"Şiir, sözcüklerle güzel biçimler kurmak sanatıdır. Hangi sözcük, hangi sözcükle yan yana geldiğinde nasıl bir ışık ortaya çıkar? Bunu bilmek gerek."
-Cahit Sıtkı Tarancı
"Şiir duygulardan değil, sözcüklerden doğar." diyor Mallerme, "Şiir, kelimelerle yapılan bestedir." diyor Yahya Kemal. Cahit Külebi ise
Uzun bir inceleme yazmaya niyetim yoktu fakat sanırım yine uzatacağım. (Kendim için notlar)
Önce şunu söylemem gerekir ki: Platon’un diyaloglar içinde hocası Sokrates’i böylesine bilge ve saygın biri olarak tasvir edip onurlandırması, bu diyaloglar içinde kendi adını hiç geçirmemesi beni etkiliyor. Kitabın Yunanca adı Symposion, dilimizdeki
Pisagor üç şeyi tavsiye ederdi. Akıl yönünden hakikate bağlanmak, ruh ve kalp yönünden faziletle ahlaklanmak ve beden yönünden temizliğe özen göstermek.
Ünlü bilginlerimizden Taşköprülüzade Ahmed Efendi'nin Mevzuatü'l-Ulum'unda Eflatun için:
"Ömrünün sonunda ders verme işini, insanları irşad etme yeteneğine sahip öğrencilerine havale edip ve yetiştirdiği kimselerin hepsini kendi nefsini nasıl yeneceği hususnda bilgi sahibi olmaya teşvik ederek kendisini sürekli ibadete verdi, halktan ilgisini kesti ve terbiyecilerin terbiyecisi olan Allah'ın kapısına yapışıp ayrılmayarak dünyada seksen yıl yaşadı" demektedir.