Son derece zeki, her şeyi seviyeli bir bakış açısından gören, kimse hakkında kötü bir söz söylemeyen bir kadın, son derece önemli mektuplarınızı kendisine rahatlıkla teslim edebileceğinizi kendi söylediği halde cebinde unutur, çok önemli bir randevuyu kaçırmanıza sebep olur ve bir özür bile dilemeden gülümser; çünkü saatten hiçbir zaman haberi
Sayfa 284Kitabı okudu
En büyük kusurum ise, yaradılışımdaki pek çoklarını hoşnut edebilecek ele avuca sığmaz uçarılığı, benim ister istemez başımı dik tutmak ve halkın karşısında herkesten daha ciddi bir yüz ifadesi takınmak zorunda oluşumla uzlaştırmakta güçlük çekmemdi. O yüzden, sonunda, zevk aldığı şeyleri gizleyen bir insan olup çıktım…
Sayfa 64 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Reklam
Lût Gölü etrafında yaşanan hâdiseler kadar, arâzinin jeolojik durumu da dikkat çekicidir. Göl, Akdeniz’in yüzeyinden dörtyüz metre alçaktadır. Gölün en derin yeri de dörtyüz metredir. Yâni Akdeniz’in yüzeyinden sekizyüz metre alçaktadır. Lût Gölü civârı hâricinde dünyânın deniz seviyesinden en alçak yeri ise, ancak yüz metredir. Sanki arâzinin yapısı dahî, Lût kavminin denâetini (alçaklığını) göstermektedir. Ayrıca Rûm Sûresi’nin 3. âyet-i kerîmesinde bu bölgeye işaret edilerek “edne’l-ard: yeryüzünün en alçak yeri” ifâdesi kullanılmıştır. Bu ifâdeye Arapların yaşadığı bölgeye yakınlığından hareketle “en yakın yer” olarak mânâ verilmişse de, kelimelerin asıl mânâsı “yeryüzünün en alçak yeri” şeklindedir. Nitekim modern çağın gelişmiş teknik imkânlarıla Dünyâ’nın en alçak yeri araştırıldığında, onun, âyet-i kerîmede işaret edilen Lût Gölü havzası olduğu ortaya çıkmıştır. Böyle bir jeolojik gerçeğin, Kur’ân’ın nâzil olduğu dönemin insanları tarafından bilinmesi mümkün olmadığı çin, bu hakîkat, Kur’ân-ı Kerîm’inAllâh kelâmı olduğunun yakın zamanda ortaya çıkmış ilmî delillerinden biridir. Lût Gölü’nün diğer bir özelliği de, tuz oranının yüzde otuz olmasıdır. Bu sebeple gölde balık ve bitki yaşamaz. Bu yüzden göle “bahru’l-meyyit” (ölü deniz) de denir. Bu lânetli mekânda hayvanların bile yaşamaması ayrı bir ibrettir. Zift renginde olan göl, iğrenç kokular neşreder. Sanki bu göl, civârında işlenen günahları bu manzaraları ile insanlığa arz etmektedir.
Sayfa 418Kitabı okudu
(...)bazı ku­ramcılar anneliğin doğal bir cinsel deneyim olduğunu savun­maktadır. Onlara göre; nefes tutma, çıkarılan sesler, yüz ifadesi, rahim tepkileri, karın bölgesi kas tepkileri, pozisyon, merkezi sinir sistemi tepkileri, duyumsal algı ve duygusal tepki açıların­dan, doğal çocuk doğurma ile cinsel coşku arasında birçok yön­den benzerlikler bulunmaktadır. Bu yazarlara göre, annenin çocuğuna karşı cinsel duygularının kökeni fizyolojiktir ve oksitosin (oxytocin) salgılamasından kaynaklanır. Oksitosin, rahim kaslarının kasılmasını uyaran bir hipofiz bezi hormonu­dur.
"İz bırakırsa, aşığım demektir. "Bıraktı mı?" "Çenenin altı sapsarı oldu." "Güzel, şimdi sende deneyelim." "Bende işe yaramaz." "İşte". "Kımıldama" "Eee." Dedi Montag. "Ne yazık, kimseye aşık değilsin." "Hayır aşığım." "Öyle görünmüyor." "Aşığım, hem de sırılsıklam." Montag bu sözüne uygun bir yüz ifadesi takınmaya çalıştı, ama başaramadı. "Aşığım."
