Ma Baker, to handle their guns
Deli Meyrem (d. 1870, Selanik, Kayalar - ö. 1953, Samsun, Demircisu Köyü) Meyrem Hatun Koca İlyas'ın eşi olmakla beraber, Yunan işgali sırasında Kırımşa'da işgalci Yunanlara karşı kadın direnişçi olarak bilinir. Kırımşah halkından dağda direniş yapanların aileleri çeşitli işkencelere maruz kalarak mallarına el konulmuş, eli silah tutan erkekler ya dağa çıkmış ya da tutuklanmıştır. Meyrem Hatun eşi ve iki büyük oğlu dağda direnişte olmasına rağmen hem küçük iki çocuğuna ve kızına bakmış hem de dağdakilere haberleşme, ikmal ve gıda yönünden önemli yardımlarda bulunmuştur. Yunanlar yerli halkın mal ve hayvanlarına el koyarken Meyrem Hatun Silahlı Yunanlara karşı sopa ile direnmiş ve hayvanlarını vermemiştir. Koca İlyas'ın kim olduğunu bilen Yunanlar tarafından en korkulan kişi Meyrem Hanım olmuştur. Pek çok Kırımşalı aileyi koruyan Meryem Hatun 1923 Nüfus Mübadelesi ile iki küçük oğlu ve kızı ile Anadoluya geçmişler Alaca soyadını alarak Demircisu, Samsun'da iskan edilmişlerdir. İlerleyen yaşlarında 1940'lı yıllarda yurda dönemeyen eşi Koca İlyas ve oğullarını aramak için dağlara ve ormanlara gittiği bilinen Meyrem Hatun, bu nedenle Deli Meryem diye tanınmıştır. İsmi torunu İlyas Alaca'nın kızı Meryem'de yaşatılmaya çalışılmıştır.
216 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
VURUN KAHPEYE- Kitap Yorumu (SPOİLER İÇERİR!)
Bu kitabı anlatmaya nereden başlamam gerektiğini bilmiyorum. Öyle incitti ki kalbimi, okuyalı haftalar geçmesine rağmen anca hakkında konuşabilir hale geldim. Konusunu anlatarak başlamak gerekirse, Aliye öğretmen Yunan işgali döneminde bir Anadolu köyüne öğretmenlik yapmaya gelir ve kendini bu köyün öğrencilerine, kadınlarına kısacası tüm halkına
Vurun Kahpeye
Vurun KahpeyeHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 201910,4bin okunma
Reklam
"Yunan işgali altındaki kasabalarımızdan birinde çok zengin bir adam vardı, adı Hüseyin Ağa'ydı... O'na göre, paradan daha kutsal hiçbişey yoktu... Çıkarı yolunda, işleri tıkırındaysa, yurdunu düşmanın işgal etmesi ona göre önemli değildi; yeter ki o, bunu bile fırsat bilip para kazansın... "
Sayfa 32 - Adam Yayınları 4.Basım Aralık 1993Kitabı okudu
216 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Vurun Kahpeye!!!
Cepheden cepheye koşmuş ve şehit olmuş bir Türk subayı ile veremli bir İstanbul kadınının çocuğu olan muallim Aliye'nin Kurtuluş savaşı dönemindeki hikayesi anlatılıyor. Hikaye Muallim olan Aliyenin ismi verilmeyen ve Yunan işgalindeki bir şehre öğretmen atanması ile başlıyor. Aliye'nin karşısında yine her zaman softa, dini kendi
Vurun Kahpeye
Vurun KahpeyeHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 201910,4bin okunma
'' 1919 nisanının 18-20’nci günlerinde de Kuzeydoğu Anadolu’da Kars ve Ardahan, mütareke kayıtlarıyla Ermeniler tarafından işgal edildi. Halbuki Ermenilere ne yenilmiştik, ne de yenilebilirdik. Fakat galip devletlerin kaprisleri onlara bu toprakları sunuyordu. Bu vilâyetlerde, ne demek olduğu iyi bilinen Ermeni tehlikesi, oralarda -Müdafaa-i Hukuk- teşekkül ve hareketlerine hız verdi. Nisan ve mayıs aylarında Ege ve Akdeniz kıyılarında işgaller başladı. 29 nisanda İtalyanlar Antalya’ya, 11 mayısta Yunan askerleri Fethiye’ye çıktılar. 13 mayısta İtalyanlar Kuşadası’ndadırlar. Nihayet 15 mayıs ve İzmir’in Yunanlılar tarafından işgali. ''
Batı Trakya'nın Yunanlılar tarafından işgali 14 Mayıs 1920'de başladı. İtilaf Devletlerinin yardımıyla Yunan kuvvetleri kısa bir sürede Batı Trakya'yı işgal etti. Yunan işgali, Batı Trakya Türklerini ayrı bir hükümet kurmaya yöneltti. 25 Mayıs 1920'de Gümülcine'nin Hemetli (Organi) nahiyesinde "Batı Trakya Hükümeti" adıyla kurulan yeni hükümetin reisliğini Peştreli Tevfik Bey, genelkurmay başkanlığını ise Yüzbaşı Fuat (Balkan) Bey yaptı. Batı Trakya Türk Hükümeti, 24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan Lozan Barış Antlaşması ile ortadan kalktı. Böylelikle farklı tarihlerde hükümet kurma girişimleri başarısız olan Batı Trakya Türkleri Yunanistan'a bağlandı.
