Psikolog veya Rehber Öğretmen Olmak
Temel düzeyde psikologluğun, psikolojik danışmanlığın veya rehber öğretmenliğin sanıldığı kadar kolay veya zor olmaması yazının ana fikrini oluştaracaktır.
Bu meslekleri yerine getirebilmek için mizaç veya karakter özelliklerinin uygun olması beklenir. Bu yönde belirli bir yeteneğe sahip olunması gerektiği düşünülür. Mesleği icra edenlere belirli
İnsanlar baştan çıkarılmak istemezler çünkü baştan çıkarma insanları sınırlarıyla yüzleştirme demektir ve sabitlenmiş olması gereken bu sınırları baştan çıkarıcılar birdenbire sallayıverirler. Aslında baştan çıkarma altüst edilme, öteye götürülme arzusudur.
Sayfa 534 - Altın KitaplarKitabı okudu
Adnan Atalar
Sevgili güzeller güzeli kızım Eftal'im, diye başlıyordu mektup. Ve ilk cümleden gözlerimden yaşlar dökülmeye başlamıştı.
Bu mektubu sana idamıma günler kala yazıyorum. Yüzünde bir gülümseme oluşturmak, bir baba gibi umut vermek isterdim ama boynuma bağlanacak bir urgan varken ne kadar umutlu konuşabilirim bilmiyorum. Ölmekten korkuyorum
Buraya gelene kadar fazlasıyla bedel ödedim. Gerekirse yine öderim. Senin de bu mevkiye nasıl geldiğini biliyorum. Şu durumda şansını fazla zorlamasan iyi edersin. Benim vicdanımla yüzleştirme sakın. Çünkü onunla yüzleşecek kişi sadece ben olmam, bundan emin olabilirsin. O yüzden dua etki içerideki Şu adam öleyim falan demesin. İşte o zaman külahları değişiriz....
Hayali yüzleştirme görevleri soyut endişe ve korkular için yararlıdır. Yaygın anksiyete bozukluğu olan çocuklar, anne babalarının ya da ailelerindeki kişilerin hastalanmasından ya da ölmesinden, depremden, hırsızdan ya da ailenin ekonomik problemlerle karşılaşmasından korkarlar. Buna benzer korkular üzerinde çalışırken, hayali yüzleştirme alıştırmaları işe yarar. Hayali yüzleştirme alıştırmalarında, çocuktan, korktuğu şey başına geldiğinde, beklediği felaketleri ayrıntılı bir biçimde tanımlaması ve canlandırması (roleplay) istenir. Bu alıştırmalar çocuk o durumun nasıl gelişeceğini ve sonlanacağını açıkladığında ya da canlandırdığında daha yararlı olur.
Sayfa 84
Yüzleştirme sırasında, dikkati başka bir yöne çevirme ile dikkati yapılan işe verme arasındaki farkı inceleyen araştırmalardan korkuyla ilişkili bilgiyi işlemlemenin önemini destekleyen bulgular elde edilmiştir. Bu araştırmalar, dikkatini yüzleştirmeye verenlerin, o sırada daha büyük kaygı yaşadıklarını ancak yüzleştirmeden sonra kaygılarındaki azalmanın daha fazla olduğunu göstermiştir.
Yüzleştirmenin olumlu etkisi algılanan öz yeterlikteki değişme ile de açıklanmaktadır. Bu, özellikle kaçınma davranışının azalmasına yol açmaktadır. Bu nedenle, tedavide kişinin korkulan uyarıcı ile baş etme veya uyarıcıyı kontrol etme konusundaki yeterliği üzerinde de durulmalıdır.
Özetle, yüzleştirme, korku veren uyarıcı ile tehlike düşüncesi arasındaki disfonksiyoncl çağrışımları düzelten ve çocuğun korku veren uyarıcıyla başa çıkabileceği inancını pekiştiren duygusal bir yaşantıdır. Yüzleştirmenin ardından genel bir bilişsel değişme olması, çocuğun, anksiyete veren uyarıcı/durum ile ona gösterdiği tepki arasındaki ilişkiyi, kendi kaynaklarını ve tehdidi yeniden yorumlayarak değiştirmesi beklenir.
