Kitabı okurken zorlandığımı söylemeliyim. Eseri çok beğendiğimi söyleyemem, ancak işlediği temanın derinliği gerçekten kıymetli. İnsanın hırslarının karanlık yönlerini, inanç ve kibir arasındaki ince çizgiyi, bunlar arasında insanın savrulmasının kendine ve çevresindekilere etkilerini güzel bir şekilde ele alıyor. Başrahip Jocelin'in kuleye
Constantinus döneminin doruk noktalarından biri, 11 Mayıs 330'da eski Byzantion'un bulunduğu yerde Constantinopolis (Constantinus'un şehri) adlı yeni bir şehrin kuruluşudur. İmparator şehri yeni Roma olarak görüyordu. Eski Roma'nın bir kopyası olan Constantinopolis, önceli gibi yedi tepenin üzerine kurulmuştu; yine onun gibi on dört bölgeye ayrılmıştı ve bir forum ile bir senatoya sahipti. Şehir, imparatorluğun ağırlık merkezinin doğuya kaydığının açık bir kanıtıydı.