Sayfa 8 - ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ BAŞKANLIĞI YAYINLARIKitabı okudu
Reklam
·
Puan vermedi
Bu kitabın en önemli özelliği, 1923 yılında Peyami Safa tarafından yazılan ve ona ilk edebi şöhretini kazandıran romanı olarak kabul edilmesidir. Toplumdaki ahlaki çöküntüyü, Türkiye'nin doğu-batı çatışmasını değinilmiş bir eser.Bu konuları işlerken, her zaman olduğu gibi merkezinde insan vardır.Manisa’da Yunan işgali sırasında ortadan kaybolan babasını bulmak için yollara düşen Mebrure’nin ve o dönemde toplumun düştüğü durumu çok güzel betimleyen bir kitap.Aslında başka kahraman Mebrure olsada yazar onun İstanbul’daki uzak akrabaları üzerinde bir toplumu yok etmek için sadece savaşmak gerekirmiyor mesajını veriyor.Toplumu kan dökmeden yıkma işi o dönemin ‘İstanbul sosyetesi”nde ahlaki çöküş öyle bir boyut “Sözde Kızlar” tabiri kullanılıyor. Yazarın betimleme ve tabirleri etkileyici başta durağan gidiyor ama sonra çabucak ilerliyor. Artık senin canının içi de değilim, iki gözün de değilim, artık yabancı bir kadınım, aramızda dostluk da kalmadı... Geçmeyeceğini bildiğim bir buhran içindeyim…. Bu kızın aşka ihtiyacı var. Kalbi pek zayıf. İnsan tahayyül ettiği kadınlara ancak hayatında bir iki kere rast gelir... Atılmak, başka bir dünyaya, başka bir hayata atılmak istiyor, bunun için deliriyordum. Allah'a inanmıyorsun, kanun tanımıyorsun. Vicdanın da mı yok? #bulutumsuokuyor #instagram #sözdekızlar #peyamisafasozleri
Sözde Kızlar
Sözde KızlarPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 20219bin okunma
216 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Aliye dikenler arasında açmış bir gül, bir kurtuluş fikridir...
Aliye gibi insanlar oldukça, bu vatana gönül vermiş, onun için çalışıp yine onun için ölen insanlar oldukça, onlarca Hacı Fettah olsun yine de emellerine ulaşamayacaklardır. Vurun Kahpeye yazardan okuduğum ilk kitaptı. Ve oldukça da beğendim. O yıllarda Yunan işgalinde olan Anadolu topraklarını, oradaki insan profillerini, o insanların çektikleri
Vurun Kahpeye
Vurun KahpeyeHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 201910,4bin okunma
Fener Rum Patrikhanesi Vekili Doroteos!
Patrik Vekili Doroteos, İzmir'in işgali üzerine Yunan ordularının Hristiyanlık adına mukaddes cihat yapmaları ve Türkiye'deki Rumların Yunan ordusuna katılmaları için resmi bildiri yayınlamıştır. Patrikhane'nin maddi imkanları ile Türkleri haksız, barbar ve cahil olarak gösteren binlerce broşür bastırılarak Avrupa ülkelerine gönderilmiştir. Papazlar vasıtası ile Yunan işgalini haklı gösteren mitingler, yürüyüşler ve gösteriler düzenlenmiştir. Avrupa ülkeleri başkentlerine din adamlarından teşkil edilen heyetler gönderilerek Yunanistan'ın politikasına destek sağlanmaua çalışılmıştır. Patrik Doroteos 20 Mart 1921'de Amerika'ya bizzat kendi giderek Yunan politikasının propagandasını yapmıştır. Patrik Amerika'dan bir milyon frank yardım toplamayı da başarmıştır.
