...gökten melekler indiler. Ötüken’in, bu somurttuğu zaman söz etmeyen, güldüğü zaman dört yanı çınlatan hem asık yüzlü, hem şakrak yiğidinin, kahraman Yüzbaşı Sançar’ın topraktan yaratılmış gövdesini toprağa bırakarak çelikten ve ateşten yaratılmış ruhunu göğe yükselttiler. Şeref ve zafer ilahileri söyleyerek uçmağa ilettiler. Yüzbaşı Sançar uçmağa varalı on üç yüz yıldan çok oldu. Onun düştüğü meçhul yerde, ay ışıklı yaz gecelerinde hâlâ ıztıraplı kahkahalar ve şeref ilahileri işitilir. Bu ilahiler rüzgârın çıkardığı sestir. Onu herkes işitir. Fakat o ıztıraplı kahkahaları herkes duyamaz. Onun yankılarını uzak, yakın ellerden, ancak içinde Tanrı Dağı’nın odu yanan gönüller sezer. Bu ıztıraplı kahkahalar Yüzbaşı Sançar’ın soyu, onun düştüğü yerde zafer töreni yapıncaya kadar yıllarca, belki yüzyıllarca sürüp gidecek.
Sayfa 302 - ÖtükenKitabı okuyor
Ömrünü Türk milliyetçiliği ülküsüne adayan Galip Erdem, hem bir dava insanı hem de davasını yaşayan biridir"Hem bir ideolog, fikir insanı hem de sahada yetiştirdiği insanlarla birlikte olan, onların acılarını aynı şekilde onlarla yaşayan biridir.” Davasına inancı, henüz on yaşındayken Bozkurtların Ölümü adlı eser ile başlar. "İşbara Alp'ın 'Kurt Kaya, elini çöz!' buyruğu, Onbaşı Karabudak'ın oklanışı, Yüzbaşı Sançar'ın son gülüşü..."
Sayfa 112Kitabı okudu
Reklam
"Bu ızdıraplı kahkahalar Yüzbaşı Sançar'ın soyu, onun düştüğü yerde zafer töreni yapıncaya kadar yıllarca, belki yüzyıllarca sürüp gidecek."
Vaktiyle bir Atsız varmış derlerse ne hoş; Anılmakla hangi bir ruh olmaz ki sarhoş! 'Atsız Atsızlığı nam eden yiğitlerim atlansın; Kor taşıyan avuçlar,pas çözsün,pusatlansın! Yıkılsın Ergenekon; yurtlarım azatlansın! Hainlere kargışlı,kahpe acun dar olsun! “Vaktiyle bir Atsız varmış”; var olsun! Ayzıt yarenlik etsin,kurt doğursun
Gece, tutsaklar ufukta bile görünmez olduktan çok sonra, gökten melekler indiler. Ötüken’in, bu somurttuğu zaman söz etmiyen, güldüğü zaman dört yanı çınlatan hem asık yüzlü, hem şakrak yiğidinin, kahraman Yüzbaşı Sançar’ın topraktan yaratılmış gövdesini toprağa bırakarak çelikten ve ateşten yaratılmış ruhunu göğe yükselttiler. Şeref ve zafer ilahileri söyliyerek Uçmağa ilettiler. Yüzbaşı Sançar Uçmağa varalı on üç yüz yıldan çok oldu. Onun düştüğü meçhul yerde, ay ışıklı yaz gecelerinde hâlâ ıztıraplı kahkahalar ve şeref ilahileri işitilir. Bu ilahiler rüzgârın çıkardığı sestir. Onu herkes işitir. Fakat o ıztıraplı kahkahaları herkes duyamaz. Onun yankılarını uzak, yakın ellerden, ancak içinde Tanrı Dağı’nın odu yanan gönüller sezer. Bu ıztıraplı kahkahalar Yüzbaşı Sançar’ın soyu, onun düştüğü yerde zafer töreni yapıncaya kadar yıllarca, belki yüzyıllarca sürüp gidecek...
