"Size "Hayattan ne bekliyorsunuz?" diye sorsam ve bana "Mutlu olmayı, harika bir ailem ve sevdiğim bir işim olmasını," yanıtını verseniz, bu yanıt o kadar beklenen ve sıradan bir yanıttır ki, gerçekten hiçbir şey ifade etmez.
Herkes iyi hissettiren şeylerin tadını çıkartır. Herkes sorunsuz, mutlu, kolay bir hayatı olsun ister; aşık olmayı, harika sevişmeyi, muhteşem ilişkilerinin olmasını, kusursuz görünmeyi, para kazanmayı, popüler, saygı duyulan, hayranlık uyandıran biri olmayı arzular, kim odaya girdiğinde insanlar Kızıl Deniz gibi ikiye ayrılsınlar istemez kil Herkes bunları ister. Bunları istemek kolaydır.
Daha ilginç bir soru, çoğunluğun aklına gelmemiş olan soru şu olurdu. "Hayatınızda hangi istırabı istersiniz? Ne için mücadele etmeye hazırsınız?" Çünkü bu sorunun yanıtı yaşamlarımızın alacağı şekil konusunda çok daha önemli bir belirleyicidir.
Örneğin herkes köşe ofisinde kürekle para kazanmayı ister, ama çok az insan haftada altmış saat çalışmaya, işe gidip gelmek için uzun saatler harcamaya, can sıkıcı bürokratik işlere ve küçük bir bölmenin kısıtlayıcı cehenneminden kaçmak için keyfi şirket hiyerarşilerine göğüs germeye hazırdır."