"VAR" DİYE BİR ŞEY YOKTU
-- Ben doğduğum zaman bizim köyde "VAR" yoktu, "YOK" vardı. Çocukluğumda en çok duyduğum cümle "Var mı?" sorusu, en çok duyduğum cevap "Yok!"tu.
-- Babamın aldığı yeni bir pantolonu üç dört yıl giyerdim.
Yazarın kalemine sağlık... Kalbe dokunacak cinsten bir yaşantısı var lakin 'kitap olarak okunmaya değer bulmadım. Tavsiye ederim miyim? Bilmiyorum. Çünkü bana göre yazılarını okumaktansa bizatihi kendisinden dinlemek daha etkileyeci...
Yüreğime Dokunan Eller | Alişan Kapaklıkaya
Merhabalar tekrardan. Kitap yine yüreğe dokunan tarzda ve yazarın hayatında yaşadığı zorlukları anlatır türde. Gayet yalın ve açık bir dille anlatılan bir hikaye türünde kitap olmuş. Beni yine okurken etkileyen yaşam öyküsü eminim sizleri de içine çekecektir.
Yazarımızın hayatını, aile yaşamını, yaşadığı zorluklar, başından geçenler ve okumanın bazı çocuklar için güçlüğünü anlatan bu kitap cidden yine çok başarılı eserleri arasında.
Arka kapak yazısını bırakıyorum:
Annemin beni eve hapsetmesiyle başladı esaretim, bazen başımı dışarı çıkarmak istediğimde babamın bakışları perdeliyordu hayallerimi.
Büyüyüp okula başladığımda öğretmenim beynimi kelepçeledi, bir süre sonra da ‘’elalem’’ ordusu gönül gözümü kapatmaya çalıştı.
Kendimi üzerine beton dökülmüş bir fidan gibi hissediyordum, üzeri örtülmüş sessiz, bırakılmış çaresiz. Ama ben beton duvarları yıkıp, kuşatılmışlıktan kurtulmak istiyordum.
Etrafımı çevreleyen sınırların ötesine uzanıp, özgürlük denizinde yüzmek istiyordum.
Gökyüzünde bulutlarla beraber süzülüp, esen rüzgarlarla birlikte dünyayı keşfetmek istiyordum. Beynimdeki masalı, yaşamımdaki efsaneye dönüştürmek istiyordum.
Sence ben bunu başarabilecek miyim?
Bu öykümün içinde sende varsın; üzüntülerin, mutlulukların, öfken, neşen, en önemlisi hayallerin. Geçmişin burada, haydi gel, geleceğimizi de beraber yazalım.
Yine sosyal medya aracılığıyla tanıdığım ve uzun süredir okumayı düşündüğüm bir yazar. Kitap daha çok kırsal kesimlerde, Anadolu'nun ücra köşelerinde, köylerinde toplumsal baskının ve geleneksel yaşantının kesitlerini sunuyor bizlere. Yazarın kitabında bahsetmiş olduğu birçok konuyu bizde kendi çocukluğumuzda kendi çevremizde ve toplumumuzda yaşadık. Örf ve adetlerimizin herşeyin önünde olması, öğretmen zorbalığı, farklı görüşlere saygı duymamak, herşeyin iyisini büyükler bilir, her zaman her yerde oyun oynanmaz gibi bir çok unsuru bizde kendi yaşamımızda gördük ve tecrübe ettik. Kitabı okurken öğretmenlerimizin zorbalığına maruz kaldığımız günlere, toplumsal baskının her şeye yön verdiği eskilere gidip gidip durdum. Okumak ve kendi yaşamında ki tecrübelerle kitabı karşılaştırmak fevkalâde güzel oldu. Okumak için listeye ekleyin derim.
256 syf.
10/10 puan verdi
"Yüreğime Dokunan Eller"
Yazarın ilkokul yıllarında yaşadığı deneyimleri anlattığı bir otobiyografik romandır. Kitap, Metin adında bir çocuğun, okuma sevgisi ve öğrenme hevesi sayesinde, yaşadığı köydeki zorlu koşullara rağmen başarıya ulaşmasını konu alıyor.
Kitabın olumlu yönleri
Akıcı bir dille yazılmış.
Okuyucuyu içine çeken bir üsluba sahip.
Metin'in yaşadıkları, okuyucularda duygusal bir etki yaratıyor.
Eğitimin önemini ve çocukların hayallerinden vazgeçmemeleri gerektiğini anlatıyor.
Merhabalar
Bugün sizlere akapaklikaya ‘nın muhteşem su gibi akıp giden bir kitabıyla geldim.
Dili çok yalın,akıcı ve anlaşılır. Kitabının başında dediği gibi pek çok duyguyu yaşıyorsunuz.
Bildiğimiz üzere Alişan Kapaklıkaya uzun yollar öğretmenlik yapmış ve bu alanda bir çok anı biriktirmiş. Oldukça gözlem yapma şansı olmuş ve anılarına yer verirken bizlerden çok güzel dersler veriyor.
Toplımsal değerlerimizden, yaşam biçimimizden bahsediyor. Bir çocuğun hayatında o kadar çok iz bırakılmış ki bizlerde bu kitabın içinde kendimizi bulabiliriz. Öğütler vermiyor fakat küçük küçük hikayeler anlatıyor. Bir annenin nelere dikkat etmesi gerektiğini bu kitaptan sonra daha iyi anlıyoruz.
Annemin beni eve hapsetmesiyle başladı esaretim, bazen başımı dışarı çıkarmak istediğimde babamın bakışları perdeliyordur hayallerimi
Büyüyüp okula başladığımda öğretmenim beynimi keşepçeledi, bir süre sonra da ‘elalem’ ordusu gönül gözümü kapatmaya çalıştı.