Yazarın düşüncelerini emmeye çalışan bir sünger gibiydi. Tek amacı yutmak, sindirmekti. Bir yırtıcıydı. Her yeni kitap, yeni bir zafer belirtisiydi.
Kitaplar benliğini güçlendiriyordu. Büyümüyor, gurur ve kibirle şişiyordu. İşbirliği arıyordu, saldırmak ve savaşmak için. Yenilmeye tahammülü yoktu. Yazarı takdir edebilirdi, fakat dizlerinin üzerinde hiçbir zaman eğilemezdi. Katı ve esnemez olarak kaldı; kabuğu, kalınlaştıkça kalınlaştı.