Vah Yusuf’um. Kuyunla tanışmışsın. Yusuf’u kuyuya düşüren Allah, çıkarmasını da bilir elbet, dert etme.
Sayfa 139·Kitabı okuyor
Kul yusufum der bu kemler Gözümden akıttı demler Benim çektiğim sitemler Yardan bana caba düştü Ah ben nidem Şeyhim nidem Yaralıyım kime gidem Ya halim kime arz edem
Reklam
Kelebekler senin yüzünün değdiği bahçelere yayıyor kanatlarını. Şu dar göğsümün kozasından çıkmaya çalışıyorum. Sonsuz genişliklerin sırrı iki dudağının arasında saklı. Bir kelâm söyle ne olur! Her hecenin tınısında duymak istiyorum. Rüzgârlar savursun beni, yağmurların hepsi alnıma düşsün, taşların hepsi göğsüme düşsün. Senin ayaklarını öpen kocaman bir dağ olayım. Çöller savrulsun, dağlar aradan çekilsin, yokuşlar ve inişler bitsin ki yürüdüğün yollara toz olayım. Çöldeyim, susuzum. Kuyularda Yusuf’um. Sözlerin bana Züleyhâ. Ateşlerde İbrahim’im. Gözlerin bana derya. Sancılar içinde Meryem’im. Bakışın bana İsa. Yaralar içinde Eyyub’um. Hasretin bana şifa. Ölüler içinde bir ölüyüm. Ellerin bana musalla.
Benim birlikte olduğum, sevgilim, parıldayan ayım, can dostum, en yakınım, güzellerin şahı sultanım. Hayatımın, yaşamımın sebebi cennetim, Kevser şarabım, baharım, sevincim, günlerimin anlamı, gönlüme nakşolmuş resim gibi sevgilim, benim gülen gülüm. Sevinç kaynağım, içkimdeki lezzet, eğlenceli meclisim, nurlu parlak ışığım, meşalem. Turuncum, narım, narencim, benim gecelerimin, visal odamın aydınlığı. Nebatım, şekerim, hâzinem, cihanda hiç örselenmemiş, el değmemiş sevgilim. Gönlümdeki Mısır’ın Sultanı, Hazreti Yusuf’um, varlığımın anlamı.
Sayfa 17·Kitabı okuyor
Filistin, bir Yusuf şimdi... Kardeşleri kuyusuna bakıp susuyor. Kimi sattı, kimi unuttu. Ama Yusuf sabrı, Filistin’de hâlâ dimdik duruyor. “Ben Yusuf’um babacığım...”
Reklam
377 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.