Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
140 syf.
·
Puan vermedi
·
23 saatte okudu
Livaneli’nin en sevdiği yazarın Ernest Hemingway olduğunu ve çocukluğunda en etkilendiği kitabının da ‘’Yaşlı adam ve Deniz’’ olduğunu biliyoruz. İşte bu kitaba olan aşkını ‘’Balıkçı ve Oğlu’’ kitabına yansıtmış Livaneli. Yürek sızlatan bir hikaye, göçmen sorunu, doğanın katliamı, kaybedilen bir çocuk ve bunun acısı ile yaşamayı öğrenmek, sonrasında ise sürprizleri ile başlayan yeni hayat…Ben Livaneli’nin anlatımına, samimi cümlelerine aşığım…Toplumsal sorunları ele alışını, günümüzde yaşanan olaylara bir ayna tutmasını da çok takdir ediyorum. Çok sevdim, bitsin istemedim…Keşke biraz daha uzun olsaydı… Yeni kitabını da heyecan ile bekliyorum.
Balıkçı ve Oğlu
Balıkçı ve OğluZülfü Livaneli · İnkılap Kitabevi · 202126,9bin okunma
"Siz hepiniz dallamasınız! Niye biliyor musunuz? İstediklerinizi yapacak yürek yok sizde. Benim gibi adamlara muhtaçsınız. Benim gibi adamlara ihtiyacınız var. Böyle parmakla gösterip 'İşte, kötü adam o!' diyebiliyorsunuz. Peki ama, bu size ne kazandırıyor? Siz iyi misiniz? İyi falan değilsiniz! Sadece saklamayı, yalan söylemeyi iyi biliyorsunuz. Benim öyle bir derdim yok. Ben hep doğruyu söylerim, yalan söylerken bile... Kötü adama iyi geceler dileyin bakalım." *|Scarface (Yaralı Yüz - 1983)
Reklam
Aşksız ve paramparçaydı yaşam bir inancın yüceliğinde buldum seni bir kavganın güzelliğinde sevdim. bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! Aşk demişti yaşamın bütün ustaları aşk ile sevmek bir güzelliği ve dövüşebilmek o güzellik uğruna. işte yüzünde badem çiçekleri saçlarında gülen toprak ve ilkbahar. sen misin
"insanı ancak akıl özgürleştirir!" dedi Pavel. Ribin inatla haykırdı: "Akıl güç vermez. Gücü yürek verir, kafa değil. Bu böyle işte "
Sayfa 75
İşte: şu güneşten düşen ateşte milyonlarla kırmızı yürek yanıyor! Sen de çıkar göğsünün kafesinden yüreğini; şu güneşten düşen ateşe fırlat; yüreğini yüreklerimizin yanına at! Akın var güneşe akın! Güneşi zaaptedeceğiz güneşin zaptı yakın!
Nazım Hikmet Ran
Nazım Hikmet Ran
utanıyorum
Utanıyorum yürek candan çıkacak kadar yüzüm kopup düşecek kadar utanıyorum adımı koyanlardan ve yoluma gölgelik damağıma su olanlardan utanıyorum. işte hükümran oldu dağ domuzu gözleri tarıyor erte gece durmaz mitralyözleri ne sokakta aydınlık ne de insan yüzleri öz-budun koynundaki kuttan utanıyorum savaşmadık çekildik, dalaşmadık yenildik ne adanmış, ne yiğit, ne korkusuz değildik daha yaşar kişiyken kara yere eğildik yüzüme tüküren topraktan utanıyorum tutsak olan kişiye emdiği göğüs haram savaşta kan, toyda al ve barışta süs haram vuruşmayan bir dile eyittiği ses haram Türkçeden, öz dilimden, ondan utanıyorum namussuz ayakların çiğnenir yeri olduk kızıl kanı çalınan yoksulun teri olduk şuncacık itten pusmuş bir bölük börü olduk sesimizi işitmez dağdan utanıyorum.
Sayfa 105 - Ötüken neşriyatKitabı okudu
Reklam
Bu çürümüş yaşam bataklığının üzerine, gelecekteki yürek temizliği krallığına uzanan küçük bir köprü yapmamız gerekiyor. Bizlerin görevi budur işte.
Sayfa 39 - Can YayınlarıKitabı okudu
“Monptit, hayat böyledir işte. Hep giden birileri olur. Ne yürek unutur ne özlemler ölür. Bunlar sevgimizde yaşamaya devam eder. Ama birileri, zamanı geldiğinde gitmek zorundadır.”
Sayfa 255Kitabı okudu
Gururla Bakıyorum Dünyaya çünkü isyan bıçağıdır böğrüme saplanan sancı çünkü harcımı öfkeyle, imanla karıyorum ve kederin ve solgun yüzlü işçilerin üzerine dağbaşlarının hırçınlığı savruluyor benden. çünkü beni ateşiyle dimdik tutan kin çünkü benim gözbebeklerimde tutuşan şafak miting afişleri cesur pankartlar ve binlerce
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.