15 yıl önce sevgili arkadaşım İlter’le - çok erken gitti, bizi çok erken ve ani terketti - bu kitap hakkında konuşurken, ‘mutlaka okumalısın, bu kitap öyle sıradan bir fantastik edebiyat değil, bu bir felsefe kitabı aynı zamanda’ demişti ve ben iyice ürkmüştüm. Fantastik edebiyat, o zamanki bana göre edebiyat bile değildi zaten..
Aradan birkaç yıl geçti.. önce Hobbit’i aldım Londra’da, çizgi roman olarak. Çok hoşuma gitti o köy, o insanlar. Ama en çok hayal gücüne hayran kaldım Tolkien’in.
Sonra filme bakayım dedim, sevmezsem bırakırım.. Ama bırakmak bir yana, üçünü arka arkaya izledim.. Yetmezdi tabii. Geçen yıl üç filmi de yeniden izledim. Hobbit’leri de izledim elbette.
Yine doyamamıştım. Artık okumak gerekiyordu. Ve Frodo ve arkadaşlarının yolculuğunu en sonunda başlattım. Filmler çok iyi olmasına karşın, kitap.. neredeyse her zaman kitap çok daha iyi oluyor, öyle değil mi? Ben de Frodo ile yola çıktım, ben de ağaçların saldırısına uğradım, Tolkien okuyup da öykünün dışında kalmak mümkün değil.. çok müthiş
