyüklerimizin mirası olsun bize ve yaşatmak için elimizden geleni yapalım inşaÂllah