YZ bizi çepeçevre kuşatmış olabilir ama hala çoğumuz için yapay zeka dendiğinde akla gelen otomatik gümrük işlemleri ya da telefonlarımızın, "Siri, Podcast'i çalıştır," cümlesini anlaması değil. Cevaplamayı istediğimiz asıl soru, makineler bizim kadar akıllı hale gelene dek ne kadar zamanımız olduğu. Cevap: Bunu bilmiyoruz.
Sayfa 57 - Mundi Kitap
mizah yetenekli YZ
Scientists at Kyoto University have created a chatbot with a sense of humour. Named Erica, the bot was trained using conversations recorded during more than 80 speed-dating sessions and is able to respond to human laughter cues
Reklam
Pembe İncili Kaftan Eleştirisi (YZ ile Sohbetler)
Ömer Seyfettin
Ömer Seyfettin
'in "Pembe İncili Kaftan" hikayesi hakkında alternatif düşünceler geldi aklıma. Bunları paylaşmak istiyorum. "Pembe İncili Kaftan" öyküsü, Osmanlı İmparatorluğu'nun gücünü ve itibarını korumak için bir elçinin yaşadığı macerayı anlatır. Öykünün ana karakteri Muhsin Çelebi, Osmanlı sadrazamı tarafından İran
512 syf.
6/10 puan verdi
·
Read in 3 hours
Fantastik kurgu seven biri olarak çok heyecanlıydım bu kitap konusunda ama kurgu güzel olsa da kitap bir hayal kırıklığı oldu. Türk yazar olmasına rağmen sürekli bir dipnot kullanması bana aşırı itici geldi. İngilizce yazana kadar Türkçe yz kelimeleri ve dipnot ekleme. Amaç ne? Kitap çeviri olsa bu kadar notu olmazdı. Öyle ki "kadın", "erkek" gibi basit kavramları dipnotta açıklasa şaşırmazdım artık. O kadar gereksiz! Harika bir hayal gücü ve mükemmel bir kurgu basit editör hatalarıyla, son okuma ve editör eksikliğiyle gözümden düştü. Ya da acaba tam tersi mi söz konusu? Hani iyi editör kötü yazar? Bilemedim ama sanmam. Bu eksikleri de yazarın yaşına ve jenerasyonunun yabancı hayranlığına verebiliriz sanırım. Yabancı kelime kullanımı sadece böyle anlam kazanabiliyor. "Fangirl" demek yerine "hayran" diyememiz olmasının en mantıklı açıklaması bu. Tekrarlıyorum, kurgu güzel. Ama o "ama"lar beni yordu. Mesela kurgu güzel AMA Gece Evi'nden aşşırıııııı esinlenmiş gibi. (Sorsak okumamıştır) Benzer o kadar çok kurgu var ki özgün yanı hangisiydi, bilmiyorum. He bir de küçük ve sık font ekle ona. Al sana "ikinci kitabı çok ucuz bulmazsam almam." sebebi!
