Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"İçinde ayrılık üzgünlüğü yanında bir özgürlük sevinci de vardı."
"Tanrım, dostum düşman olmuş. Katlanabilecek miyim acıya?"
Reklam
Gene de yüreğinde sızısını duyuyordu bu sevdiği insandan ayrılışın.
96 syf.
·
Puan vermedi
Okumadan uyarılıyorsunuz. Kitap yarım kalmıştır diye. Bence daha iyi bir son olamazdı. Yarım kalmışlık hissi vermiyor. Olması gerektiği gibi ilerleyip olması gerektiği gibi bitiyor. Yusuf Atılgan'ı tanıdığım kitap ve yazara merak uyandıran bir üslubu var.
Canistan
CanistanYusuf Atılgan · Can Yayınları · 20174,332 okunma
Dünyada hepimiz sallantılı, korkuluksuz bir köprüde yürür gibiyiz
Belki de insanlar kendi kendilerini düşünmek, hayaller kurmak için yeteri kadar yalnız kalamadıklarından anlayışsız oluyorlardı.
Reklam
Neden ben de sizin gibi olamıyorum? Bir ben miyim düşünen? Bir ben miyim yalnız?
Bir gün sana dünyada katlanılacak tek şeyin sevgi olduğunu öğreteceğim.”
Hep böyleydi. Bir şey en gerektiği anda olmazdı.
— İnsanın bir tutamağı olmalı. — Anlamadım. —Tutamak sorunu dedim. Dünyada hepimiz sallantılı, korkuluksuz bir köprüde yürür gibiyiz. Tutunacak bir şey olmadı mı insan yuvarlanır. Kimi zenginliğine tutunur; kimi müdürlüğüne; kimi işine. Ben, toplumdaki değerlerin ikiyüzlülüğünü, sahteliğini gülünçlüğünü göreli beri, gülünç olmayan tek tutamağı arıyorum: Gerçek sevgiyi!
Reklam
192 syf.
·
Puan vermedi
Kitap şu cümle ile başlıyor; " Birden kaldırımlardan taşan kalabalıkta onun da olabileceği aklıma geldi. İçimdeki sıkıntı eridi." Ve şu cümle ile bitiyor; "Sustu. Konuşmak gereksizdi. Bundan sonra kimseye ondan söz etmeyecekti. Biliyordu; anlamazlardı." Bir arayış ve kaçış öyküsü...
Aylak Adam
Aylak AdamYusuf Atılgan · Can Yayınları · 201959,6bin okunma
*Bu gece insanların hindi yemesi gerekir.Bulamayanlar üzülür.Yılbaşı hindisi.Oooo!..Eğlenmek de zorunludur bu gece.s.49 *Sizi bekleyenler vardır.Rahatsınız.Hem ne kolay rahatlıyorsunuz.İçinizde boşluklar yok.Neden ben de sizin gibi olamıyorum?Bir ben miyim düşünen? Bir ben miyim yalnız? .s.49 *Isınırdı.İnsanlarla barışmak iyiydi.Böyle bir gün tatlıcıda bir kadınla tanıştı.Kadının çocuk gibi sık sık burnunu çekişi onu daha kadınlaştırıyor,hoşuna gidiyordu.3 gün sürdü.Sık sık burnunu çekiyor diye kadını bıraktı.:))s.50 *İş avutur derdi babası.O böyle avuntu istemiyordu.s.52 *Yaşamanın amacı alışkanlıktı.Rahatlıktı.Çoğunluk çabadan yenilikten korkuyordu.Ne kolaydı onlara uymak...Çabasız.Ama biliyordu yetinemeyecekti.Başka şeyler gerekti.Güçlüğü umutsuzca zorlamak bile güzeldi.s.52 *Ama resim yapamazdı.Olsun! yazacaktı.s.52 *Sokağın,evin hayatını duyuyordu.Ne çok satıcı vardı!'taaasiriii'diyen adam kim bilir ne satıyordu?s.54 *Kişioğlu böyleydi.Kimi dilenmek ,kimi sadaka vermek zorundaydı.s.54 *Hep adamın kucağındaki morumsu ellerine bakıyordu.Ellerin dilini anlardı.s.55 *Ne öğrettim ona?Dünyada tanımadığı bir deli daha olduğunu.Oysa adama,sigara içmenin dilencilere yasak olduğunu bilmeyen insanların da varlığını öğretmek istemişti.s.56
Can YayınlarıKitabı okudu
Düşünüyordu: "Çağımızda geçmiş yüzyılların bilmediği, kısa ömürlü bir yaratık yaşıyor. Sinemadan çıkmış insan. Gördüğü film ona bir şeyler yapmış. Salt çıkarını düşünen kişi değil. İnsanlarla barışık. Onun büyük işler yapacağı umulur. Ama beş-on dakikada ölüyor. Sokak sinemadan çıkmayanlarla dolu; asık yüzleri, kayıtsızlıkları, sinsi yürüyüşleriyle onu aralarına alıyorlar, eritiyorlar."
Can Sanat YayınlarıKitabı okuyor
Doğru, hep başkayız. Ayak bastığımız her yer dünyanın merkezi oluyor. Her şey bizim çevremizde dönüyor...
Yoksa her şey ben olmadığım zaman, benim olmadığım yerlerde mi oluyordu?
1.500 öğeden 15bin ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.