Sayfa 82
Yüzleştirme (exposure), kişiyi korku veren uyarıcılarla karşı karşıya bırakma, anksiyete bozukluklarının tedavisinde uzun yıllardır kullanılan davranışsal bir tekniktir. Hem ampirik araştırma bulguları, hem de klinik gözlemler, yüzleştirmenin etkili bir teknik olduğunu göstermiştir. Bu konuda bir görüş birliği olmasına rağmen, etki mekanizması konusunda yıllar içinde farklı görüşler ileri sürülmüştür. Önceleri, klasik ve opcrant koşullanma (karşıt koşullanma ve sönme) ilkelerinden hareketle, bir davranış ile onu izleyen sonuç arasındaki çağrışımsal ilişkinin bozulmasıyla açıklanmıştır. Korkunun hafiflemesini, karşıt koşullanmaya (sistematik duyarsızlaştırma) bağlayanlar, korktuğu nesne ya da durumla karşılaştığında kişiye korkuya zıt bir duygusal tepki (ör. gevşeme) yaşatmaya çalışmışlardır. Sönme ile açıklayanlar ise, kişi, bilişsel ve davranışsal baş etme becerilerini kullanarak, anksiyete katlanılabilir bir düzeye ininceye kadar korktuğu durumla yüz yüze kaldığında, korku tepkisinin ortadan kalkacağını savunmuşlardır. Korkunun azalmasını, sinir sisteminin doğal bir eğilimi olan alışmaya (habituation) bağlayanlar da olmuştur. Tıpkı “yeni” bir uyarıcıya zamanla alıştığımız gibi, bizde dehşet ya da yoğun kaygı uyandıran uyarıcılara yeterince uzun süre maruz kaldığımızda alışacağımızı ve duygusal tepkinin körceleceğini ileri sürmüşlerdir.
Sayfa 81
Bu da hayatın,en çok arzuladığım şeyi bana armağan ederken, diretmenin ne kadar kötü bir şey olduğuyla beni yüzleştirme şekliydi.
İşin özü, altüst olmak diyeceğimiz belirli bir duyguya kapılmaktır. Birisinin kendilerine bu duyguyu vereceğinden ürkenlerin
sayısı oldukça yüksektir; örneğin istekleri dışında kendilerini güldürenlerden, kahkahadan öldürecek gibi gıdıklayanlardan,
tam olarak anlayamadıkları ama doğru olduğunu sezdikleri, kendi önyargı ve bilgeliklerini aşan şeyleri söyleyenlerden korkarlar. Başka bir deyişle baştan çıkarılmak istemezler çünkü baştan çıkarma insanları sınırlarıyla yüzleştirme demektir ve sabitlenmiş olması gereken bu sınırları baştan çıkarıcılar birdenbire sallayıverirler. Aslında baştan çıkarma altüst edilme, öteye götürülme arzusudur.
-Daniel Sibony, L'Amour Inconscient
Şeyh Sait ifadesin den alıntılar.
Kasım Bey'in sorgusundan sonra yeniden yüzleştirme başladı. Mahkeme üyesi Ali Saip Bey, hem Şeyh Sait'i hem damadı Şeyh Abdullah'ı sıkıştırıyordu.
Şeyh Abdullah
" Şeyh Sait, Pirana giderken bana ve herkese teklif etti. Hükümet bana vurmadıkça vurmuyorum. Bana vurursa Ben de vuruyorum, siz de vurunuz' dedi. Kendisine taraftar arıyordu.
Ben ,reddettim; kabul etmedim .
Şeyh Sait, Divanı Harb'in
Kendisini istemesinden korktu" diyince Ali Saip Bey ,
Şeyh Sait'e sordu :
Şeyh Sait Efendi !...Sen bu ayaklanmanın önceden hazırlanmadığını söylüyorsun , bak damadın ne diyor?
Şeyh Sait.
Benim hükümete karşı ayaklanmam önceden kararlaştırılmış değildi.
Şeyh Efendi, sen daha önce karar veriyorsun .Damadına da bilgi veriyorsun.Hala da dinden şeriattan söz ediyorsun.
Şeyh Sait.
Bizim dinden başka bir fikrimiz yoktu. Din içindi; başka bir fikir yoktu...
Kasım Bey sen anlat .Şeyh Sait, Pirran'a giderken neler söyledi neler yaptı?
Işittim odur ki
Şeyh Sait , ' din için Kıyam farz oldu' demiş. 'Bir Türk öldürmek, yetmiş gavuru öldürmekten daha üstündür' demiş.
Savci :
Şeyh Sait efendi din sana bunu mu emretti?
Şeyh Sait susuyordu!
Kabilelerinin adına konuşan, kötü niyetle ucuz hesaplarla birbirini alt etmeye çalışan insanları yüzleştirme düşüncesi, evet, bundan rahatsız oluyorum ve tiksiniyorum. Bu laf düellolarını adi, barbarca, zevksiz buluyorum, şunu da ekleyebilirim, çünkü bütün fark burada: Kaba.
İsyanKitabı okudu
"Kabilelerinin adına konuşan, kötü niyetle, ucuz hesaplarla birbirini alt etmeye çalışan insanları yüzleştirme düşüncesi, evet, bundan rahatsız oluyorum ve tiksiniyorum. Bu laf düellolarını adi, barbarca, zevksiz buluyorum, şunu da ekleyebilirim, çünkü bütün fark burada: Kaba."
Sayfa 121 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Yüzleşmem gerekmeyen şeylerle yüzleştirme beni, dedi. Bitti gitti
