En zorlu aşkların, imkansız sandığımız her şeyin mümkün olduğu muhteşem bir aşk kitabı
Aslında Türk dizilerine çok benzeyen türden bir konusu vardı ama okuduğum nadir aşk kitaplarından ve bu aşkın büyüsüne kapıldım
Okurken ah Borkan,yapma Simay dediğim yerler oldu,onlarla birlikte çöllerde kayboldum, onlarla sinirlenip onlarla üzüldüm.Her duyguyu onlarla birlikte yaşadım ki bu benim en sevdigim türden
Kitabın kalın oluşu sizi biraz usendirebilir,okumak istemeyebilirsiniz ama daha ilk sayfalarında kitana bağlanıp nasıl bittiğini bile anlamayacaksiniz
YÜREĞİME DOĞ
"Gönlümde bir fırtına sonu tufan,
Rüzgar her estiğinde adını söylüyor.
Kulaklarım sağır olsun diliyorum.
Dudaklarıma mühürlenmiş gibi
sözcük gibi ismin...
Hangi cümleye başlasam başına
adını koyuyorum.
Dilim lâl olsun istiyorum.
Aklım bir zincir vursun yüreğime,
Her halkada demirin soğukluğu yaktığın ateşi söndürsün diliyorum.
Kalbime ayaz vursun, donsun.
Öldürmeye çalıştığım sen değilsin!
Kaçtığım sen değil...
Elimde bir hançer, sen yeni güne doğ.
Bırak ben öleyim...
🥀
“Gönlümde bir fırtına,
sonu tufan.
Rüzgar her estiğinde adını söylüyor.
Kulaklarım sağır olsun diliyorum.
Dudaklarıma mühürlenmiş bir sözcük gibi ismin…
Hangi cümleye başlasam,
başına adını koyuyorum.
Dilim lal olsun istiyorum.
Aklım bir zincir vursun yüreğime,
Her halkada demirin soğukluğu, yaktığın ateşi söndürsün diliyorum.
Kalbime ayaz vursun, donsun.
Öldürmeye çalıştığım sen değilsin!
Kaçtığım sen değil.
Elimde bir hançer, sen yeni güne doğ.
Bırak ben öleyim…”
Büyük aşklar nefretle başlar... Polis kızımız Simay ve yakışıklı prensimiz Borkan için de böyle oldu. Farklı kültürlere sahip olan ikili, Kerem ve Hasretin korumalığını yapmak için Kaş''a giden Simay'in Borkan'la karşılaşmasıyla başlar. Her ne kadar birbirlerinden nefret ettiklerini düşünseler de kader ağlarını onlar için öyle bir ördü ki çözmek mümkün olmadı. Aşk kaçınılmazdı! Maddi sıkıntılar yaşayan Simay, Kuvveyt'e dedesinin yanına gider. Ve o günden sonra olay zincirlerinin ardı arkası kesilmedi.
*Okyanusun ortasında iki yabancı gemiydik. Kendi rotamızda giderken fırtına çıktı yan yana geldik. Kurtulmak için birbirimize yardım etmek zorundaydık, yoksa batacaktık.
*"Aşkı sevgiyle beslemezsen ölmeye mahkumdur."
*Hiç bitmeyecek sandığımız günler vardır, biterler.
Hiç dinmeyecek sandığımız fırtınalar da dinerler.
Ve asla yaşayamayacağımızı sandığımız duygular vardır, aniden kapımızı çalan...
Bu sabah bir Sen aç gök yüzüme
Bu sabah Sen doğ gönlüme.
Bu sabah Sen kon gözlerime.
Bu sabah, tam da bu sabah
Sen al gözlerimden bulutları.
Sen ol umutlarım, sen ol arzularım.
Bu sabah Sen saplan yüreğime.
Sen, evet, evet, Sen sevdiğim,
Bu sabah beni bana döndüren de
Beni bana sevdiren de Sen ol, hasretlim.
Hiç bitmeyecek sandığımız günler vardır. Biterler. Hiç dinmeyecek sandığımız fırtınalar da dinerler. Ve asla yaşayamayacağımızı sandığımız duygular vardır. Aniden kapımızı çalan....