İnsan büyüdükçe
Anlıyor gurbetin hazin yönünü.
Ya da omuzları kaldıramıyor onca yükü
Bir zamanlar bayramlarımız vardı bizim
Dedelerimiz elimize harçlık sıkıştırır
Komşularımız küçük şekerlerle kandırırdı.
Bayramlıklarımız kirlenmesin diye
En uslu günümüz olurdu o gün
Ve küçük ağuşumuza deyince ana sıcaklığı
Yahut öpülünce baba denilen kutsallığın emektar eli
İşte ona mutluluk denirdi çocuk dilinde.
Aradan yıllar geçtikçe lisanımız edebimizi aştı
Hep olmak istediğimiz o büyüklük
Çocuksu saçmalıkların en başındaydı
Biz cehaletimize yenilip anlayamadık
Büyüdükçe yüreklerin küçüldüğünü
Bayramların bebeksi narinliğini
Şimdi yediden yetmişe herkesin dilinde aynı soru
Nerede o eski bayramlar
Aslında bayramlar hep aynı bayram
Ortada yanlış giden bir şeyler var
Değişen yalnız insanlar
Değişen yalnız insanlık.
....
Bireyden, aileye, aileden topluma deneme metinlerinin bulunduğu bir kitap Kral Çıplak. Bir taraftan günümüz gerçeklerini tüm çıplaklığı ile ortaya koyarken, diğer taraftan da tatlı/sert uyarmayı da ihmal etmemiş sevgili yazarımız :-)
Çoğu metinde tasavvufi bilgiler ile harmanlandığı konular aslında bizlere hiç yabancı değil. Hayatın içinden, gördüğümüz, duyduğumuz, yaşadığımız konularda tadımlık sunumlar yapmış Döndü Çetiner. Zaman zaman kendi yaşam deneyiminden örnekler de vererek, tecrübelerini de aktarmış.
Farkındalık yaratmak amacıyla kaleme alınmış metinler de farketmediklerimizi farkettirmeyi, unuttuklarımızı hatırlatmayı, değerlerimize sahip çıkmamız gerektiğini yalın bir dil ile aktarmış okuyucuya.
Velhasılıkelam ;
İlim ilim bilmektir...
İlim kendini bilmektir...
Sen kendini bilmezsen..
Ya nice okumaktır?
Yunus Emre
Kral ÇıplakDöndü Çetiner · İkinci Adam Yayınları · 202221 okunma
Grup terapisi şeklinde kurgulanmış kitapta günümüz insanının yaşadığı psikolojik sorunları belli başlı konu başlıkları altında yalın, anlaşılır bir dil ile aktarılmış yazarımız Döndü Çetiner.
Aslında ayna tutmuş bizlere, kendimiz ile yüzleştirmiş bir anlamda. Farkında olarak ya da olmayarak yaptığımız yanlışları göstermiş parmak sallamadan.
Farkına var hem kendinin, hem de çevrendekilerin diyor. Bak! Gör! Farket! Anla! Eleştirme, yargılama, el uzat yardım et diyor. Sev diyor ; önce kendini, sonra çevrendekileri.
Birbirimize bu kadar ihtiyaç duyarken, ne kadar yalnızız, ne kadar uzağız sevdiklerimize bile.
Yunus Emre'lerin, Mevlana'ların ve daha nice gönül ehlinin torunları olan bizler ne çabuk unuttuk onların öğretilerini?
Yaşanmışlıklarını, tecrübe süzgecinden geçirip, titiz bir çalışma ile hazırlamış ; bizlere yol gösterecek, unuttuklarımızı hatırlatacak bir kitap haline getirmiş sevgili yazarımız Döndü Çetiner.
Türkiye Cumhuriyeti başlıklı yazısına kalbimi bıraktım. Aynı duygu ve düşüncelerde buluşmak ne kadar güzel.
Kaleminiz de kelamınız da daim olsun.
“İnsanoğlunun ihtiyacı; incir yaprağını giysi yaptığı dönemdeki kadar yalın olmak, bir hırka ve bir lokma ile gönlü dolup taşan Yunus Emreleri, Mevlanaları örnek alarak, ömrünü güzellikten iyilikten yana harcayarak geçirmektir.”
"İnsanoğlunun ihtiyacı; incir yaprağını giysi yaptığı dönemdeki kadar yalın olmak, bir hırka ve bir lokma ile gönlü dolup taşan Yunus Emreleri, Mevlanaları örnek alarak, ömrünü güzellikten iyilikten yana harcayarak geçirmektir."
Her şey küçük bir dokunuşla başladı, teni aşıp yüreği titreten, öze değen bir dokunuş… Üstelik bunu yapan