İşin kötüsü, mertlik elden çıkıp nâmertin sayısı artıvermiş. ... " Ne yani" ... nâmertlik aldı yürüdü diye, mertlikten vaz mı geçeceğiz?
SEN GİDİNCE...
Sen gittin, içimi efkâr bürüdü, Sen gittin, peşinden gönlüm yürüdü... Her şey bıraktığın biçimde durur...
Reklam
Kırmızı İblis, en manidar maskesini takıp dudağının ucuna hain bir gülümseme yerleştiriyor ve şöyle diyor o vakit: “Sen seçilmiştin ve bunun gururunu ekmek kırığı gibi benim yoluma ufaladın. Bana yolu sen gösterdin ve ben sadece eşlik ettim. Benden değil kendinden korktun ama kibrin semaya kadar yol aldı, durmadın. Zerreyken Kaf Dağı’nda Anka oldun; ihtişamın aldı yürüdü. Sana idrak verildi ve sen beyninden vazgeçtin. ‘Alın’ dedin ‘öyle acılar çektim ki ya canımı alın ya aklımı.’ Şimdi surette insan ama idrakten yoksunsan sen de bana. Benim mukadderatımda ateşe yalım olmak var. Senin mukadderatın da ateşse, söyle benden ne farkın var?”
Neden sevdiğimi bana soracak olursanız bunu şöyle anlatabilirim.Çünkü o, o idi; ben ise ben. Ruhlarımız birbirine o kadar yakın yürüdü, birbirini o kadar coşkun bir sevgiyle seyretti ve en gizli yanlarına kadar birbirlerine öyle açıldılar ki, ben onun ruhunu kendiminki kadar tanımakla kalmıyor, ona kendimden daha çok güvenecek duruma geliyorum.
Sayfa 40 - PanamaKitabı okuyor
Uzun süre yürüdü. Yapayalnızdı. Konuşacak kimse yoktu. Gölgeler arasındaki bir gölgeydi yalnızca.
Sarışın bir kurda benziyordu. Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı. Yürüdü uçurumun başına kadar, eğildi, durdu. Bıraksalar ince, uzun bacakları üstünde yaylanarak ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak Kocatepe'den Afyon Ovası'na atlayacaktı.
Sayfa 411 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Reklam
Hun Hakimiyet Alanı Çinlilerin Eline Geçiyor
Kuca (Ch'ü-shih) 'da Hunların önemli bir askeri üsleri bulunuyordu. Bu üs vasıtasıyla diğer batı bölgelerini idare ediyorlardı. Fergana ve Wusun gibi bölgelere gitmek için Çinliler buradan geçmekteydi. Çinli General Chao Po-nu, Lou-lan'ı işgal ettikten sonra Kuca üzerine yürüdü. Bu devlet Han İmparatorluğu'nun denetimine geçince daha batıdaki Fergana ve Wu-sun'lar da Çin'in askeri etkisini hissetmeye başladı. MÖ 105 yılında Çin'in Wu-sun'larla evlilik ittifakı kurmasında söz konusu Kuca (Ch'ü-shih) yolunun etkisi olmuştur. Aradan geçen asırlarda İpek Yolu'nun en önemli güzergahlarından biri buradan geçecektir. Bundan sonraki yüzyılda Hunlar, Kuca (Ch'ü-shih) 'yı tekrar bağlamak için defalarca savaştılar. MÖ 60 yılından sonra Hunlar nihayet Ch'ü-shih'nın üzerindeki denetimlerini tamamen kaybettiler. Ancak, birkaç bölge üzerinde bazı zamanlarda etkilerini sürdürdüler. MS 123 yılında dahi Hunlar burasını ekonomik ve askeri üs olarak kullanıyorlardı.
Yeniden su yürüdü dalıma yaprağıma Bir bakışın can verdi kurumuş toprağıma...
... güneş ağır ağır yürüdü, gitti: kirletilmemek için
Sayfa 17 - Edebiyat Dergisi Yayınları
5.cilt
1164. Ali radıyallâhu anh’den şöyle dediği rivayet edilmiştir: Bir gece Resûl-i Ekrem sallallâhu aleyhi ve sellem Ali ile Fâtıma’nın kapısını çaldı ve onlara: “Namaz kılmayacak mısınız?” buyurdu. Buhârî, Teheccüd 5, Tefsîru sûre (18), 1, İ`tisâm 18, Tevhîd 31; Müslim, Müsâfirîn 206. ... - Yâ Resûlallah! Bizim canımız Allah’ın kudret
Reklam
Boyasız ahşap evler arasında yürüdü.
“Birden içini bir yere, bir şeye geç kaldığı duygusu kapladı. Yirmi sekiz yaşındaydı, tedirgindi. Kalktı, paltosunu astığı köşeye yürüdü. — Nereye abi? — Hiç. Gidiyorum. — Öğle yemeğine bize gitsek? Annem… — Olmaz. Birisi bekleyecek beni. (Yalan söylüyor.) Orada bilmediği insanlar vardır. “— Rica ederim, çıkarmayın ayakkaplarınızı.” Çıkarmazsınız ama çıkarmadınız diye kızdıklarını sanırsınız. Hele hatır sormanın yapmacığı… Paltosunu giydi. — Eyvallah! dedi. Çıktı. Merdivenlerden hızla indi. Sokağa varınca baktı geç kaldığı bir şey yok. Her şey her zamanki gibiydi.”
“Beni taciz etti!” diye bağırdım parmaklıkların arasından. “Duyuyor musunuz beni?” Polislerden biri gözlerini devirdi. Ellerini beline yerleştirip bana doğru yürüdü. “Ne olursa olsun bir kadına el kaldıramazsın. Dünyadan haberin yok mu senin?” “Ama o da yolumu kesti!” “Peki, senin o saatte dışarıda işin neydi?” Bu soruyu duymamla birlikte saçımı başımı yolma isteğim ciddi bir artış gösterdi. “Bunun konumuzla ne alakası var?” Benimle konuşan polis cevap vermek yerine masasına doğru yürümeye başladı ama diğer polislerden birinin diğerine, “O saatte dışarı çıktıysa belli ki aranıyordu,” diye fısıldadığını duydum. “Kim bilir kime zarar verecekti, kime saldıracaktı...”
Sayfa 103
İnsanoğlu yeryüzünde yürüdü, çok günahlar işledi ve bozgunculuk yaptı. Çoğaldı, yayıldı ama hep yalnız kaldı.
Seyid Rıza'nın Asılması
İdamı hızlandıran İhsan Sabri anlatıyor: " Seyit Rıza'yı meydana çıkardık, hava soğuktu ve etrafta kimseler yoktu, ama Seyit Rıza meydan insan doluymuş gibi sessizliğe ve boşluğa hitap etti: 'Evladı Kerbelayıh, bihatayıh, ayıptır, zulümdür, cinayettir' dedi. Benim tüylerim diken diken oldu, bu yaşlı adam rap rap yürüdü, çingeneyi itti, ipi boynuna geçirdi. Sandalyeye ayağı ile tekme vurdu. İnfazını gerçekleştirdi.
Sayfa 267 - Mekânın cennet olsun!Kitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.