Merhaba;
.
Ben bir sınıf öğretmeniyim. Öncelikle ve bu yüzden 1000Kitap sayfam ağırlıklı olarak bazı meslekî ve mesleğimi destekleyecek yan okumalarımı, bununla ilişkili olarak meslekî deneyim ve görüşleri/mi, etkinlikleri/mi vs. paylaştığım, böylece kendimin ve buradaki ilgili herkesin istifadesi için kalıcı bir kayda dönüştürdüğüm bir platform olacak benim için; tabii 1000Kitap yaşadıkça... Hayırlısıyla yaşasın da dilerim...
Sadece bir sınıf öğretmeni olmadığımdan, (iki çocuklu, bekar) bir baba, bir yurttaş, bir edebiyat ve felsefe sever, bir mü’min/İslâm olduğumdan paylaşımlarım arasında biraz aile, biraz tarih ve aktüalite, biraz edebiyat ve felsefe, biraz din, mitoloji ve kişisel gelişim vs okumaları da yer alacak/alabilir. Ama önce ve en çok eğitim, eğitim, eğitim... Dolayısıyla sitedeki -önce ve en çok- eğitim-öğretim paylaşımları ile ilgileneceğim.
Burada fazla etkin olacağımı söyleyemem çünkü okuduklarım, üzerinde düşünmemi ve uygulamamı da ciddi şekilde gerektireceğinden, okumalarıma ara vermelerim önemli bir yer kaplayacak. Her halükarda kendim ve paylaştığım kayıtlarımla karşılaşıp ilgilenecek okurlar için faydalı ve hayırlı olacağını zannedip ümit ediyorum, buradaki varlığımın.
İn-şa-al-lah!
Going Solo Going Solo Going Solo
.
‼️ .......................ÖNEMLİ..........................‼️
‼️ ‼️ ‼️
‼️TAKİBE/TAKİP EDİLMEYE KAPALIYIM‼️
‼️TAKİP DEĞİL; ZİYARET.... DİYORUM ‼️
‼️..........Güncelleme: [[21.07.2021]]........‼️
... hiçbir yurttaş bir başkasını satın alabilecek kadar varlıklı, hiç kimse de kendini satmaya mecbur kalacak kadar yoksul olmamalıdır.
Jean-Jacques Rousseau
Kadınlar,eşit yurttaş olmak,seçme ve seçilme hakkı kazanmak adın ilk mücadelelerine başladıkların da erkekler onlara alaylı bir şekilde gülerek şöyle demişlerdi; "Bizimle eşit olmanız ve eşit sayılmanız normal değil! Bu tabiata ve tüm dinlere aykırı! Evinizde oturun veya işiniz varsa çalışın! Normal olan budur!"
Normalin ne olduğunu ve neyin ahlaken doğru olduğuna
Erkeklerin fermuarları'nın altında saklı olan beyinleri
karar veriyordu! Halen de öyle aslında...
Daha hazin olanı ise o fermuar altı beyinin,insanlık dışı
hegemonyasına gönüllü kölelik yapmaya razı olan ve
ilk kadın hakları için mücadele eden kadınlara düşmanlık
yapan kadınların da olmasıydı!
Şair
gece vezniyle yaz bu şiiri
karanlıkta uğuldasın dizelerin
bilirim, yüreğe yüktür kin dediğin
ki bu senin şair, bu hercai yüreğin
yosun tutmaz bir çakılıdır
anadolu derelerinin
Kayıtsızlardan nefret ediyorum. Frederich Hebbel gibi, yaşamanın taraf tutmak olduğuna inanıyorum. Kimse, toplumun dışında yalnızca insan olarak var olamaz. Gerçekten yaşamak yurttaş olmaktır, iştirak etmektir. Kayıtsızlık irade kaybıdır, asalaklıktır, korkaklıktır. Kayıtsızlık yaşamak değildir. Bu yüzden kayıtsızlardan nefret ediyorum...
Antonio Gramsci