Bu mevsim ki, yollarda zakkumların açtığı,
Çok yakınlarda sabahlardan bir sabah.
Seni gerçekten, insanca kucaklasam sımsıkı,
Ve yüreğimi avuçlarına koysam ne dersin?
Belki ben sana kavuşmayı öğretemem.
Ama sen de bana, ayrılığı öğretemezsin.
vaktimiz var, güzelim ateşi ellemeğe
gülmeğe ağlamaya acı çekmeğe ve yeniden yapmağa
yıkıp yıkıp, güzelim başlayıp bitirmemeğe
vaktimiz var, güzelim ateşi ellemeğe!
aç bütün perdeleri pencereleri
güneş dolsun küflerine o düş saraylarının
silkele çırp güneşe, birikmişleri yılan çiyan börtü böcek
ne varsa defet gitsin karartan günlerimizi
sen de
ey benim ateşkuşum
radyumum
uranyumum yüreğim, çılgınım, koru kendini!
yaprakta ol suda ol kıpırtıda ol
koru kendini!
koru, baharda kuş seslerini özlemlerinin
koru, lâcivertte hızlı turuncuları
koru, mavi yıldız sevincini çeliğin
yangınlara durmaları, gece ıslıklarını
sağlıklı bir sabahta masmavi çağrısını bir güzel
[yüzün
Ben...
Eğri büğrü, yamuk yumuk
Bir demir çubuk idim.
Doğrulmak ve doğru olmak için
Attım kendimi kor ataşlara,
Yandım ha yandım
Hâr içinde savruldum,
En nihayetinde doğruldum.