“Seni son kez gördüğümde omuzların ağlıyordu, bilirsin çabuk tanırım ağlayan omuzları... Ama yalnızlığımı seninle harcadığım için pişmandım hâlâ, öfkeliydim biraz da... Sen yine geçip gittin yanımdan, daha önce hiç hayatıma uğramamış yabancı biri gibi. Yüzüne bile bakmadım, omuzlarının üzerinden gökyüzüne çevirdim gözlerimi...
Çünkü sular kesik, ellerim kirli, bahanem çok...
Kayıp eşya odasında kalbini bile aradığım biriyle en çok ne yaşayabilirim ki dedim içimden.
Bir kalp kaç kere kırılıp iyileşir, bir bakış kaç kere hatırlanıp unutulur, bir yalan kaç kez söylenir ve en çok kaç kez affolur?
Demek ki her hikâye, bitmeden önce kendini gerçekten tamamlıyor.
Su bile kırılıp iki ayrı yerden akmaya başlıyor insanın yanaklarından bazen...
Herkes kendi vedasını işte o zaman anlıyor.
Aşk için yazdıklarım bitti...
Şimdi kir göstermeyen bir sözcüğün, kendisiyle yüzleşme vaktidir.
Ve aşkta tüm lekeler, ancak hikâyenin ilk cümlesinde havada asılı duran o hisle baştan sona temizlenir...”
Annelerinin akıl sağlığı yerinde değildi iki kız kardeşe sürekli işkence ediyor ve bundan aldığı hazzı saklamıyordu...
Charlene yıllar sonra kendine yeni bir hayat kurmayı başarmıştı ki iki çok yakın arkadaşının öldürülmesi ile ölümün kendisine ne kadar yakın olduğunu anlar.Dedektif D.D.Warren 'e dört gün sonra öleceğini anlattığında,D.D bu tuhaf hikaye de yer alamaya karar verir...Olay kurgusu inanılmaz olan bu eseri polisiye gerilim sevenlerin okumasını tavsiye ederim...
Son YüzleşmeLisa Gardner · Martı Yayınları · 2021406 okunma
Ölüm, hep korktuğum yok saydığım konu. İşte bu noktada hayat karşımıza ölümü çıkarıyor. İllaki etrafımızda ölenler oluyor. Ölümü hatırlamak, düşünmek zorunda kalıyoruz. Bende düşündüm ki, korkumun üzerine gideyim. Ölme kitabında aradığım tüm konularda cevapları buldum. Okuması kolay ve akıcı. Öğretici. Genel ölüm felsefesi, ölümle yüzleşme, ölüm korkusunu yenme, ölen yakınlarıyla iletişim, yas çeşitleri ve herkesin anlayabileceği, uygulayabileceği dilde yardım anlatılmış. Kitapta her sorunun cevabı da var. Son bölümü de çocuk ölümlerine ayırmış yazar. Biliyorum ki her birimiz ölümü yaşlılara yakıştırırız. Kitapta da bu ve nedeni çok güzel açıklanmış. Çocuklar da ölebiliyor. Ölümcül hastalığı olan çocukla konuşmak - sanıldığından da zor - ona umut vermek üzerine çok güzel fikirler yakaladım. Kitap genel anlamda benim ölümle yüzleşmemi, bildiklerimi hatırlamamı ve en önemlisi bilmediklerimi öğrenmemi sağladı.
Biraz banal ve tahmin edilebilir senaryo. Şok geçirme, kabullenmeme, aşık olma, peşinden koşma, gerçeklerle yüzleşme şoku, ayrılık ve tekrar birleşme klişesi olmasına rağmen okunabilir biraz müstehcen bu arada.
Aşkın MüziğiKylie Scott · Yabancı Yayınları · 2014514 okunma
Kendilerini gerçekten öldürmeye kalkışmış pek çok kişiyle çalıştım; genellikle deneyimleri onları bir şekilde değiştirmiş ve yeni bir olgunluğa, yeni bir bilgeliğe eriştirmiştir. Ölümle gerçek bir yüzleşme çoğu kez insanın o ana kadarki yaşamının hedeflerini yaşanış biçimini, gerçek bir ciddiyetle sorgulamasına yol açar. Ölümcül bir hastalık nedeniyle ölümle yüzleşenler için de durum aynıdır, kim bilir kaç kişi feryat etmiştir ''Ne yazık, nasıl yaşanacağını öğrenmek için şimdiye kadar, bedenimin kanserle delik deşik olduğu şu ana kadar beklemek zorunda kaldım!''
Sami Paşazade Sezai'ye ait olan bu tanzimat dönemi eserini okumakla okumamak arasında kalmıştım aslında.Eser tanzimat dönemine ait olduğu için anlamını bilmediğim ve kafamı karıştıracak bir çok kelime olduğunu farkettim.Eserin adını son zamanlarda çok duydum ve merak ederek okuma kararı aldım.Şöyle ki okuduğumuz bu dönemin kitapları yaşadığımız
YAZILMIŞ ŞİİR
Adına yasak dediğin günahlarınla yüzleşme zamanı,
An kısır, bereketsiz topraklar gibi çorak yüreğin...
Toy kısrağın kıvraklığında yelesi uzun günler,
Papatyanın ince kıvrımlarından yolunu bulup geçer mi geçer.
Soğuk pınarların soğuk yüzlerinden, bi avuç su içmesi vardı,
Serinletmesi için aklının en us