Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Birkaç basamakla çıkılan mermer girişin üzerine bir Yunan bayrağı serilmişti. Paşa sordu: "Bu niçin?" Heyecan içinde açıkladılar: "Kral kalacağı eve, bizim bayrağımızı çiğneyerek girmişti." "Ne olur Paşam, siz de onun gibi yapın!" "Öcümüzü alın!" Bir kadın gözlerinden yaş inerek, "Lütfen" diye yalvardı. Kral'ın kaba davranışı kadınları çok kırmış olmalıydı. M. Kemal Paşa, "Sizi anlıyorum.." dedi, "..ama o bir milletin timsalini çiğnemekle hata etmiş. Ben o hatayı tekrar edemem." Muzaffer'e döndü: "Kaldır çocuk." Muzaffer bayrağı topladı. Bu görgü farkı zarif Karşıyaka hanımlarını büsbütün ağlattı.
M. Kemal Paşa
KARŞIYAKALILARIN M. Kemal Paşa için hazırladıkları evin önü, bahçesi, beyaz başörtülü, maşlahlı her yaştan kadınlar ve fesi atıp kalpak giymiş erkeklerle doluydu. Paşayı görenler ağlamaya başladılar. Birkaç basamakla çıkılan mermer girişin üzerine Yunan bayrağı serilmişti. Paşa sordu: "Bu niçin?" Heyecan içinde açıkladılar: "Kral kalacağı eve, bizim bayrağımızı çiğneyerek girmişti." "Ne olur Paşam, siz de onun gibi yapın!" "Öcümüzü alın!" Bir kadın gözlerinden yaş inerek "Lütfen" diye yalvardı. Kral'ın kaba davranışı kadınları çok kırmış olmalıydı. M. Kemal Paşa, "Sizi anlıyorum..." dedi, "...ama o bir milletin timsalini çiğnemekle hata etmiş. Ben o hatayı tekrar edemem." Muzaffer'e döndü: "Kaldır çocuk." Muzaffer bayrağı topladı. Bu görgü farkı zarif Karşıyaka hanımlarını büsbütün ağlattı.
Sayfa 666 - BİLGİ YAYINEVİKitabı okudu
Reklam
ATATÜRK ve YUNAN BAYRAĞI
Atatürk İzmir’in Kurtuluşunda halkın coşkun gösterileri arasında kalacağı evin önüne gelince, kapının önüne serilmiş bayrağı görünce durdu, bu ipekten kocaman bir Yunan bayrağı idi. Üzerine basılarak geçilecek bir yol halısı gibi serilmişti. Kapıdaki kalabalık halk yalvarıyordu: - Buyurunuz, geçiniz. Bizim öcümüzü alınız! Yunan Kralı, bu evden içeri, bizim bayrağımıza basarak girmişti. Siz lütfedin. Bu karşılıkla o lekeyi silin! Burası sizin şehrinizdir. Bu ev sizin evinizdir. Bu hak sizindir. Atatürk, o yerde serili bayrağın önünde, bulunduğu noktada kaldı. Çevresindekilere baktı. - O, geçmişse hata etmiş. Bir ulusun bağımsızlık simgesi olan bayrak çiğnenmez. Ben onun yanlışını tekrar edemem. Bayrağı yerden kaldırttı, bembeyaz mermerlere basarak içeri girdi. Kaynak: Yeni Asır Gazetesi
Bayrak Çiğnenmez
Atatürk İzmir’in kurtuluşunda halkın coşkun gösterileri arasında kalacağı evin önüne gelince, kapının önüne serilmiş bayrağı görünce durdu, Bu ipekten kocaman bir Yunan bayrağı idi. Üzerine basılarak geçilecek bir yol halısı gibi serilmişti. Kapıdaki kalabalık halk yalvarıyordu: - Buyurunuz, geçiniz. Bizim öcümüzü alınız! Yunan Kralı, bu evden içeri, bizim bayrağımıza basarak girmişti. Siz lütfedin. Bu karşılıkla o lekeyi silin! Burası sizin şehrinizdir. Bu ev sizin evinizdir. Bu hak sizindir. Atatürk, o yerde serili bayrağın önünde, bulunduğu noktada kaldı. Çevresindekilere tatlılıkla baktı. - O, geçmişse hata etmiş. Bir ulusun bağımsızlık simgesi olan bayrak çiğnenmez. Ben onun yanlışını tekrar edemem. Bayrağı yerden kaldırttı, bembeyaz mermerlere basarak içeri girdi.
20 sene önce, 1996… Avrupa Birliği'ni arkasına alan Kıbrıs Rum Kesimi, küstahlaştı, Türk sınırını delmek için eylem organize etti. Hadiseyi dünya çapında şova dönüştürmek için bin kadar motosikletliyi Kıbrıs'a getirdiler, motorlarla Lefkoşa'dan sınırı geçip, Türk topraklarına girecekler, Girne'ye gidecekler, Girne Kalesi'ne Yunan bayrağı
İnançsız
''Onun evinde de Yunan bayrağı asılıdır... Hayreddin Bey, işte bunu anlayamaz; anlayamadığı için de dayanamaz...Kırılır. Hacı Muhiddin Efendi...Tüm gençliği, Hacı Muhiddin gibileri var olabilsin diye, yıkık imparatorluğun savaş cephelerinde yok olmuş Hayreddin Bey'in , beş vakit namaz kılan bu Müslüman adamın, tam bir inançsız olarak bu dünyadan göçtüğünü kimsecikler bilmez...''
