Yunus Emre
@yunusemre5561
Öğrenci
Kocaeli Üniveristesi - Dış Ticaret, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi - Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi
Samsun, Burdur
Samsun, 10 Ağustos 1996
6 okur puanı
Nisan 2018 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Mucize diye bir şey yoktur. Mucize dediğimiz her şey, doğaya karşı cahilliğimizdendir.
Montaigne
Sayfa 50 - aylak adamKitabı okudu
Tanrı düşüncesi de saldırgan bir kapitalist ruhun başat olduğu pazar ekonomisi içinde gelişti.
Sayfa 60 - pegasusKitabı okudu
Tanrı'dan kastettikleri evren egemen fizik kanunlarının toplamından başka bir şey değildi; yani genel çekim gücü, artı kuantum mekaniği, artı birleşik alan teorileri, artı birkaç başka şey daha Tanrı'ya eşitti.
Sayfa 127 - altın kitaplarKitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Bilim ilerledikçe Tanrı'ya düşen iş azalıyor gibi.
Sayfa 60 - altın kitaplarKitabı okudu
Yaklaşık 400 milyar yıldız var ve bizim Güneş'imiz bu yıldızlardan bir tanesidir.
Sayfa 25 - altın kitaplarKitabı okudu
İnsan mutluluğunun bütününü sağlayan şey aklın eylemleridir. Eğer ki ona tam bir yaşam aralığı verilirse.
Sayfa 75 - zeplinKitabı okudu
Eşitsizliğin en kötü hâli eşit olmayan şeyleri eşit yapmaya çalışmasıdır.
Sayfa 16 - zeplinKitabı okudu
Kötü insanların içi tövbelerle doludur.
Sayfa 9 - zeplinKitabı okudu
Aptallar cehennemindeyken yalnız değildim.
Sayfa 7 - zeplinKitabı okudu
Yoksul insanın tek derdi ekmektir; felsefe değil.
Sayfa 100 - maya yayınlarıKitabı okudu
Banka hesapları, politikacıların en büyük günahlarını sakladıkları mağaralardır.
Sayfa 83 - maya yayınlarıKitabı okudu
Umut okyanusu, tek bir damla anlayıştan doğmuştur.
Sayfa 29 - maya yayınlarıKitabı okudu
Dünya, hassas kalpler için cehennemdir.
Sayfa 55 - siyah beyazKitabı okudu
Cehennem, insan yüreğinde sevginin bittiği yerdir.
Sayfa 16 - siyah beyazKitabı okudu
Bazı insanlar aşk, neşe ve güzellik gibi şeylerin bilimden ayrı bir kategoriye dahil olduğunu ve bilimsel terimlerle açıklanamayacaklarını iddia etmekteler ama ben bunların evrim teorisiyle açıklanabileceğini düşünüyorum.
Sayfa 102 - zeplinKitabı okudu
Tanrı'dan değil ona inananlardan korkuyorum.
Sayfa 39 - zeplinKitabı okudu
Bilim, bir yaratıcıya ihtiyaç duymadan evreni açıklayabilir.
Sayfa 20 - zeplinKitabı okudu
Tanrı yüce yaratısından önce ne yapıyordu? Böyle sorular soran insanlar için cehennemi mi hazırlıyordu?
Sayfa 13 - ZeplinKitabı okudu
İnsanlar bana evreni Tanrı'nın yaratıp yaratmadığını sorduğunda onlara bu sorunun mantıksız olduğunu söylüyorum. Büyük Patlama'dan önce zaman diye bir şey yoktu, dolayısıyla Tanrı'nın evreni yaratacak zamanı da yoktu. Bu durum, dünyanın köşesine nasıl gidileceğini sormaya benzer. Dünya yuvarlaktır, köşesi yoktur. Köşesini aramak boşuna bir uğraştır
Sayfa 11 - ZeplinKitabı okudu
Yargısız infaz cehaletin zirvesidir.
