O ağırlığı gidenler düşünsün
Bir Şiir: Edip Cansever, Yüzümü Size Çeviriyorum Biliyorsunuz ya bir ağrısı vardır gitmenin Nereye, ama nereye olursa gitmenin Hüzünle karışık bir ağrısı.
Yüzümü size çeviriyorum, siz misiniz? Elimi suya uzatıyorum, siz misiniz? Siz misiniz, belki de hiç konuşmuyorum. Belki de kim diye sorsalar beni Güneşe, çarşıya, kadehe uzatacağım ellerimi Belki de alıp başımı gideceğim Biliyorsunuz ya bir ağrısı vardır gitmenin Nereye, ama nereye olursa gitmenin Hüzünle karışık bir ağrısı.
Yüzümü size çeviriyorum, siz misiniz? Elimi suya uzatıyorum, siz misiniz? Siz misiniz, belki de hiç konuşmuyorum Belki de kim diye sorsalar beni Güneşe, çarşıya, kadehe uzatacağım ellerimi Belki de alıp başımı gideceğim Biliyorsunuz ya bir ağrısı vardır gitmenin Nereye, ama nereye olursa gitmenin Hüzünle karışık bir ağrısı.
Yüzümü size çeviriyorum, siz misiniz? Elimi suya uzatıyorum, siz misiniz? Siz misiniz, belki de hiç konuşmuyorum Belki de kim diye sorsalar beni Güneşe, çarşıya, kadehe uzatacağım ellerimi Belki de alıp başımı gideceğim Biliyorsunuz ya bir ağrısı vardır gitmenin Nereye, ama nereye olursa gitmenin Hüzünle karışık bir ağrısı.
Yüzümü size çeviriyorum, siz misiniz? Elimi suya uzatıyorum, siz misiniz? Siz misiniz, belki de hiç konuşmuyorum. Belki de kim diye sorsalar beni Güneşe, çarşıya, kadehe uzatacağım ellerimi Belki de alıp başımı gideceğim Biliyorsunuz ya bir ağrısı vardır gitmenin Nereye, ama nereye olursa gitmenin Hüzünle karışık bir ağrısı.
Edip Cansever
Edip Cansever
Yüzümü size çeviriyorum, siz misiniz? Elimi suya uzatıyorum, siz misiniz? Siz misiniz, belki de hiç konuşmuyorum Belki de kim diye sorsalar beni
YKY (e- kitap)Kitabı okudu
Yüzümü size çeviriyorum, siz misiniz? Elimi suya uzatıyorum, siz misiniz? Siz misiniz, belki de hiç konuşmuyorum Belki de kim diye sorsalar beni Güneşe, çarşıya, kadehe uzatacağım ellerimi Belki de alıp başımı gideceğim Biliyorsunuz ya bir ağrısı vardır gitmenin Nereye, ama nereye olursa gitmenin Hüzünle karışık bir ağrısı. İşte bir denizdeyim, dalgalar ortasında Kim olsa denizci der, denizden anlayan der bana Adımı bilmeden der, adımı bilmeden Şafaklar kadar güzel adımı O zaman bir kıvrılandır, bir kuruyandır dudaklarım Ve gittikçe sıkılmaktır ülkesi sıkıntının Sanki bir yokluğa, bir çaresizliğe bakar gibi Nice yüzler görürüm, nice değişik kıyılar İnsanı, o kayalar gibi sert insanı Bekledikleri kadar. Bir ağız, bir tütün, bir mızıka gerçeği gibi Varınca kıyıya birden Değilsin artık gemici.
Edip Cansever
Edip Cansever
Yüzümü size çeviriyorum, siz misiniz? Elimi suya uzatıyorum, siz misiniz? Siz misiniz, belki de hiç konuşmuyorum Belki de kim diye sorsalar beni Güneşe, çarşıya, kadehe uzatacağım ellerimi Belki de alıp başımı gideceğim Biliyorsunuz ya bir ağrısı vardır gitmenin Nereye, ama nereye olursa gitmenin Hüzünle karışık bir ağrısı.
Yüzümü size çeviriyorum, siz misiniz? Elimi suya uzatıyorum, siz misiniz? Siz misiniz, belki de hiç konuşmuyorum Belki de kim diye sorsalar beni Güneşe, çarşıya, kadehe uzatacağım ellerimi Belki de alıp başımı gideceğim Biliyorsunuz ya bir ağrısı vardır gitmenin Nereye, ama nereye olursa gitmenin Hüzünle karışık bir ağrısı.
Vitrindeki Manken
İnce uzun boynu, kırmızı renkli ası ipiyle bir kontrast oluşturuyordu. Ayakları ile yer arasında ufak bir boşluk kalmışken, duvarlara vuran ellerinde yaşanmamış bir hayatın faniliği izini bırakmıştı. Ona bakarken, geceleyin yürüdüğüm cadde üzerindeki dükkanlardaki cansız mankenler birden aklıma geldi. Öylesine donuk, Yunan heykellerine taş
Yüzümü size çeviriyorum, siz misiniz? Elimi suya uzatıyorum, siz misiniz? Siz misiniz, belki de hiç konuşmuyorum Belki de kim diye sorsalar beni Güneşe, çarşıya, kadehe uzatacağım ellerimi Belki de alıp başımı gideceğim Biliyorsunuz ya bir ağrısı vardır gitmenin Nereye, ama nereye olursa gitmenin Hüzünle karışık bir ağrısı.
Sayfa 165Kitabı okudu
Resim