Gitmek bir eylem değildir küçüğüm
Yürek işine akıl ermez
Bazıları kaldıkça uzaklaşır
Bazıları ise uzaklaştıkça kalır
Şaka gibidir aşk denen mesele
Bedenin yaşarken yüreğin ölür
Geriye bir şarkı,bir şiir, bir o kalır.
“İnsanoğlunun ihtiyacı; incir yaprağını giysi yaptığı dönemdeki kadar yalın olmak, bir hırka ve bir lokma ile gönlü dolup taşan Yunus Emreleri, Mevlanaları örnek alarak, ömrünü güzellikten iyilikten yana harcayarak geçirmektir.”
“İnsanoğlunun ihtiyacı; incir yaprağını giysi yaptığı dönemdeki kadar yalın olmak, bir hırka ve bir lokma ile gönlü dolup taşan Yunus Emreleri, Mevlanaları örnek alarak, ömrünü güzellikten iyilikten yana harcayarak geçirmektir.”
Her şey küçük bir dokunuşla başladı, teni aşıp yüreği titreten, öze değen bir dokunuş… Üstelik bunu yapan bir büyücü değil, sadece bir insandı, başkasının derdiyle yanan bir insan…
Küçük terapi grupları şeklinde kurgulanmış bu kitap; insanın insana olan ihtiyacını anlatıyor, yardımlaşmayı, dokunuşu… Maddi ihtiyaçları gidermek kolaydır, çünkü ilk onları fark ederiz. İçinde depremler yaşayan birini girdiği bunalımdan çekip almak enkaz altında kalan birini kurtarmaktan daha zordur. Böyle biri güçsüzlüğüne, acizliğine sarılır. Bulunduğu yerde yer bitirir kendini; fark edilmeyi bekler, değer görmeyi…
"İnsanoğlunun ihtiyacı; incir yaprağını giysi yaptığı dönemdeki kadar yalın olmak, bir hırka ve bir lokma ile gönlü dolup taşan Yunus Emreleri, Mevlanaları örnek alarak, ömrünü güzellikten iyilikten yana harcayarak geçirmektir."
Her şey küçük bir dokunuşla başladı, teni aşıp yüreği titreten, öze değen bir dokunuş… Üstelik bunu yapan
İnsanın insan olan ihtiyacını anlatıyor yardımlaşmayı da dokunuşu,maddi ihtiyaçları gidermek kolaydır, çünkü ilk onları fark ederiz.#arkakapak
Yardımlaşmadan eski komşuluktan aç olan birini gördüğü zaman kendine dert edilen bir toplumdan bahsediyor. Yani ahhh nerde o eskiler dediğimiz dönemler. Ne kadar da günümüzün tersi. Toplumumuzun en büyük sorunu iyilik eden insanı ahmak olarak nitelendirmektir. Utanmanın kalmadığı bir toplum hepimizin ortak yarası.
İyiliğin, saygının,fedakarlığın, birlik ve beraberliğin güzelliklerini konu alıyor. Tam da burada diyor ki insanoğlunun incir yaprağına giysi yaptığı dönemdeki kadar yalin olmak bir hırka bir lokma ile Gönül dolup taşan Yunus Emreleri,Mevlanaları örnek alarak ömrünü güzellikten iyilikte yana harcayarak geçirmektir diyor. Kitap da kısa kisa başlıklar adı altında toplanmış bir psikiyatrist klıniginden, gözlemcinin hasta analizlerini neden bu hale geldiklerini okuyoruz.
İnsanoğlu bu dünyaya yarım olarak gelmiştir ve burada yaşamasının amacı tamamlanıp gitmektir.
Öyleyse ilişkilerimizi sınıflandırabiliriz:
1-- maddi karşılık ile yapılan arkadaşlıklar.
2--yalnız kalmamak için yapılan arkadaşlıklar.
3--sohbetinden keyif aldığımız için yapılan arkadaşlıklar.
4--ortak paylaşımlarımızın olduğu için yapılan arkadaşlıklar.
5--ruh ikizi olduğumuz için yapılan arkadaşlıklar.
Siz hangisisiniz?
"Insanoğlunun ihtiyacı; incir yaprağını giysi yaptığı dönemdeki kadar yalın olmak, bir hırka ve bir lokma ile gönlü dolup taşan Yunus Emreleri, Mevlanaları örnek alarak, ömrünü güzellikten iyilikten yana harcayarak geçirmektir. "
Kitabımız çeşitli sorunlardan dolayı terapiye giden bir çok danışan ve bu danışanların burada yaşadıkları anlatılmaktadir. Yazarımız yaşanan sebepleri ana başlıklarda toplayarak bu sorunlara küçük dokunuşlar yaparak daha anlaşılır şekilde altında yatan sorunların ve çözümleri dile getirmiş.
"Insanoğlu yeryüzüne yarım gelmiştir ve bu dünyadaki amacı o yarım kalmışlığı, eksikliği tamamlamaktır.
"
"Kendini inanan insan başarı yolunu yarılamış insandır. "
Güzel bir okudum bu tür kitapları okumayı seviyorum size yaşamın içinde farklı bakış açısı sunan yeni bir pencere açıyor. Siz de bu tür kitapları okumayı seviyorsanız bir bakın derim.
@binyazarbinokur #binkadınyazar etkinliği dahilinde de okumuş oldum.
Sağlıklı huzurlu akşamlar diliyorum. Mavi gibi sonsuz yeşil gibi umutlarımız var olsun hep. Sevgiler