Hüzünce
Bir şeyi unutmaya çalışıyorum ama neyi? Bir şeyden kaçmaya çalışıyorum ama neyden? Nesnelerle avutulan ruhun öz-kaçışının kendisi olması.. bilinen en ağır, vurucu ironi. Yine de deneysel bir şey. Dönenerek, çarparak ancak anlayabiliyor kişi, sorunun maddelerle değil, özle alakalı olduğu gerçeğini. Bir acı, bir gerçek, bir vurucu ama sonunda
İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya; Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya. Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak; Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak. Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir; Oluklar çift; birinden nur akar; birinden kir. Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kâinat; Şu çıkan buluta bak, bu inen suya
Reklam
"Sana buraya bazı şeyler koyuyorum. Yol boyunca aklında olsun. lazım olursa açar okursun. Olmazsa da olsun, bir zararı yok, burada dursun." Birhan Keskin, fakir kene "Sabahları kitap mürekkebinin kokusunu içime çekmeyi severim."
Benim ümidimi benden alma Allah'ım.   Güz geldi Ruhan… Bilirim pek seversin sen böyle yağışlı, yumuşak soğuksu tatlı havaları. Yollarda ışık yansımaları, ben penceremde yine seni düşünüyorum. Karşımdaki sokak lambası yağmurun şamatasına kapılmış, yansımaları dans ediyor yıldız yıldız. Cama vuran damlalar sokağın görünebilirliğini kesse de
Bir kuşun ayağına taş bağlayıp, "haydi uç" der gibiydi hayat. Kanat var da, yük çok ağır..
'-En ağır yük nedir şeyhim? -Nasibin olmayanı, kalbinde bulundurduğun an evlat! -Peki, kalbimiz niye hüzün dolu? -Çünkü yanlışlıkla değil, yalnızlıkla seversin. -Ama kalbim çok bitap. -Eninde sonunda duracak kalplere, hiç bitmeyecek sevdalar sığdırdınız.'
Reklam
998 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.