Ekin S. Koch
Ekin S. Koch
Hekate'nin Kızları - Vhartlox Cadı Akademisi
Hekate'nin Kızları - Vhartlox Cadı Akademisi
Hekate'nin Kızları - Vhartlox Cadı Akademisi
Hekate'nin Kızları - Vhartlox Cadı AkademisiEkin S. Koch · Ephesus Yayınları · 20202,246 okunma
Transhümanizmin kum havuzluğunu yapan en önemli unsurlar, roman ve sinemadır. Roman'da “Slan-1946”, “Dune1965”, “Beggar in Spain-1993”, “Revalation Space-2000”, “Look to Wind-ward-2000”, “Down and Out in the Magic Kingdom-2003”, “Eternal Sunshine of the Spotless Mind2004”, Accelerand-2005”, “Postsingular-2007”, “The Wind up Giri-2009” ve “Upload-2012” sinemada ise “Metropolis-1927”, “2001: A Space Odyssey-1968”, “Brainstorm-1983”, “The Terminator-1984”, “Gattaca-1997”, “The Matrix-1999”, “Wall-E-2008, “Avatar-2009” ve “X-Men-2016” gibi örnekler vardır. Söz konusu bu roman ve filmlerde zekâ düzeyi arttırılmış YZ ya ve biyonik bedene sahip insanımsı varlıklar/ cyborg, metal ya da çelikle güçlendirilmiş insanlar, ölümsüz vampirler, metabolik komadan dönen zombiler, kurşundan kaçabilecek hıza sahip atletik varlıklar söz konusudur. Transhümanizm; tüm süper kahraman, korku filmleri ve TV programlarının çoğunda görülür. İnsanlar, TV dizilerindeki düşünme, algılama ve hatta bilinçle ilişkili işlevlerin hızlı ve sağlam bilgisayarlaşmış aletlerle Borg (Star Trek) gibi cyborg veya sibernetik organizmalar gibi olacaktır. Borg, bireysel özerk değerlere ve akla sahip hümanistler için cazip değildir. Onlar teknolojik yığın zekâsıdır -karınca veya termit kolonisi gibive bireysel üyeleri, süper organizmanın amaçlarını ortaya çıkarmak için köleleşmiştir.
359 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 33 days
Varolus Hiç Bu Kadar Eğlenceli Olmamisti
Varoluş hiç bu kadar eğlenceli olmamiştı! Felsefeye bir adim atmak için çok güzel bir kitap. Sokrates ile soru sormaya başliyorsunuz. Atinanin kisada olsa düsünce ve toplumsal yaşayisini, adeta düşüncenin doğduğu havayi soluyarak kitaba başlıyorsunuz. Shakspearenin; Bir bulutla kış olmaz, bir çiçekle yaz gelmez dizesi ile Aristotelesin hakiki mutluk anlayışını aramaya başlıyorsunuz. Tam mutluluğu aramaya başlamışken Hiçbir şey bilemeyiz diye haykiran; Pyrhon sizi davet edecek. Zihninizde onun sesi yankilanirken Epikurosun ölüm üzerine düşünceleri ruhunuza işlemeye baslayacak. Ben varsam ölüm yok, ölüm varsa ben yokumm... Kitap daha sonra, bu olumsuz havayi Stoacilikla dağıtır. Tam huzur vakti derken, sahneye Augustinus çikar, ve bu hayata niye geldim, ne yapmaya calismaliyim, neye inanmaliyim sorularini sorar ve yeniden zihin dünyaniz yolculuğuna devam eder. Felsefenin tesellisi durağinda biraz dinlensenizde,Anselmus ve Aquinusun mükemmel adasina doğru yelken açacaksiniz. Ve daha sonra 16.yz Italyasinda Napoli gibi bir sehir devletinde Machiavellı nin Prensi ile tanişacaksınız. Hobbes sizi Ingiltereye davet edecek, insanin zayif bir varlik oldugunu kulaklariniza fisildayacak. Tatli bir yorgunluk hissedeceksiniz, Descartes ile Rüyada olabilirmiyim, argümanini konusacaksiniz. Pascal ile bahisleri göreceksiniz. Biraz doğaya dönmek isteyeceksiniz ve Spinozanin sayfalari sizi davet edecek... Ve felsefe yolculuğunuz bugunku hayvan haklarina kadar devam edecek... Kitap güzel anlasilabilir bir dille kaleme alinmis. Çok akıcı. Çevirmeni de tebrik etmek lazim. Felsefe ile ilgilenlerin ve yola çikanlarin mutlaka okumasi gereken bir kitap. Selam ve esenlikle.
Felsefenin Kısa Tarihi
Felsefenin Kısa TarihiNigel Warburton · Alfa Yayıncılık · 20207k okunma
Reklam
288 öğeden 231 ile 240 arasındakiler gösteriliyor.