Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
208 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Yıllarca İsveç egemenliği altında yaşayıp Ruslar tarafından kendilerine iç işlerinde bağımsızlık hakkı verilmesiyle bir avuç aydın insan tarafından verilen büyük çabanın hikayesidir. Bütün olumsuzluklara rağmen Fin halkı uyanıyor ve refah seviyesine ulaşmaya çalışıyor. Reçel Kralı, Kundura Kralı, Yumurta Kralı onlar için en büyük krallıklardı.
Beyaz Zambaklar Ülkesi
Beyaz Zambaklar ÜlkesiGrigory Petrov · Ayrıntı Yayınları · 201798,8bin okunma
Ne güzel cahildik, Televizyon yoktu. Gazete de her zaman olmazdı. Öyle güzel cahildik ki, keyfimiz bozulmazdı hiç! Dışarıda kar... Ama kuzine içten içe öyle yanıyor ki. Kuzinenin üzerinde demir maşa... Maşanın üzerinde de ekmek dilimleri. Aydınlık bir kış sabahı ve kızarmış ekmek kokusu... Sucuk lükstü. Yumurta lezzetli. Ekmek her zaman ekmek
Reklam
Yumurta içeriden kırılırsa yaşam başlar. Yok eğer yumurta dışarıdan kırılırsa yaşam sona erer. Bunun için tüm başarili değişimler içeriden dışarıya doğrudur. (Hayırlı Akşamlar)
İnsan üretmeden tüketen tek yaratıktır. Süt vermez, yumurta yumurtlamaz, sabanı çekecek gücü yoktur, tavşan yakalayacak kadar hızlı koşamaz. Gene de tüm hayvanların efendisidir.
"Siz benden hiç özür dilediniz mi? Onca kavgada hiç mi haklı olmadım, haklı çıkmadım? Kimsenin benden özür dilediğini hatırlamıyorum. Yapmayın n’olur, denge demiyorum, artı sapmalar varsa illaki eski sapmalar da vardır diyorum. Hiçbir şey yoktan var olmaz, vardan yok olmaz diyorum, su 100 derecede kaynar, ısınan hava yükselir diyorum, yani en azından müdahale edip hayatımı yanlış yönlendirdiğiniz için özür dilemeliydiniz diyorum. Diyorum, diyorum… İşin boktan yanı, demek istediklerimi gözlerinin içine bakarak anneme, babama, kardeşime, kocama, sevgilime diyemiyorum. Sadece tek yumurta ikizimle mi ilişki kurabilirim, ne yani?"
tabutmag; Edebiyat kisvesinde asiri sanat; Aralik, Ocak, Subat; 03Kitabı okuyacak
"Ben bir zaman savurganıyım. Bu yüzden hiç yaşlanamıyorum. Oysa sen zamanı kullanma konusunda çok disiplinlisin. Aslında aynı yaştayız ama sen hep önden yürüdüğün için arkana dönüp bakmayı unuttun. Ben hep oradaydım, eski bir kışlanın bir takım koridorlarında unutmuş olabilirsin beni, belki adım hep aynıydı, belki sarışındım o vakit… Ama şimdi yani o öğleden sonra arkada durmaktan sıkıldığım için senin yanına doğru attım adımlarımı. Sanki çok zaman geçmiş gibi aradan, beni daha önce bildiğini unutmuş buldum seni. Ben hep şimdiki zamandayım." kalbimdentemizbiryaprak.blogspot.com.tr/2012/05/sahanda...
