Yüzümü size çeviriyorum, siz misiniz? Elimi suyu uzatıyorum, siz misiniz? Siz misiniz, belki de hiç konuşmuyorum
Sana Bir Tanrı Getirdim
Hani o iki kişilik dünyalar bizimdi Hani sen iyiydin Halden anlardın Hani sen git demiyecektin bana Ve ben herşeye rağmen gelecektim İçimde bir umut Ellerimde olgun meyvalar Dünya nimetleri
Reklam
"Yüzümü size çeviriyorum, siz misiniz?  Elimi suya uzatıyorum, siz misiniz?  Siz misiniz, belki de hiç konuşmuyorum.  Belki de kim diye sorsalar beni  Güneşe, çarşıya, kadehe uzatacağım ellerimi  Belki de alıp başımı gideceğim  Biliyorsunuz ya bir ağrısı vardır gitmenin  Nereye, ama nereye olursa gitmenin  Hüzünle karışık bir ağrısı"
Gece Işıkları
"Kime aşkı sorduysam ikinci cümlesi bir evdi. Ey kutsal uğultu, neden öyleyse dışarılarda bu kadar mutlusun? Yüzünü korkusuzca yağmura tutan birisini görmedim yıllarca. Öyle çabuk dönüp gidiyor ki insanlar... Sesiniz ağzınızda dağılıp kalıyor. Kimin gülüşünü biraz araladıysam dişleri ıslık çalıyordu. İçtenliğimden aldım en çok yarayı. Güvenlik duygusundan başka akçesi, metaı olmayan bu pazaryerinde, kiminle hangi acıyı yürüyebilirsin ki... Bir hapishane resmine mi benziyorum. Sizin özgürlüğünüzden daha onurludur bu, ey ruhunu borsada çitileyen çoğunluk. O kadar kolaysınız ki, bir araya gelmeden çoğalabiliyorsunuz. Gürültü sessizliği duyabilir mi hiç? Ben geceye çekiliyorum ey büyük yalan; sizin yalnızca uyku diye bildiğiniz o sahipsiz hazineye... Size benzeseydim mutlu olur muydum?
Sayfa 28 - Kırmızı Kedi
“yüzümü size çeviriyorum, siz misiniz? elimi suya uzatıyorum, siz misiniz? siz misiniz, belki de hiç konuşmuyorum. belki de kim diye sorsalar beni güneşe, çarşıya, kadehe uzatacağım ellerimi belki de alıp başımı gideceğim biliyorsunuz ya bir ağrısı vardır gitmenin nereye, ama nereye olursa gitmenin hüzünle karışık bir ağrısı.”
“Dışarılıklı giysilere kuşkuyla bakarım hep. Gözlerimi dilimin yerine koydum koyalı insanlara uzak gelmeye başladım, biliyorum. Herkesin bu kadar kolay anlaşması içimi üşütüyor. ‘Suya atılan bir taşın en iyi sonucu dibe düşmesi mi, suyun yüzünde yarattığı halkalar mı’ diyorum, birisi çıkıp da, ‘bu, neden attığına, ne zaman attığına, hangi suya attığına, kıyısında seyredene bağlı’ demiyor. Kime aşkı sorduysam ikinci cümlesi bir evdi. Ey kutsal uğultu, neden öyleyse dışarılarda bu kadar mutlusun? Yüzünü korkusuzca yağmura tutan birisini görmedim yıllarca. Öyle çabuk dönüp gidiyor ki insanlar... Sesiniz ağzınızda dağılıp kalıyor. Kimin gülüşünü biraz araladıysam dişleri ıslık çalıyordu. İçtenliğimden aldım en çok yarayı. Güvenlik duygusundan başka akçesi, metaı olmayan bu pazaryerinde, kiminle hangi acıyı yürüyebilirsin ki... Bir hapishane resmine mi benziyorum? Sizin özgürlüğünüzden daha onurludur bu, ey ruhunu borsada çitileyen çoğunluk. O kadar kolaysınız ki, bir araya gelmeden çoğalabiliyorsunuz. Gürültü sessizliği duyabilir mi hiç? Ben geceye çekiliyorum ey büyük yalan; sizin yalnızca uyku diye bildiğiniz o sahipsiz hazineye...” Size benzeseydim mutlu olur muydum?
Reklam
158 öğeden 101 ile 110 arasındakiler gösteriliyor.