Ne yani dünya o kadar acı, vahşet ve zalimlikle tıka basa doluyken ağız dolusu gülmeye devam edebilir miyiz? Bir ıstırap bizim en yakınımıza kadar sokulmadı diye onu yok sayabilir miyiz? Dünyanın bütün feryatlarını duyan biri, başını çevirip gidemiyorsa erdemli bir keder ona yoldaşlık ediyor demektir. Erdemli keder: Değiştiremediğim her kötülük karşısında kalbim hüzünle çarpar. Bir başkasının acısı, gücüm onu değiştirmeye yetmiyorsa, beni hayatın olağan neşesinden alıkoyar.
Dünyanın kendi trajedilerine hep güldüğünü çünkü onlara katlanmanın tek yolunun bu olduğunu anlatmak üzereydim. Bunun sonucunda da dünyanın ciddiye aldığı ne varsa aslında komedi olduğunu.
Kendimizi ve çevremizi anlayamamanın getirdiği ürküntü dış dünyanın tehlikeli bir alan olarak algılanmasına neden olur. Böyle bir durum, davranışlarımızı tehlikelere karşı savunmaya yönelik bir biçimde düzenlememize ve enerjimizin çoğunu bu doğrultuda tüketmemize neden olacağından, gerçeklerimizi algılamamızı ve kendimizi yaşayabilmemizi engeller. Çünkü insanın kendi içinde ürettiği kargaşa dış dünyadaki gerçek tehlikelerden çok daha ürkütücüdür.