Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gece, tutsaklar ufukta bile görünmez olduktan sonra, gökten melekler indiler Ötüken'in, bu somurttuğu zaman söz etmeyen, güldüğü zaman dört yanı çınlatan hem asık yüzlü, hem şakrak yiğidinin, kahraman Yüzbaşı Sançar'ın topraktan yaratılmış gövdesini toprağa bırakarak çelikten ve ateşten yaratılmış ruhunu göğe yükselttiler. Şeref ve zafer ilahileri söyleyerek Uçmağa ilettiler.
Sönecektir bizim de gönlümüzün tamusu Tanrı Dağlarında...
• Yüzbaşı Sançar uçmağa varalı on üç yüzyıldan çok oldu. Onun düştüğü meçhul yerde, ay ışıklı yaz gecelerinde hâlâ ıstıraplı kahkalar ve şeref ilâhileri işitilir. Bu ilâhiler rüzgârın çıkardığı sestir. Onu herkes işitir. Fakat o ıstıraplı kahkahaları herkes duyamaz. Onun yankılarını uzak, yakın ellerden, ancak içinde Tanrı Dağının odu yanan gönüller sezer...
Sayfa 287 - Ötüken Yayınevi, İstanbul 1974, 10. BaskıKitabı okudu
Reklam
Bokurtların Ölümü
Yüzbaşı Sancar Uçmaga varalı on üç yüzyıldan çok oldu..Onun düştüğü meçhul yerde, ay ışıklı yaz gecelerinde hala ızdıraplı kahkahalar ve şeref ilâhileri işitilir. Bu iláhiler rüzgarın çıkardığı sestir. Onu herkes işitir. Fakat o ızdıraplı kahkahaları herkes duyamaz. Onun yankılarını uzak, yakın Ellerden, ancak içinde Tanrı Dağı'nın odu yanan gönüller sezer. Bu ıztıraplı kahkahalar Yüzbaşı Sancar'ın soyu, onun düştüğü yerde zafer töreni yapıncaya kadar yıllarca, belki yüzyıllarca sürüp gidecek.
Sayfa 323Kitabı okudu
Yüzbaşı Sançar... Kutlu Tini Şad, Mekanı Uçmağ Olsun.
Bu kahkahaların çınladığı yerden çok uzak bir yerde, kahkahaların göğe yükseldiği zamandan çok zaman sonra, bir yazıcı, Gök Türklerin torunlarına bildirinceye kadar bu kahkahalar, bu şanlı alay ve şanlı ölüm unutulup gidecekti.
Sayfa 302 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Yüzbaşı Sançar Uçmağa varalı on üç yüz yıldan çok oldu. Onun düştüğü meçhul yerde, ay ışıklı yaz gecelerinde hâlâ ıstıraplı kahkahalar ve şeref ilahileri işitilir.
İrfan YayıneviKitabı okudu
Gece, tutsaklar ufukta bile görünmez olduktan sonra, gökten melekler indiler. ÖTÜKEN'in, bu somurttuğu zaman söz etmeyen, güldüğü zaman dört yanı çınlatan hem asık yüzlü, hem şakrak yiğidinin, kahraman YÜZBAŞI SANÇAR'ın topraktan yaratılmış gövdesini toprağa bırakarak çelikten ve ateşten yaratılmış ruhunu göğe yükselttiler. Şeref ve zafer ilahileri söyleyerek uçmağa ilettiler...
Reklam
"Ötüken'in, bu somurttuğu zaman söz etmeyen, güldüğü zaman dört yanı çınlatan hem asık yüzlü, hem şakrak yiğidinin, kahraman Yüzbaşı Sançar'ın topraktan yaratılmış gövdesini toprağa bırakarak çelikten ve ateşten yaratılmış ruhunu göğe yükselttiler."
Sayfa 302Kitabı okudu
. Kür Şad'ın yüreğinde onmaz bir sızı vardı, Yağız yer kan denizi, gökler, kan kokuyordu!... Kara Kağan kurtulup gitmişti Ötüken'e, Fakat, Türkeli'nde kim buyrultu okuyordu!... Bozkurtlar ocağının sönmeyen odu Kür Şad, Od dolu gözleriyle alana bakıyordu: Böğü Alp, kahramanlık anıtı gibi durmuş, Gözlerini, ufukta bir yere dikiyordu. Yanında bir yüzbaşı, kapanmış yüzükoyun, Kanlı dirseklerini toprağa kakıyordu. Sağ bacağı kopmuştu!... Fakat yağıya karşı, İnlememesi için, dişini sıkıyordu! Onun yanında Sançar, göğsünü bastırıyor, Bastırdıkça, göğsünden taze kan çıkıyordu! Her zaman gülümseyen Yüzbaşı Yağmur, şimdi, Koca Yamtar'a bakıp boynunu büküyordu... Yamtar... Her bir pusattan dokuzar yara almış!... Her yara, gövdesinden, dokuz can söküyordu! Hele göğsünü delip küreğinden çıkan ok, Onun dev soluğunu, bir anda tıkıyordu! Bu saplı duran okla, Yamtar'ın yüreğini, Her soluk alışında, yılanlar sokuyordu!... .
Sayfa 225Kitabı okudu
Yüzbaşı Sançar uçmağa varalı on üç yüzyıldan çok oldu...
Ötüken'in, bu somurttuğu zaman söz etmeyen, güldüğü zaman dört yanı çınlatan hem asık yüzlü, hem şakrak yiğidinin, kahraman Yüzbaşı Sançar'ın topraktan yaratılmış gövdesini toprağa bırakarak çelikten ve ateşten yaratılmış ruhunu göğe yükselttiler. Şeref ve zafer ilahileri söylenerek Uçmağa ilettiler.
Sayfa 355
154 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.