272 syf.
·
Puan vermedi
 DAĞA ÇIKAN KURT     Dağa Çıkan Kurt öyküsü, Milli Mücadele yıllarının panoramasını gözler önüne sermektedir. Hikâyenin başlangıcında yazar, Fransız bir sanatçının şiirinin çıkmasını beklemektedir. Bunun etkisinde kalarak rüyaya dalmaktadır. Rüyasında, işlerin sarpa sardığı bir orman görür. Ormandaki hayvanlar arasında mücadeleler yaşandığını
Dağa Çıkan Kurt
Dağa Çıkan KurtHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 2021413 okunma
Reklam
“Bu rezil istila” dün Çanakkale’de, bugün yurdun her ilinde. “Bu rezil istila”ya dün olduğu gibi bugün de Milli Mücadele gerek. “Bu rezil istila” dün İngiliz, İtalyan, Fransız, Ermeni, Yunan saldırısıydı. Bugün Suriyeli, Afgan, Rus ve zenci işgali.
368 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Mısır Mitolojisi; Mısır Bilimci Geraldine Pinch'in Mısır hanedanlıklarına, tarihi metinlere,tapınaklarda bulunan kabartmalar ve yazıtlara değinerek; Mısır tarihini, kültürünü, mitolojik döngüyü ve anlatıların sembolik anlamlarını; anlaşılır ve yalın bir üslup ile işlediği, okumaktan keyif aldığım bir kitap oldu. İlk bölüm mitin tanımı,
Mısır Mitolojisi
Mısır MitolojisiGeraldine Pinch · Say Yayınları · 2019109 okunma
Kara günler..
"İstanbul'un İşgali 13 Kasım 1918'den 6 Ekim 1923'e kadar süren beş yıl gibi uzun bir süreci kapsıyor. Bu konuda az sayıda kitap yazılması ve tarih kitaplarında ayrıntıya girilme- mesi düşündürücüdür. "Çanakkale geçilmez" diyoruz ama Çanakkale geçilmiştir, hem de hiç karşı koyulmadan, esir bir devletin boğazı olarak. Sadece üç buçuk yıl sonra, Çanakkale savunmasında şehit olanların kemiklerini sızlatırcasına İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan donanmaları Çanakkaleden geçip 13 Kasım 1918'de İstanbul'a demirlemiştir..."
Prof. Dr. Fahir Armaoğlu'nun engin bilgilerinin ve tecrübelerinin ışığında ortaya çıkmış akademik çalışmalarından derlenen Türk Siyasi Tarihi, imparatorluk mirasından Kıbrıs meselesine dek tarihimizin en kritik meselelerini yeniden gündeme taşıyor. Prof. Dr. Fahir Armaoğlu kitabın ilk bölümünde imparatorluk mirasını değerlendirerek çok uluslu Osmanlı İmparatorluğu'nu yorumluyor ve hemen ardından ikinci bölümde Milli Mücadele yıllarını ele alıyor. İstanbul'un İşgali ve Oniki Ada Meselesi gibi hala önemini koruyan konular, belgeler ışığında okuyucuya sunuluyor. Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren birçok tartışmaya sebep olan laiklik konusu, kitabın üçüncü bölümünü oluşturuyor. Hilafet'in dış cephesinden Türkiye'deki Amerikan okulları krizine kadar Prof. Dr. Fahir Armaoğlu laikliği en hassas noktalarıyla yorumluyor. Kitabın son bölümünde Kıbrıs meselesi tüm hatlarıyla tartışmaya açılıyor. Kıbrıs'ın stratejik önemi, 1955-56 yıllarında Türk hükümetinin tavrı, Türk-Yunan münasebeti neticesinde ortaya çıkan olaylar ve Prof. Dr. Fahir Armaoğlu'nun Rauf Denktaş'la yaptığı çok önemli bir röportajla kitap sona eriyor.
Türk Siyasi Tarihi
Türk Siyasi Tarihi
Fahir Armaoğlu
Fahir Armaoğlu
Zorunlu göç sırasında Rumlar genellikle kıyı bölgelerinden iç bölgelere sevk edilmişlerdi. Bazen de göç ettirme, sadece bazı şehirlerdeki Rumlar'ın birbirleriyle yer değiştirmeleri şeklinde gerçekleşmişti. Her ne kadar zorunlu göçün sağlıklı bir şekilde yürütülmesi için Nureddin Paşa tarafından ilgili makamlara emirler gönderilmişse de
Sayfa 127 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
636 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.