HANGİ VAKİTLERDE DUA ETMELİ?
Secdede, gece yarıları ve seher vakitlerinde yapılan dualar çok makbuldür. Bu hususta Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuşlardır: Kulun, Rabbine en yakın olduğu zaman secde ettiği zamandır. Öyleyse çok dua ediniz.(2) Rabbiniz her gece gecenin üçte biri kalınca dünya semasına iner ve der ki: Kim bana duâ ediyor; onun duâsını kabul edeyim, kim benden istiyor, ona vereyim; kim bana istiğfar ediyor, onu bağışlayayım. Müslümin bir rivayetinde de hadis şöyledir: Gecenin yarısı veya üçte ikisi geçince Yüce Allah en yakın semaya iner ve der ki: Yok mu bir istiyen ki dileği verilsin; yok mu bir duâ eden ki duâsı kabul edilsin; yok mu bir istiğfar eden ki bağışlansın? Sabah oluncaya kadar böylece devam eder.. Kulun Rabbine en yakın olduğu zaman gece yarısıdır. Eğer sen de o saatte Allah'ı zikredenlerden olabilirsen ol.(2) Hz Peygamber'e soruldu: Ya Resulallah hangi duâ daha çok duyulur? Buyurdu ki: Gece yarısından sonra ve farz namazların arkasında yapılan dua.»(3) ************** (1) Yusuf Suresi: 86-87 (2) Müslim, Ebu Davud, Nesâî. (3) Burada Allah iner tabiri, insanların anlaması için kullanılmıştır. Bunun manası şudur: Allah'ın rahmet kapıları açılir, Allah'ın rahmet meleği iner. Yoksa Allah için inmek muhaldir. Çünkü inmek, yüksekten aşağıya doğru olan bir harekettir. Allah'ın, bir derece aşağı inmesi düşünülemez. Hattå onun için yükseklik, alçaklık da bahis konusu değildir. Allah, kulun hatırina gelen her şeyden münezzehtir.
432 syf.
·
Puan vermedi
Bu yazım tam olarak bir inceleme değildir. Biraz uzun ama tatlı bir sonu var. Sabır rica ediyorum. Şimdiden teşekkür ederim. Nusret ÇAM Hz. Adem ile Havva'nın cennetten çıkarılması ile ilgili olarak dikkat çekici yorumlarda bulunuyor. Hz. Adem ile Havva'nın birbirlerinin güzelliklerinden cennetten "çıkarılmayı" göze alacak
Aşk Dini
Aşk DiniNusret Çam · Ötüken Neşriyat · 20114 okunma
Reklam
Çok garip bir hâli düşündüm, o da şu: Müminin başına bir bela gelir ve hemen dua edip sürekli yalvarır. Bu sırada duasının kabul edildiğine dair bir emare göremez de iyice ümitsizliğe düşerse o zaman kalbine bakılır. Eğer kadere razI ve Allah'ın fazlından ümidini kesmemiş hâldeyse genellikle duası acilen kabul edilir. Çünkü iman orada geçerli olur ve şeytan yenilgiye uğrar. Adamlığın kiymeti orada belli olur. Allah'ın şu kavlinde buna işaret edilmiştir: "O hâle gelmişlerdi ki Peygamber ve onunla beraber iman edenler Allah'ın yardımı ne zaman? demişlerdi." (Bakara, 2/214) Yakub aleyhisselamın başına da aynı şey gelmişti. O bir oğlunu kaybettiği ve uzun süre bu hâl devam ettiğinde asla esenliğe kavuşmaktan ümit kesmedi. O sırada diğer oğlu da alındı ama Rabbinin fazlından asla ümit kesmedi: “Umulur ki Allah onların hepsini bana getirir:" (Yusuf,12/83) Aynı şekilde Zekeriya aleyhisselam da şöyle demişti: "Rabbim, sana ettigim dua sayesinde hiç bedbaht olmadım."(Meryem, 19/4)