Reklam
"Toplum konforlu bir hapishane, dışarıdaki korkunç dünyadan saklandığını sana hissettiren ancak senin enerjinle var olabilen ve bu yüzden de daima senin enerjine çalışmana dolayısıyla köleliğine ihtiyacı olan bir hapishane. Sense kendini mutlu zanneden,daha kim olduğunu bile bir gün bile deneyimlememiş bir mahkumsun. Bana lezzetli bir havyarı hatırlatıyorsun. Asla balığa dönüşmeyi bile düşünememiş küçük şeffaf bir yumurta ve yanında kendisi gibi milyonlarcasıyla öylece tüketilmeyi bekliyor"
Evcilleştirilen ilk hayvanlar olan koyunların ve keçilerin, yaygın bir şekilde dinsel törenlerde kullanıldıkları ve kurban edilmek üzere yakın otlaklarda beslendikleri bilinmektedir. Daha da önemlisi, koyunlar evcilleştirilmeden önce, tekstil faaliyetlerinde değerlendirilmeye müsait olan yünden yoksundu. Darby'ye göre, uygarlığın ilk merkezleri olan Güneydoğu Asya ve Doğu Akdeniz'de tavuk, "beslenmeden ziyade, kutsal nedenlerle veya bir kurbanlık olarak" kullanılmıştır. Sauer şunu ekler; evcilleştirilmiş kümes hayvanlarının "yumurta ve et kaynağı olma niteliği, görece bu hayvanların evcilleştirilmelerinden sonra ortaya çıkan bir sonuçtur." Yabani sığırlar vahşi ve tehlikeliydi; ayrıca ne öküzlerin uysallığı ne de hadım edilmiş böylesi hayvanların sonradan değiştirilen et sertlikleri öngörülmüş olamaz. Büyükbaş hayvanlar ancak ilk tutsaklıklarından yüzlerce yıl sonra sağılmaya başlanmıştır; ayrıca çeşitli temsiller, bu hayvanların, ilk kez, dini geçit törenlerinde koşum hayvanı olarak kullanıldığını göstermektedir.
Sayfa 120
463 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Tek kelimeyle muhteşem bir kitaptı...Bir çocuğun ,kimseyle paylaşmadan tek başına bir haşlanmış yumurta yiyebilme hayalini kurmasını asla unutamam . Ona buna burun kıvırdığımız onca şeyin ötesinde ne hayatlar yaşanmış ve yaşanıyor..
Angela'nın Külleri
Angela'nın KülleriFrank Mccourt · Epsilon Yayınları · 20083,953 okunma
Adalet Üzerine Özlü Sözler... "Bir toplumda suç varsa, orada adalet yoktur." -Eflatun (M.Ö.427-347) "Hukuk bir gün herkese lazım olur." -Anonim
Reklam
....Devrimizin en iyi ozanlarından biri Cahit Sıtkı, sevdiği kızla evlenmek isteyince, serseri takımından olmadığını ispat için, Emniyet Genel Müdürlüğü'nün tanıklık etmesi gerekmişti. Kalp hastası Ziya Osman'a son yıllarında Varlık Yayınevi iş vermesiydi, Cahit'in bu en yakın arkadaşı kalpten değil açlıktan ölecekti. Siz, Orhan Veli'nin, kimi günler öğle yemeğini bir bakkal dükkanı köşesinde iki çiğ yumurta içmekle geçiştirdiğini biliyor muydunuz? Bir de kalkmış, bunlar için genç yaşta öldüler diye acınıyorsunuz. Ölmesinler de ne yapsınlar?..." -Okunduğunda bizi şaşkınlığa uğratan yukarıdaki metin, deneme seçkilerinin yer aldığı Emin ÖZDEMİR'in "Düz Yazının Sorgulayan Gücü" adlı kitabından...
“Tarlalarda erkeklerle birlikte çalışan, kasabalarda pazar yerine giden, yumurta ve tavuğunu satan, ondan sonra kendisine gerekenleri bizzat satın alan, çalışmalarının hepsinde kocalarına yardımcı olan kadınlar!.. Ben bu kadınlar arasında kocalarından daha iyi işten anlayanlara ve hesap yapanlara rastladım.”
Jose Arcadio, yatak odasının kapısını kapar kapamaz evde bir silah sesi çınladı.Kan, kapının altından süzüldü, oturma odasına geçti, sokağa çıktı, inişli çıkışlı yoldan karşıya ulaştı, kaldırımları indi çıktı, Türkler Sokağı’nı geçti, önce sağa, sonra sola saptı. Buendiaların evinin tam karşısına geldi kapalı kapının altından sızdı halıları kirletmemek için duvar diplerinden dolanarak salona geçti, oturma odasına girdi, yemek masasının çevresinde geniş bir kavis çizdi, begonyalı terasa uzandı, Aureliano Jose’ye matematik dersi veren Amaranta’nın sandalyesinin altından görünmeden süzüldü, kileri geçti, ekmek pişirmek için tam otuz altı yumurta kırmak üzere olan Ursula’nın bulunduğu mutfağa girdi.
Sayfa 152Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.