Sayfa 42 - İthakiKitabı okuyor
Bu genç adamlar aile fertlerinden bahsederken hafif duygusal bir yüz ifadesi takınır. Ne var ki bu, yalnızca bir rolden ibaret.
Sayfa 35 - İthaki / 4. Baskı / Japon Klasikleri 29Kitabı okudu
Reklam
İLKİN KIRIK bir ayak parmağıydı sorun, sonra kırık bir yüz ifadesi, en sonunda da kırık bir kalp. Ancak bir yerde de söylediğim gibi insan kalbi çok dayanıklıdır, yok edilemez; kırıldığını ancak belleğinde canlandırabilirsin. Asıl tokadı yiyen insanın ruhudur…
Kesin olan tek şey vardı: Morse ailesi Martin'i kendisi için veya eserleri için istiyor değildi. Kendisi ve eserleri için istemiyorsa, o zaman şöhreti için, tanınmış olduğu için ve bir de-neden olmasın?- yüz bin dolar parası olduğu için istiyor olmalıydı.Burjuva toplumu insanın değerini işte böyle ölçüyordu; Martin Eden kim oluyordu ki başka türlü muamele beklesin? Ancak Martin, mağrur bir adamdı. Böyle kıymetlendirmelere tenezzül etmezdi. Kendi olduğu için veya netice itibariyle kendinin bir ifadesi olan o eserleri ürettiği için değer görmek istiyordu.
Sayfa 440Kitabı okudu
Julien, "Hayatımda ilk kez oluyor bu." dedi. Sonra bir çocuk gibi kızarak, "Kapıcının yüz ifadesi beni çok korkuttu da..." diye ekledi. Rahip Pirard belli belirsiz gülümseyerek, "İşte dünyanın boş şatafatının sonucu." dedi. 'Belli ki hep güler yüzler görmeye alışmışsınız ama bunlar gerçekte yalanlar üzerine kurulu bir tiyatrodur. Gerçekler serttir, acıdır, mösyö. Zaten bizim buradaki görevimiz de böyle değil mi? Dış dünyanın boş güzelliklerine karşı fazla eğilim göstermek bir zaaftır ve sizin göreviniz, vicdanınızı bu zaaftan korumaya dikkat etmektir."
Sayfa 225 - Kapra YayıncılıkKitabı okuyor
Televizyonda bir yemek programı vardı, sağ alt köşede adı şu şekilde yazılmıştı: Damatlar Mutfakta. Belli ki kayınbabaları da sofradaydı.Beş adam bir sofranın başında oturmuş, günün damadı olan esmer adayın pişirdiği pirzolayı tartışıyordu.Sofranın başında așina olduğum bir yüz vardı, normalde akşam haberlerini sunan ünlü bir spiker. Masanın
Reklam
“Nasıl ki havanın ve güneş ışığının odalarınıza özgürce girmesine izin vermeden güzel ve ferah bir eviniz olamazsa, güçlü bir beden ve canlı, mutlu ya da huzurlu bir yüz ifadesi de ancak neşe, iyi niyet ve huzura dair düşüncelerin zihin tarafından özgürce kabul edilmesiyle elde edilir.”
Sayfa 37 - Diyojen YayıncılıkKitabı okudu
"Müşterilerinizi evlerine kadar bırakır mısınız?" Tehlikeli bir yolu seçmiştim bu defa. Bu sorudaki amacımı daha sonra düşünecektim. Çatık kaşlarına rağmen yüz ifadesi sert değildi. "Sadece istediklerimi... Bir de," deyip önüne döndü. "Yağmurda ıslanan serçe kuşlarını."
İnsan iyi tanıdığını birinde daha önce hiç rastlamadığı bir yüz ifadesi görünce, demek ki oluşan yabancılık duygusu çok etkili oluyordu.
Sayfa 331Kitabı okudu
Her şey değişti Bir daha geri gelmeyecek o günler, Der gibiydi yüz ifadesi Hüzün dolaştı havada
Fihrist kitapKitabı okudu
"Yaşadıklarının toplamı olan bir yüz ifadesi ama yaşadıklarından çok yaşamadıklarının işareti olan bir bakış."
Sayfa 210 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.