·
Puan vermedi
Tasavvuf denilince, bazı çevre ve grupların tüyleri diken diken olmakta, kimileri için ise sorgusuz sualsiz kabulün olduğu bir alan söz konusu olmaktadır. Her iki tutumun da tuttukları mevzi açısından bir anlama kaygısından ziyade, bağcıyı dövmeye yönelik hareketlerin olduğu da dışarıdan bakanların ortak kanaatidir. Konuya ilişkin olarak
İslam Tasavvufunun Meseleleri
İslam Tasavvufunun MeseleleriErol Güngör · Yer-Su Yayınları · 2018121 okunma
132 syf.
7/10 puan verdi
·
6 günde okudu
"Şiir, sözcüklerle güzel biçimler kurmak sanatıdır. Hangi sözcük, hangi sözcükle yan yana geldiğinde nasıl bir ışık ortaya çıkar? Bunu bilmek gerek." -Cahit Sıtkı Tarancı "Şiir duygulardan değil, sözcüklerden doğar." diyor Mallerme, "Şiir, kelimelerle yapılan bestedir." diyor Yahya Kemal. Cahit Külebi ise
Sevgi Duvarı
Sevgi DuvarıCan Yücel · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20184,700 okunma
Reklam
Yunanda Tasavvuf
Eflatun'un indinde irade, hayrı bilen ve fiile çıkaran akıldır.
Sayfa 140Kitabı okudu
Yunanda Tasavvuf
Fazilet, hayrı bilmek ve Allah'a benzemek ("Allah'ın ahlakıyla ahlaklanınız" emrine uygun olarak) olduğundan, insanın kuvvetlerinin düzen ve ahengi demektir. Gerçekten de Eflatun, fazileti "bir ahenk" diye tarif etmiş ve gerçek bilgeye "bir musikişinas" adını vermiştir.
Sayfa 141Kitabı okudu
Yunanda Tasavvuf
Hayrı bilen bir insan, zorunlu olarak ona uygun hareket edeceğinden, fazilet şöyle tarif edilebilir: "Fazilet, ruhun misallere uygunluğu ve daha iyisi Allah'a benzerliğidir."
Sayfa 141Kitabı okudu
Yunanda Tasavvuf
Sokrat iddia ediyor ki insan, kendi hayrını istediği için bunun ne olduğunu öğrendiği gibi derhal tatbik ve icra eder. Yani ilim, derhal ameli (bilmek hemen onu yapmayı) gerektirir.
Sayfa 140Kitabı okudu
Reklam
Yunanda Tasavvuf
Dialektik, bir dereceye kadar Allah'ın varlığını ispat için kullanılan bir vasıta olabilir. Zira bu yolun gayesi, bizi en yüksek misale, yani eşyanın bütün hakikatlerinin başlangıcına ve kaynağına eriştirmektir.
Sayfa 137Kitabı okudu
Yunanda Tasavvuf
Velhasıl dialektik şu suretle tarif olunur: "Ruhun duyulardan cinslere, cinslerden misallere, misallerden en yüksek misale, başka bir deyişle Allah u Teala'ya derece derece seyridir."
Sayfa 137Kitabı okudu
Yunanda Tasavvuf
Dialektik, insanı içine düşmüş olduğu karanlık yerleşim yerinden makulun temiz ve saf nurlarına kadar derece derece sevk etmekle mükelleftir. Bunun için önce ruhu hata ve ayıplarından temizlemekle başlar. Bu akli ve ahlaki temizlik, Katarsis dialektiğin zaruri başlangıcıdır. Zira ayıp ve hatalar, ilmin engelleridir. Ruh böyle temizlik kazanınca ilmi arar...
Sayfa 135Kitabı okudu
Reklam
Yunanda Tasavvuf
Ünlü bilginlerimizden Taşköprülüzade Ahmed Efendi'nin Mevzuatü'l-Ulum'unda Eflatun için: "Ömrünün sonunda ders verme işini, insanları irşad etme yeteneğine sahip öğrencilerine havale edip ve yetiştirdiği kimselerin hepsini kendi nefsini nasıl yeneceği hususnda bilgi sahibi olmaya teşvik ederek kendisini sürekli ibadete verdi, halktan ilgisini kesti ve terbiyecilerin terbiyecisi olan Allah'ın kapısına yapışıp ayrılmayarak dünyada seksen yıl yaşadı" demektedir.
Sayfa 127Kitabı okudu
Yunanda Tasavvuf
Eflatun Mısır'dan fenike'ye geçmiş ve rivayete göre orada İranlı din adamlarından Zerdüşt'ün felsefesi ve Keldani bilginlerinden yıldızlar ilminin hükümleri hakkında bilgi sahibi olmuştu.
Sayfa 126Kitabı okudu
Yunanda Tasavvuf
Eflatun Megara'dan Mısır'a geçmişti. Orada 3 yıl kalmış ve özellikle tasavvuf ilimleri tahsil etmişti. Bundan başka kahinlerden batın ilmi de okumuş, fakat seyrü süluk hususunda Pisagor gibi en yüksek derecelere çıkamamış ve üçüncü derecede kalmıştı.
Sayfa 126Kitabı okudu
21 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.