... yanından geçen kadına döndü: - Merhaba, dedi. Der demez pişman oldu. Kadın durmuş ona bakıyordu. Sol elini cebinden çıkarıp kulağını kaşıdı. Kadın, - Sizi tanımıyorum, dedi. Buna verilecek karşılık belliydi: “Öyleyse tanışalım” deyip kadının koluna girmesi, “Ne soğuk. Sıcak bir yere girip bir şeyler içsek.” demesi gerekiyordu. Kolaylıklardı bunlar. Kadın bunları bekliyordu ondan. Oysa; - Ben de, dedi.
… babam okula verdi beni. Yıllarca sürdü bu. Hiç hoşlanmıyordum; arkadaşlarla itişip kakışmak, öğretmenleri dinlemek yüzünden elimde olmadan büyüyordum. Konuşmam yetmiyormuş gibi düşünmeye de başladım. En kötüsü buydu. Çoğu insanlar gibi düşünmeden konuşsaydım kimse bir şey demeyecekti; ama ben düşündüğümü söylemeye kalktım.
Reklam
"Adalet göğün direğidir, yıkılırsa gökyüzü yerinde durmaz.”
Çevresine bakındı. Yoktu. Oturma odasını da aradı. Orada da yoktu. Bunca lüzumsuz eşya vardı da, neden en gereken, bir sigara küllüğü yoktu. Kadınlar da böyleydi. Dünyada gereğinden çok kadın vardı ama, yalnız bir teki yoktu.
Siz anlanamaz, sen anlanır. Bazı kitaplarda sizi seviyorum'u okuyunca gülerim. Sanki siz sevilebilirmiş! Sen sevilir, değil mi?
Yoksa her şey ben olmadığım zaman, benim olmadığım yerlerde mi oluyordu?
Reklam
"Bugünkü benim son aldanışım olmayacak. İnsanlara güveniyorum."
- Neden bu kadar karamsarsın, dedi. - Sen niye değilsin dedim yoksa sen çevrene bakmıyor musun hiç?
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.