İbni Haldun’un aydınlık bilimsel bakışı, sağlam bir akılcılık ile güçlü bir gizemci tepki arasındaki karşıtlıkdan kaynaklanır. Bu iki eğilim Müslüman dünyasının bütününde var olduysa ve XI.ya da XII. yüzyıldan sonra gizemci tepki akılcılığa ağır bastıysa da Kuzey Afrika’da bu iki eğilim, çok daha geç bir döneme kadar karşılaştı.: İbni Haldun akılcılığın XIV. yüzyılda henüz boğulmadığının kanıtıdır. Bu iki karşıt eğilim, akılcılık ve gizemcilik, Mağrib’te başka hiç bir yerde görülmemiş ölçüde gelişmiş biçimler aldı; uzun süre Fas’ta yaşayan ve orada ölen İbni Rüşt(Averroes), büyük akılcı Arap filozoflarının sonuncusu ve akılcılığı en uç noktasına götüren temsilcisidir. Onun etkisi kendini uzun süre Faslı düşünürler de duyurdu; örneğin İbni Haldun’un öğretmenlerinden Abili, İbni Rüşt’ün haleflerinden biriydi. Buna karşılık Kuzey Afrika’da dinsel tepki de son derece güçlüydü; İslam’ın en katı ve en hoşgörüsüz biçimlerinden biri olan Malikilik egemendi burada. Mağrip’in ve Mağrip tarihinin bu özel nitelikleri İbni Haldun’un düşünsel gelişimini kolaylaştırdı..
Sayfa 249Kitabı okudu
Yves lacoste bugünkü azgelişmiş ülkelerin mazisini üç beş kelimeyle hülasa edilebilir, diyor... Önce hamleler devri, sonra yavaşlayan, durganlaşan, gerileyen ekonomik ve sosyal gelişme. İbn Haldun, bu medd ü cezirlerin içinde yaşamış ve onları anlamağa çalışmıştır. Buhranları ne tanrı'nın idaresiyle izaha kalmıştır, ne de dış güçlerle. Çöküşün sebebi, kucağında yaşadığımız toplumun iç yapısıdır.
Sayfa 146Kitabı okudu
Reklam
Kuzey Afrika'yı etkileyen karışıklıklara akılcı bir açıklama arama çabası, bilim olarak tarihe ilişkin bir görüşe açıldı.
Sayfa 88 - Ayrıntı Yayınları, İdea Ayrıntı Dizisi, Ayrıntı 672, İdea Ayrıntı Dizisi 12, Fransızcadan Çeviren Mehmet SertKitabı okuyor
"Tarihin gerçek amacı insanın toplumsal durumunu, yani uygarlığı anlaşılır kılmak ve doğal olarak birbirine bağlanan olguları ortaya koymaktır: Yani vahşi hayatı, geleneklerin gevşemesini, aile ve kabile anlayışını ve halkların birbirine karşı sağladıkları üstünlüğü ve bunun doğurduğu devletleri, hanedanları ve bu devletler ve hanedanlar arasındaki düzenin yıkılışını, insanların emeklerini ve çabalarını yönelttikleri uğraşları, örneğin bilimleri ve sanatları besleyen meslekleri ve sonuç olarak eşyanın doğasının toplum görünümünde meydana getirebileceği tüm değişiklikleri ortaya koymaktır."
Sayfa 88 - Ayrıntı Yayınları, İdea Ayrıntı Dizisi, Ayrıntı 672, İdea Ayrıntı Dizisi 12, Fransızcadan Çeviren Mehmet SertKitabı okuyor
İbni Haldun'un bu dönemdeki yaşamı krallık sarayının tarhlar, sular ve arklarla bezenmiş nefis bahçelerinde geçiyordu. Akdeniz yazının dayanılmaz kuraklığında kurulmuş bu incelik dolu mucize, Endülüs uygarlığının duyarlılığını ve inceliğini yansıtıyordu. Bu durum kendini en çok gizemin erotizmle karıştığı şarkılarda ve şiirlerde duyuruyordu.
Sayfa 70 - Ayrıntı Yayınları, İdea Ayrıntı Dizisi, Ayrıntı 672, İdea Ayrıntı Dizisi 12, Fransızcadan Çeviren Mehmet SertKitabı okuyor
İç savaşla karşı karşıya bulunan Castilla ile uzun bir barış dönemi yaşanması da V. Muhammet'e Fas'taki anlaşmazlıklarda hakemlik etme olanağı verdi. Hükümdar Elhamra'daki görkemli "Aslanlı Avlu"yu ve onu çevreleyen süslü galerileri inşa ettirerek, egemenliğinin büyüklüğünü, gösterişe düşkünlüğünü göstermiştir.
Sayfa 70 - Ayrıntı Yayınları, İdea Ayrıntı Dizisi, Ayrıntı 672, İdea Ayrıntı Dizisi 12, Fransızcadan Çeviren Mehmet SertKitabı okuyor
Reklam
102 öğeden 91 ile 100 arasındakiler gösteriliyor.