Sayfa 69 - siyah beyaz yayınlarıKitabı okudu
Biz insanlarınkine benzer istekleri olan bir Tanrı'yı benim aklım almaz.
Sayfa 20 - siyah beyaz yayınlarıKitabı okudu
Evrende en büyük ziyan, sorgulama yeteneğini yitirmiş bir beyindir.
Sayfa 53 - siyah beyaz yayınlarıKitabı okudu
İnsanla birlikte tüm gerçek maymunlar soyunun ilk atalarının, bugün var olan maymunlardan herhangi biriyle özdeş olduğunu ya da pek benzediğini sanmak yanılgısına da düşmemeliyiz.
Sayfa 57 - siyah beyaz yayınlarıKitabı okudu
Bilim ve sanat bir kuşun kanadı gibidir. Bu iki kanadı kullanabilen toplumlar, uçar ve özgür olurlar. Uçamayanlar ise tavuk olur. Tavuk toplum, önüne atılan bir avuç yemi gagalarken arkadan yumurtalarının alındığının farkında bile olmaz.
Sayfa 18 - Siyah Beyaz yayınlarıKitabı okudu
İnsan ırkları öyle tartışmalı bir konuydu ki Darwin buna dair tüm bahisleri 1859'da yayımladığı Türlerin Kökeni adlı kitabından çıkarmıştı. Bugün bile bu sorunla ilgilendiğinde ırkçı diye etiketlenme korkusu taşıdığından ancak birkaç bilim insanı ırksal kökenler konusunu çalışıyor.
Sayfa 125 - PegasusKitabı okudu
Yargısı önceden verilmiş bir düşünce demek, aklın desteğinden yoksun bir otorite kurmak demektir. (Cicero)
Sayfa 209 - Altın KitaplarKitabı okudu
Biz, hepimiz, ne yapacakları önceden kestirilemeyen ve hoşnutsuzluklarından ötürü homurdanan Tanrılara ilişkin hikâyeler icat etmek suretiyle yaşam tehlikelerini göğüslemeye çabalayan insan kuşaklarının devamıyız.
Sayfa 194 - Altın KitaplarKitabı okudu
Dünyanın ilk çağlarında, adalarda yaşayanlar kendilerini bu yeryüzünün tek sahibi sanırlarmış ya da başka yerlerde yaşayan bulunsa bile, geniş ve derin denizlerin ayırdığı toprak parçaları arasında nasıl ilişki kurabileceklerini bilmezlermiş. Fakat daha sonraki zamanlarda gemiler icat etmişlerdir... Bakarsanız, Ay'a ulaşabilecekleri araçlar da icat edilebilir... Böyle bir yolculuğu göze alacak bir Kolomb ya da Drake yoktur bugün için. Ya da havada uçacak bir Dedalus. Ama hiç kuşkum yok ki yeni gerçekler yolunda bize hâlâ ebelik eden ve atalarımızın bilmediği birçok gerçeği bize açıklayan zaman, şimdi bilmek istediğimiz ve bilemediğimiz birçok şeyi bize öğretme lütfunu da gösterecektir. (John Wilkins, 1638)
Sayfa 161 - Altın KitaplarKitabı okudu
1466'da büyük bir kuyrukluyıldızın görünmesi Avrupa'yı telaşa düşürdü. Bu da Halley Kuyrukluyıldızı'ydı. Hıristiyanlar, yeryüzüne kuyrukluyıldız sevk eden Tanrı'nın, İstanbul'u henüz yeni zapt eden Türklerin yanında olabileceği korkusuna kapıldılar.
Sayfa 104 - Altın KitaplarKitabı okudu
Türlerin kökeni yapıtındaki fikrin özünü kavradığım an "bunu daha önceden düşünememek ne büyük aptallık!" dedim. Başkalaşım olgusu, var olma savaşı, koşullara uyum sağlama bilinen şeylerdi. Darwin ve Wallace karanlığa ışık tutuncaya dek hiçbirimiz akıl edemedik.
Sayfa 42 - Altın KitaplarKitabı okudu