Ocağın üstündeki rafta yanan zeytinyağı kandilinin soluk ışığında ayak ve ucunda duran yüzü yabancı gibi değildi ama kim olduğunu çıkaramadı . Başında yerleşik bir ağrı vardı. "Çeteler. Sonunda basildik işte. Aptal gibi fırladım dışarı; tüfeği alıp bekmeliydim. Bağa cikmayalim bu yaz: her gün gider geliriz; geceleri köyde kalalım" deyip durduydu Fatma. Dinlemedim. .
Güzel koku ve bilgi birbirine benzer. İnsan bunları gizli tutamaz. Güzel kokuyu, kokusu, bilgiyi de dil açığa vurur.
Reklam
Şimdi, artık onu her görüşümde eve ağlayarak mı dönecektim? Gözlerimi tutmak zor oluyordu, yüreğim zaten kan ağlıyordu. Birini arkanda bırakmak nasıl bu kadar zor olabilirdi? Sanki kalbim Yusuf Agâh'ın kalbiyle birleşmişti, her ayrılışında bir parçası onda kalıyor, o kalan parça tüm yüreğimi çekmek için canla başla mücadele ediyordu.
Sayfa 409 - MihraKitabı okuyor
“Yahudiler, Osmanlı sınırları içerisinde Filistin hâriç istedikleri yerde güven içerisinde yaşayabilirler. Osmanlı Devleti'nin kapısı tüm mazlumlara açıktır. Ancak Filistin'de temeli din olan bir Yahudi devletinin kurulmasına asla izin vermeyiz. Göç ederek Osmanlı topraklarına gelen Yahudilere düşen, Osmanlı vatandaşlığına girmek ve imparatorluk sınırları içinde halka tatbik edilen kanunlara uymak olacaktır.” •• Sultan Abdülhamit
Duvarlarda griler,uçuk maviler asılıydı. Temmuz sarısı mayısın esmerimsi yeşili... Ayşe insan resmi yapmazdı. "-İnsanlardaki her duygu bir renktir,"derdi.
"Allah , emrini yerine getirmeye kadirdir. Fakat insanların çoğu bunu bilmezler."
Reklam
1,000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.