Sosyal Düşünceler Tarihi Okuma Önerileri
Bu listeyi daha kolay ulaşabileyim diye buraya yazıyorum. Bu liste Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi'nin SDT dersinde verilmiş okuma önerileridir. Sizlerin de ilgisini çekebilir. Herkese keyifli okumalar. [Toplumbilim Öneri listesi için bakınız; #29219488] 1)Alâeddin Şenel: İlkel Topluluktan Uygar Topluma 2)Alâeddin
lütfen okuyun ve paylaşın!!
Save Ralph! Günlük hayatımızda kullandığımız bir çok marka var ve hiç düşünmedik bu markanın nasıl yapıldığını, neler üstünde denendiğini...Hayvanları bir çoğumuz sever hatta bi kesitin evcil hayvanları da var, hayvanlar için özel günler yapıyoruz doğum günleri yada hayvan koruma için yapılan özel günler gibi. Peki kendi hayvanımız için
Reklam
Çağdaş bir Fransız yazarı, Yves Lacoste: Bugünkü az gelişmiş ülkelerin mâzisi üç beş kelimeyle hülasa edilebilir diyor... Önce hamleler devri, sonra yavaşlayan, durgunlaşan,gerileyen ekonomik ve sosyal gelişme.
Sayfa 146 - IletişimKitabı okudu
Çağdaş bir Fransız yazarı, Yves Lacoste: Bugünkü az gelişmiş ülkelerin mazisi üç beş kelimeyle hülasa edilebilir, diyor... Önce hamleler devri, sonra ya durgunlaşan, gerileyen ekonomik ve sosyal gelişme.
"İşin zor tarafı, askeri ve siyasi stratejik bir bilgiyi, tamamen zararsız pedagojik ya da bilimsel bir söylem olarak yutturmaktı."
Halk
Zamanımızın siyasi sorunlarına ne kadar ilgi gösterirlerse, kendilerini o kadar hayal kırıklığına uğramış ve rahatsız hissederler.
Sayfa 157Kitabı okudu
Reklam
Al ucuza ver pahalıya, işte ticaretin özü.
Mr. Yves Lacoste, kısa bir zaman önce tercüme edilen "The Geography of Hunger" isimli kitabın yazandır. Mr. Yves Lacoste, bu kitabında hazır ve pişirilmiş yiyeceklere karşılık olarak 20-30 yıllık bir zaman dilimi boyunca geri kalmış ülkelerden Avrupa'ya yapılan hammedde fiyatlarının bir karşılaştırmasmı yapmaktadır. Bu mukayesenin gösterdiği gerçekler inanılmaz derecede ilginçtir. Şayet Mr. Yves Lacoste'nin metodu ve araştırması Dünya’da çok başarılı bir çalışma olarak kabul edilmeseydi, biz Avrupa’dan ülkelerimize son 20-30 yıllık zaman dilimi boyunca ithal edilen tüketim maddeleri fiyat artışının % 300, % 400’den % 600’a kadar farklılık arz edebileceğini düşünemezdik bile. Diğer taraftan, onların bizden yanı Afrika, Asya ve Latin amerika ülkelerinin çoğundan edindikleri hammaddeler arz ve talep kanunlarını alt üst edecek şekilde fiyat kaybına uğratmışlardır. Başka bir deyişle hammadde fiyatları 30-40 yıllık zaman diliminde ya hiç değişmemiş ya da çok az bir fiyat artışı kazanmıştır. 30 yıl öncesine göre geri kalmış ülkelerden Avrupa'ya yapılan ihracatta hammaddelerinin çoğunun fiyatlarında bir sosyalistin yapmış olduğu en son araştırma çok zeki, bilgili ve kariyer sahibi devrimci ve ilerici bir sosyalistin yapmış olduğu en son araştırmaya göre: Devrimi yok eden, yıkan unsur kapitalizmin kendisini rasyonelleştirmesi mücadelesi ve işçi sınıfını burjuvazi bir yaşama sahip kılabilmesidir.
