"Çocuklarınız sizin çocuklarınız değildir.
Onlar Hayat' ın kendine duyduğu özlemin oğulları ve kızlarıdır.
Onlar sizinle gelirler, ama sizden değil,
Ve onlar sizinle birlikte olsalar bile, yine de size ait değildirler.
Onlara sevginizi verebilirsiniz, düşüncelerinizi değil;
Çünkü kendi düşünceleri vardır onların.
Onların bedenlerine bir ev sunabilirsiniz, ruhlarına değil;
Çünkü onların ruhları, sizin düşte bile ziyaret edemeyeceğiniz o geleceğin evinde yaşarlar.
Onlara benzemeye çaba gösterebilirsiniz, ama onları kendinize benzetmeye kalkmayın.
Çünkü hayat geriye gitmez ve dünle de hiç oyalanmaz.
Siz yaysınız, çocuklarınız da bu yaylardan fırlatılan canlı oklar.
Okçu sonsuza giden yoldaki hedefi görür ve oklarının hızlı ve uzağa gitmesi için tüm gücüyle gerer sizi.
Onun elinde gerilmeniz sevinç nedeni olsun size;
Çünkü o fırlatılan oku sevdiği gibi, elindeki sağlam yayı da sever.
Halil Cibran
"Çocuğun doğumundan itibaren en çok ihtiyaç duyduğu şey sevildiğini hissetmesidir. Yıllar önce yaşanan bir vakada, yetimhaneye bırakılan bebekler arasında, doğumundan sonra ilk üç ay içinde ihmal edilen, dokunulmayan, konuşulmayan bebeklerin ölüm oranlarının yüksek olduğu gözlenmiştir. Anne baba ilgisi gören bebekler, en pis ve en kötü şartlar altında bile hayatta kalmayı başarırken, en temiz, en donanımlı şartlar altında yaşayan ama dokunulmayan, sevilmeyen yetimlerin böyle bir şansı olmamaktadır. İnsanın sadece bedenden ibaret olmadığı, onun bir de 'can' olduğu açık seçik ortada. 'Can' ın gıdası sevgidir."
Kişinin kendi gerçeği inkâr edildiği zaman, o kişi, tamamiyle dışa bağımlı, kendi iç dünyasıyla ilişkisi kopuk, bir robot gibi yaşar. Böyle bir kişinin mutlu olması söz konusu olamaz.
Eğer bu kitabı okuduysanız kendinizi tebrik edebilirsiniz.
Durağan bir dili, merak uyandırmayan ve sonu nereye gittiği belli olmayan konuyu, isimlerin benzerliğinden dolayı kim kimdi ya diye karışan karakterleri başarıyla atlattınız. Şimdi size ne kattığını düşünmeye geçebilirsiniz. Hristiyanlıkta geçen 7 günahı ve sonuçlarını kesinlikle karakterlerle birlikte tek tek öğrenmiş oldunuz. Ayrıca gerçekte yaşanan muz işçileri katliamına* değinmesi ile birlikte günümüz olaylarından bir facianın nasıl olduğunu artık biliyorsunuz.
Ne zorlamalarla, okumak için kendinizi ittirmelerle dolu, acaba bıraksam mı düşünceleriyle başa çıkarak Nobel ödüllü bir kitabı daha bitirmiş olmanın şevkiyle çerez kitaplara yönelip kafanızı dinleyebilirsiniz.
* Bu sayede nobel'i almıştır.
Yüzyıllık YalnızlıkGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202036,1bin okunma