misaller verme Deylemî'nin bildirdiğine göre İbn Mes'ûd ve Hz. Ali: "Eğer biz Kur'ân'ı bir dağa indirmiş olsaydık... O güçlüdür, Hakim'dir"" âyetlerini açıklarken Hz. Peygamber'in (sallallahu aleyhi venellem): "Bu ayetler ağrıların efsunu (duası) dır" buyurduğunu naklettiler. Hatib el-Bağdadi Târih'te bildirir: Ebû Nuaym el-Hafız'ın İbn Senbůze'nin kölesi diye bilinen Ebu't-Tayyib Muhammed b. Ahmed b. Yusuf b. Câfer el- Mukriu'l-Bağdadi'den bildirdiğine göre İdris b. Abdilkerim el-Haddad der ki: Bu sûreyi Halef'e okudum. "Eğer biz Kur'ân'ı bir dağa indirmiş olsaydık..." âyetine ulaştığım zaman bana şöyle dedi: "Elini başına koy, ben bu süreyi Süleym'e okudum ve bu âyete vardığımda bana: "Elini başına koy, ben bu süreyi Hamza'ya okudum ve bu âyete yetiştiğimde, bana: "Elini başına koy, ben bu sûreyi A'meş'e okudum ve bu âyete yetiştiğimde, bana: "Elini başına koy, ben bu sûreyi Yahya b. Vessâb'a okudum ve bu âyete yetiştiğimde, bana: "Elini başına koy, ben bu sûreyi Alkame ve Esved'e okudum ve bu âyete yetiştiğimde, bana: "Elini başına koy, biz bu sûreyi Abdullah'a okuduk ve bu âyete yetiştiğimizde, bize: "Elinizi başınıza koyun, ben bu sûreyi Hz Peygamber'e (sallallahu aleyhi vesellem) okudum ve bu âyete yetiştiğimde, bana şöyle buyurdu: "Elini başına koy, Cibrîl bu sûre ile bana indiği zaman: «Elini başın koy, zira o, sâm dışında bütün hastalıklara karşı bir ilaçtır» dedi." Sâm da ölüm demektir.5 İbn Cerîr (22/459). 2 Haşr Sur. 21-24 14.cilt
Sayfa 365 - Ocak Yayıncılık 1.baskı İstanbul Kasım 2012Kitabı okudu
Duanın kabul edilmesini engelleyen şeylere gelince, Rasûlullah (sav), buna, yeme, içme, giyim ve beslenmede harama dalmak olarak işaret etmiştir. Bu manada, ibn Abbas'tan rivayet edilen bir hadis daha önce geçmişti: Peygamber (sav), Sa'd'a: "Yiyeceğini helal/temiz tut ki, duası kabul edilenlerden olasın buyurmuştu. Dolayıstyla helâlinden yemek, içmek, giyinmek ve beslenmek, duanın kabul edilmesini sağlayan bir sebeptir. İkrime bin Ammar rivayet eder: Bize, Asfar nakletti; dedi ki: Sa'd bin Ebu Vakkas'a: Rasûlullah'in (sav) ashabı arasında niçin senin duan kabul ediliyor?" diye sorulunca, şöyle dedi: "Ağzıma aldığım her lokmanın, nereden geldiğini ve nereden çıktığını mutlaka bilirim." Vehb bin Münebbih'ten şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Allah'ın, duasını kabul etmesi kimi memnun edecekse, helâlinden yesin." Sehl bin Abdullah dedi ki: "Kırk sabah helâl yiyen kimsenin duası kabul edilir." Yusuf bin Esbât der ki: "Bize ulaştığına göre, kulun duası, yiyeceğinin haram olması nedeniyle hapsedilir (Allah'ın katına yükseltilmez)"
360 syf.
8/10 puan verdi
https://balkandays.blogspot.com
Kudüs için ne yapabilirim, diyenlerin muhakkak okuması gereken bir kitap… Semiha Karahan hocanın bu kıymetli eserine bir çok denemenin sonunda sevgili Hatice’nin hediyesi olarak kavuşmuş oldum. Bu güzel eseri iki farklı okuma grubuyla değerlendireceğiz nasipse. Lakin öncesinde kitaba henüz ulaşamayan ve okuyamayanlar için son bölümünü sizlerle
Bir Hakikat Şehri Kudüs
Bir Hakikat Şehri KudüsSemiha Karahan · İnsan Yayınları · 20216 okunma
Reklam
26 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.