"Bu ıztıraplı kahkahalar Yüzbaşı Sançar'ın soyu, onun düştüğü yerde zafer töreni yapıncaya kadar yıllarca, belki yüzyıllarca sürüp gidecek."
Reklam
Sönecektir bizim de gönlümüzün tamusu Tanrı Dağlarında...
• Yüzbaşı Sançar uçmağa varalı on üç yüzyıldan çok oldu. Onun düştüğü meçhul yerde, ay ışıklı yaz gecelerinde hâlâ ıstıraplı kahkalar ve şeref ilâhileri işitilir. Bu ilâhiler rüzgârın çıkardığı sestir. Onu herkes işitir. Fakat o ıstıraplı kahkahaları herkes duyamaz. Onun yankılarını uzak, yakın ellerden, ancak içinde Tanrı Dağının odu yanan gönüller sezer...
Sayfa 287 - Ötüken Yayınevi, İstanbul 1974, 10. BaskıKitabı okudu
" - Işbara Han! Ok yağmuruyla Dokuz Oğuzları geciktiren arkadaşlarınız kimlerdi? - Yanımızda Binbaşı Bögü Alp’tan başka Yüzbaşı Sançar, Yüzbaşı Üçoğul, Yüzbaşı Yağmur, Onbaşı Sülemiş vardı. Hepimiz, Kür Şad’ın tek başına yaptığını yapmış değiliz."
Fakat o ıztıraplı kahkahaları herkes duyamaz. Onun yankılarını uzak, yakın ellerden, ancak içinde Tanrı Dağı'nın odu yanan gönüller sezer. Bu ıztıraplı kahkahalar Yüzbaşı Sançar'ın soyu, onun düştüğü yerde zafer töreni yapıncaya kadar yıllarca, belki yüzyıllarca sürüp gidecek.
Sayfa 309 - SançarKitabı okudu
"Yüzbaşı Sançar sırtından ok yedi diyecekler. Vuran da şu it eniği kılıklı Çinli..."
Sayfa 322 - Ötüken yayınevi
Reklam
-Yüzbaşı Sançar sırtından ok yedi diyecekler. Vuran da şu it eniği kılıklı Çinli...
Sayfa 258 - Ötüken Neşriyat A.Ş.Kitabı okudu
...kahraman Yüzbaşı Sançar'ın topraktan yaratılmış gövdesini toprağa bırakarak çelikten ve ateşten yaratılmış ruhunu göğe yukselttiler.Seref ve zafer ilahileri söyleyerek uçmağa ilettiler.
Sayfa 302Kitabı okudu
Yüzbaşı Sançar uçmağa varalı on üç yüzyıldan çok oldu...
Ötüken'in, bu somurttuğu zaman söz etmeyen, güldüğü zaman dört yanı çınlatan hem asık yüzlü, hem şakrak yiğidinin, kahraman Yüzbaşı Sançar'ın topraktan yaratılmış gövdesini toprağa bırakarak çelikten ve ateşten yaratılmış ruhunu göğe yükselttiler. Şeref ve zafer ilahileri söylenerek Uçmağa ilettiler.
Sayfa 355
"Yüzbaşı Sançar sırtından ok yedi diyecekler. Vuran da şu it eniği kılıklı çinli..."
Sayfa 354
Yüzbaşı Sançar Uçmağa varalı on üç yüz yıldan çok oldu. Onun düştüğü meçhul yerde, ay ışıklı yaz gecelerinde hâlâ ıztıraplı kahkahalar ve şeref ilahileri işitilir. Bu ilahiler rüzgârın çıkardığı sestir. Onu herkes işitir. Fakat o ıztıraplı kahkahaları herkes duyamaz. Onun yankılarını uzak, yakın ellerden, ancak içinde Tanrı Dağı’nın odu yanan gönüller sezer. Bu ıztıraplı kahkahalar Yüzbaşı Sançar’ın soyu, onun düştüğü yerde zafer töreni yapıncaya kadar yıllarca, belki yüzyıllarca sürüp gidecek...
142 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.