Reclus'nün sosyal coğrafyası tam anlamıyla siyasi bir coğrafyadır, sürekli, "kendinin farkında olan doğanın politiği" diyebileceğimiz bir meseleyi irdeler. Reclus'ye duyulan ilgiyi canlandırmak için belki de en büyük çabayı gösteren çağdaş Fransız coğrafyacı Yves Lacoste, Reclus'nün "en büyük Fransız coğrafyacı" olmasına karşın, "tümüyle yanlış anlaşıldığını", bunun nedeninin "akademik coğrafyanın temel epistemolojik sorunu: siyasetin dışlanması" olduğunu öne sürer. Lacoste, yakın geçmişteki sosyal coğrafya tartışmalarında, Reclus'nün sosyal coğrafyayı "ana malzemesi" yapan altı büyük ciltlik çalışmasının sistematik olarak "unutulmasını" ironik bulur. Bu durum bir bakıma, günümüzde sosyal ekolojiye ve radikal siyasi ekolojiye gösterilen ilgiyle benzerlik taşımaktadır. Bu gibi görüşler, ekolojik ve sosyal gerçeklikler de dahil "her şey bağlantılıdır" önermesine işaret ettiklerinde kimi zaman kabul görür ama bağlantının doğası araştırıldığında, ekolojik krizin kökenierinin merkezci ulus devlette ve korporatist kapitalist ekonomide olduğunu söylemeye cesaret edildiğinde, sık sık geçerlilikleri sorgulanır.
Sayfa 42 - pdfKitabı okudu
Bir yerlerden tanıdık geldi
Bir çok azgelişmiş ülkede yönetim, rüşvete açıktır. Yolsuzluk,bir kurum haline gelecek kadar geneldir.
Aldatmaya katılıyorlarsa, kendileri aldatıldıkları içindir.
Sayfa 61 - profesörlerden ve öğretmenlerden bahsediyorKitabı okudu
Reklam
Söz konusu olan sıkıcı ve sonuç olarak anlamsız bir disiplindir, zira herkesin bildiği üzere "coğrafyada anlaşılacak bir şey yoktur, onları ezberlemek gerekir."
224 syf.
·
Puan vermedi
İbni Haldun’un, tarihin bilim olarak doğuşunu simgeleyen yapıtı Mukaddime, Ortaçağ Arap uygarlığının sönmeye yüz tuttuğu bir sırada kaleme alındığından, İbni Haldun’u ve düşüncelerini doğrudan izleyen bir akım ortaya çıkmadığı gibi, bu düşünce daha sonraki yüzyıllarda unutulmaya yüz tuttu. İbni Haldun, 14. yüzyılda toplumların iktisadi, sosyal ve
İbni Haldun: Tarih Biliminin Doğuşu
İbni Haldun: Tarih Biliminin DoğuşuYves Lacoste · Ayrıntı Yayınları · 201220 okunma
"Bize asalak olduğu söylenen bu coğrafya, birçok yeri doldurulamaz gerece sahipti: Haritalar, ölçek oyunları. Ekonomi politik, sosyoloji, tarih modellerini aşırı derece uzaysallaştırdıkları anda, eksikliklerine rağmen coğrafya, özellikle ileri bir durumda bulunuyordu."
Sayfa 9 - Doruk YayımcılıkKitabı okudu
Bir haritanın ölçeği, gerçek bir mesafe ile onun kâğıt üzerindeki temsili arasındaki küçültme oranını ifade eder. Kesirin paydası ne kadar büyükse, ölçeğe o kadar “küçük” denilir. Bu nedenle 1/1,000,000 ölçeğindeki bir harita, 1/10,000 ölçeğindeki bir haritaya göre çok daha küçük ölçeklidir, ancak ilki, ikincisine oranla çok daha büyük bir alanı ifade eder. Güçlü araçlar ve büyük alanlar veya çok sayıda insan üzerinde gerçekleşen bir eylemi ifade eden, "büyük ölçekli bir şey yapma”, “büyük ölçekli operasyon" gibi yaygın ifadelerin, harita ifadesinin tersi bir anlama sahip olduğu belirtilmelidir. Büyük ölçekli bir harita, görece küçük bir alanı temsil eder. Nereden türediği bilinmeyen bu karmaşa hayli yaygındır ve çok sayıda coğrafyacı da bu hatayı yapmaktadır.
Sayfa 94 - Ayrıntı Yayınları (2014)Kitabı okudu
İbni Haldun hem katı ve gizemci, inançlı bir kişidir hem de çok büyük bir akılcı düşünürdür: böylece bir tür mucize olarak çıkar karşımıza... ...Demekki Halduncu tarih anlayışının doğuşu hem akılcılık ile din arasındaki uyuşmazlığın belli bir durumuna hem de İbni Haldun’un düşünsel evrimindeki belirleyici bir noktaya karşılıktır. Ancak, yaşamının son bölümünde Tanrıbilimcinin kaygıları, tarihçinin kaygılarına üstün gelmiş gözüküyor... Ortaçağ Arap uygarlığının çıkardığı en büyük düşünürlerin sonuncusu olan İbni Haldun’un tarihsel düşüncesi, dallarından çoğu kurumuş bulunan ve büyümesi yüzyıllarca duracak olan bir ağacın, tam anlamıyla olgunlaşmış, çok değerli meyvesi olarak gözüküyor bize.
Sayfa 250Kitabı okudu
100 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.