Dergiyi elime aldığım günden beri kendime sorup duruyorum: Ben bu dergiyi nerden aldım, niye aldım? Sonra düşünüyorum bu isimde bir dergiyi rafta görsem almazdım, olsa olsa kapak tasarımı dikkatimi çeker onun için alırdım. Bütün soru işaretlerim dün aydınlandı. Derginin içinde bir yazıda çok sinir olduğum bir kısma rastladım, sonra o kısmın
Yunus Emre
Yunus Emre, böyle bir devirde, Orta Anadolu’da yetişmiş, kendisini tasavvufa vermiş; doğuda mezhep ayrımları hüküm sürer, kanlı hadiselere yol açarken, iltizam ve müsadere, mevki kavgalarını körükler, halkı ezerken, batıda derebeylik yayılır, sınıflar sınırlanır, topraksız halk esir olur, toprakla beraber satılır, haçlı seferleri
gitmek diye bir gerçek var hâkimim. kimileri buna tercih diyorlar. bence cinayet.
gözlerimle gördüm, babam gitti. annem aynanın önünde kör makasla kınalı saçlarını hiç acımadan...
Bütün kelimeleri tüketmiş insanların duruşları vardı üzerlerinde. İki insanın birlikte söyleyeceği kelimeleri de kaderdendir. Kelimeler bittiğinde yolun sonuna gelinmiştir artık.