Reklam
Beyoğlu'nun o devir hatıraları arasında Yunan generalinin oturduğu binanın kabusu da vardır. Balkonuna Yunan bayrağı çekildiği zaman, halk zorla selama dururdu. Türkler geçişlerini bu zamana rastlatmamak için hesapla yola çıkarlardı.
Sayfa 159Kitabı okudu
Üç gündür Akdeniz'de dolaşıyorum. Türk bayrağını çekmiş bir gemiye rastgelmedim. Yunan bayrağı, İngiliz bayrağı, İtalyan bayrağı, Fransız bayrağı... Nerede Oruç Gaziler, Turgut Reisler?... Barbaroslar, Piyaleler nerede?... Napolyon bir zaman Akka'da "Asya bir adam bekliyor..." diye ayağını yere vurmuş. O adam! Hani?... O adam, o adam be olacağım!... Bu poladı cilalayacağım. Bu peygamberler yurdunda, bu kahramanlar diyarında alimler, mucidler, zenginler yetiştireceğim! İlim ve intizam... Bu iki çakmaktan bir ışık çıkaracağım. Asya!... İnsaniyetin ninesi Asya, Türk!... İnsaniyetin babası Türk...
9 EYLÜL İZMİR'İN KURTULUŞU
Doğum günün kutlu olsun güzel İZMİR'im. Başta ulu önderimiz, baş kumandanımız, Ata'mız, Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, milli mücadeleye destek olan, canı pahasına savaşan ve güzel yurdumuzu düşmanlardan kurtaran Anadolu kadınlarımıza ve tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Ruhları şad, mekanları cennet olsun! Ne mutlu ki Ata'sını,
Gazi, oturacağı köşke girerken birdenbire durdu. Yere bir yunan bayrağı serilmişti. "Bu nedir?" diye sordu. Kral Konstantinos'un da Türk bayrağını çiğnediğini söylediler. Gazi, "Hata etmiş" dedi. "Bayrak bir milletin şerefidir, ne olursa olsun yere serilemez. Kaldırınız!"
Sayfa 381 - Altın KitaplarKitabı okudu
Reklam
"Beri yandan Rumlar, sokaklarda caka satarak dolaşıyor ve rastladıkları Türkleri itip kakarak duvar kenarına sürüyorlar, geleni geçeni Yunan karargâhında dalgalanan mavi beyaz bayrağı selamlamaya zorluyorlardı. Türkler bu aşağılamaya boyun eğmemek için, arka yollardan dolaşmak zorunda kalıyorlardı. Bir gün İstanbul sokaklarında panik yaratan bir söylenti duyuldu: 'Ayasofya'ya çan takıyorlarmış.' Bir Müslüman kalabalığı çığırından çıkmış bir halde Ayasofya'ya koştu. Ama Türk askerlerinin hâlâ avluda nöbet tutmakta olduğunu görünce rahat nefes aldılar."
Sayfa 170 - Altın Kitaplar, 30. BasımKitabı okudu
KARŞIYAKALILARIN M.Kemal Paşa için hazırladıkları evin önü, bahçesi, beyaz başörtülü, maşlahlı her yaştan kadınlar ve fesi atıp kalpak giymiş erkeklerle doluydu. Paşa'yı görenler ağlamaya başladılar.Birkaç basamakla çıkılan mermer girişin üzerine bir Yunan bayrağı serilmişti. Paşa sordu: "Bu niçin?" Heyecan içinde açıkladılar: "Kral kalacağı eve, bizim bayrağımızı çiğneyerek girmişti." "Ne olur Paşam, siz de onun gibi yapın!" "öcümüzü alın!" Bir kadın gözlerinden yaş inerek, "Lütfen" diye yalvardı. Kral'ın kaba davranışı kadınları çok kırmış olmalıydı. M.Kemal Paşa, "Sizi anlıyorum.." dedi, "..ama o bir milletin timsalini çiğnemekle hata etmiş. Ben o hatayı tekrar edemem." Muzaffer'e döndü: "Kaldır çocuk." Muzaffer bayrağı topladı. Bu görgü farkı zarif Karşıyaka hanımlarını büsbütün ağlattı.
Sayfa 666 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
479 syf.
·
Puan vermedi
Dünya Savaşı resmen sona ermiş olmakla birlikte , Osmanlı Devleti üzerinde yarattığı etkiler tüm gücüyle devam emektedir.Savaş sonrası bir çok asker memleketlerine geri dönmüştür.Zayiatın büyüklüğü evlerine dönen erlerin çoğunun gazi oluşuyla daha da iyi anlaşılmıştır.Bu erlerden biri de Salih adlı Akşehirli bir askerdir.Memleketine döndüğünde
Küçük Ağa
Küçük AğaTarık Buğra · İletişim Yayınları · 20159,8bin okunma
30 Ağustos sabahı, Mustafa Kemal muharebe sahasında dolaşıyordu. Etraf binlerce düşman cesetleri ve birbiri üzerine yığılmış yüzlerce topçu hayvanı, terk edilmiş silah, top ve cephane dolu idi... Atatürk şöyle söylendi: "Bu manzara insanlığı utandırabilir! Fakat meşru müdafaamız için buna mecbur olduk. Türkler, başka milletlerin vatanında böyle bir harekete teşebbüs etmezler." Ganimetlerin arasında yırtılmış ve terk edilmiş bir de Yunan bayrağı gören başkumandan eli ile kaldırılmasını işaret ederek; "Bir milletin istiklal alametidir, düşman da olsa hürmet etmek lazımdır, kaldırıp topun üzerine koyunuz." - Sait Arif Terzioğlu, İnsancıl Atatürk
399 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.