İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya;
Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.
Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak;
Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak.
Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir;
Oluklar çift; birinden nur akar; birinden kir.
Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kâinat;
Şu çıkan buluta bak, bu inen suya
Sakarya Türküsü
İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya;
Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.
Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak;
Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak.
Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir;
Oluklar çift; birinden nur akar; birinden kir.
Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kâinat;
Şu çıkan buluta
Mütevâzı bir çalışma...
Gaye Müslüman gençliğin aynı fikir etrafında birleşmesi ve ilim-amel-ihlas üçlüsü etrafında yeni bir dünya kurmanın haberini vermek...
Üstat
Salih Mirzabeyoğlu 'nun İbda fikriyatıyla temas ederek Mevlana'nın pergel metaforundan hareketle önce "kendimizi bilmek" ve kendimizden neden uzaklaştığımızın şuuruna varmak... Ötesi başka dünyalara açılmak, ama "olmadan oldurma" davasına kapılıp da maliki olmadığımız şeyin iddiasına sahip olma garabetine düşmemek...
İsmet Özel'in sözü kulaklarımızda:
"Allah insanı iddiasından vurur!"
Allah tüm Müslüman gençliğe yaptığı işleri anlamlı kılması ve ona ihlas libasını giydirmesini nasip etsin...
Matbu olarak da bulunan ve
İhsan Şenocak Hocanın da
maddi ve manevi destekleriyle var olan Akıncı Fikir Dergisi her türlü tenkit ve tavsiyeye açık olarak siz kardeşlerimizin duasına taliptir.
" Yol onun,varlık onun,gerisi hep angarya
Yüzüstü çok süründün ayağa kalk,Sakarya! "
Dergiyi pdf üzerinden okumak için:
drive.google.com/file/d/1CAD33tu...
İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya;
Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.
Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak;
Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak.
Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir;
Oluklar çift; birinden nur akar; birinden kir.
Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kâinat;
Şu çıkan buluta bak, bu inen suya
"İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya;
Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.
Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak;
Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak.
Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir;
Oluklar çift; birinen nur akar, birinden kir.
Akışta denetlenmiş, büyük, küçük, kâinat;
Su çıkan buluta bak, bu inen suya
Allah’ın tecellileri hiçbir hesaba gelmez. Elbette kapılar açılır ve günü gelir herşeyin...
Yol bir tane; başka hiçbir yol yok!
Yol O’nun, varlık O’nun, gerisi hep angarya,
Yüzüstü çok süründün ayağa kalk Sakarya...